Şahin DOĞAN

Şahin DOĞAN

12 EYLÜL YARGILANDI MI?

12 EYLÜL YARGILANDI MI?

                            

            12 Eylül davası sonuçlandı, Evren ve Şahinkaya müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu yargılama toplum vicdanını tatmin etti mi?  Kesinlikle hayır. Çünkü; 12 Eylül darbesiyle tüm toplumsal yapıya köklü bir müdahale yapılmış, o zamana kadar elde edilen bütün demokratik kazanımlar bir çırpıda rafa kaldırılmış; sonuçları oldukça ağır olmuş, tüm topluma bir travma yaşatmıştır. Etkileri hala devam etmektedir... Bu açıdan sadece iki generalin yargılaması değil, 12 Eylül’ün anlayışının mimarlarından, uygulayıcılarına kadar hepsinin yargılanması, faşist kurumlaşmaların ortadan kaldırılması, çıkardıkları yasa ve mevzuatların temizlenerek, demokratik sivil bir anayasanın derhal yapılması zorunludur. Darbe ve darbeci mantığın, tüm Türkiye’yi nasıl kaosa ve cendere içerisine soktuğu bilinmektedir. Bu açıdan siyasal-sosyal-ekonomik yaşam alanlarımıza köklü bir müdahalenin sanığı sadece iki general değildir. Yargılanması ve sanık sandalyesine oturtulması gereken, sistemin yaratıcılarından, uygulamalarında görev alan bütün kişi ve kurumlardır.

            Sisteme müdahaleyi öngören darbenin hazırlayıcıları, darbenin gerekçelerini de önceden hazırlamışlardı. Darbe öncesi infial yaratan olayların tertiplenmesindeki rolleri açığa çıkarılması gerekiyordu. 1 Mayıs, Maraş, Çorum, Sivas, Bahçelievler katliamları ve binlerce devrimci-demokrat aydının öldürülmesi... Bu katliam şeceresinin üzerine gelip çöreklenen darbe… Geriye on yıllardır temizlenemeyen kirli bir miras, karanlık bir dönem bıraktı.

            1 Milyona yakın insan gözaltına alınıp işkenceli sorgulardan geçirildi, iki yüz binin üzerinde dava açıldı, 7 bin kişi hakkında idam istendi, 517 kişiye idam verildi, idam cezası verilen 50 kişi infaz edildi, 30.000 kişi işten, 14.000 kişi vatandaşlıktan atıldı. Tonlarca kitap, gazete imha edildi. Ayrıca anayasası, YÖK, Siyasi Partiler Kanunu... Temizlenmekle bitmeyen, bir sürü anti demokratik yasalar, mevzuatlar miras olarak kaldı.

            Emekçisinden çiftçisine, iş dünyasından, aydın yazarına kadar; bu müdahaleden etkilenmeyen toplumsal kesim kalmamışken; bu süreçle hesaplaşma daha kapsamlı ve derinlikli olması gerekirdi. Yüzeysel ve göstermelik yargılamayla, 12 Eylül’le hesaplaşma yaptık denemez. Bu hesaplaşma olması gerektiği gibi yapılmadan toplumsal ilerleme sağlanamaz. Ekonomik, siyasal ve sosyal yaşamın önüne bir barikat gibi dikilen; toplumu geriye savuran bu darbe mantığı ve pratiğin sahiplerinin hala görevdeyken bu mantıktan nasıl kurtulmuşuz sayacağız? Demokratikleşmeyi nasıl sağlayacağız. Dağ gibi biriken demokratikleşme ve Kürt sorununun üstesinden gelinmesi mümkün mü? Yapıyormuş gibi gözükmek, kötü olanı tabiî ki. Çünkü halkta yaratılacak algı yanılgısının vebali daha büyüktür.

            Bu dönemin kurbanları hala hayattadır ve anıları da taptaze ve canlıdır. En azından vahşet uygulanan Amed, Mamak, Metris zindanlarından geçenler, bu yargılamayı kabul etmemektedirler...

Darbenin mimarlarından Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’ya müebbet ceza verilmesi aslında pratik bir anlam ifade etmemektedir. Yargıya düşen ömürlerinin son saatlerini yaşayan bu iki şahsın yargılanması ile yetinmek yerine; bu zihniyeti temsil eden ve hala yaşamımıza yön veren anti demokratik kurum ve yasaları ortadan kaldırmaktır. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şahin DOĞAN Arşivi
SON YAZILAR