Bazı tarihler vardır ki çok önemlidir, anlamlıdır, geleceğe dönük ışık tutuyordur. Bazı tarihler vardır ki, karanlıklara hitap eder, geleceğe ışık tutmaz, huzur vermez, telaffuzu ürkütücüdür. İnsanlığın varoluşundan bugüne kadarki süreç iyi ve kötü anılan tarihlerle yüklüdür.

24 Haziran 2018 nasıl bir sonuca hitap eder?

İyi mi, kötü mü?

Baskı ve zulmün sona ereceği, adına Kurtuluşun tarihi diyebileceğimiz bir gün mü?

24 Haziran 2018.

Bu mümkün.

7 Haziran seçimlerinde bunu becerebildiyse 24 Haziran tarihinde de bu halk bunu başarmaya muktedirdir. Ben bunun başarılacağına inananlardanım. Türkiye Halkları kendi tarihini kendi elleriyle yazacağı erken tarihi erken seçim kararıyla yakalamış durumda, kader tarihine damgasını en iyi şekilde vurmalıdır, vuracağına da inanıyorum.

**

KÜRTLER YİNE BELİRLEYİCİ!

Türkiye’nin, aynı zamanda seçmenin önünde 3 önemli seçim ve seçenek hanesi var. Milletvekilliği, Başkanlık ve Yerel seçimler. Bunların tümümün sonuçlarını belirleyecek önemli seçenek ise Kürt seçmen oyları. Yani 3 seçimde de Kürtler belirleyici rol oynayacak.

Yapılan anketlerde HDP’nin baraj sorununun olmadığı görülüyor, çünkü bir miktar oyun geri dönüşüne rağmen yüzde 10 barajının altında kalmadığı görülüyor. Selahattin Demirtaş’ın Başkan adayı gösterilmesi durumunda Kürt seçmen oylarının seçimlerdeki belirleyici etkisini çok net görebileceğiz. Demirtaş’ın Başkanlık adaylığında alacağı oyla Milletvekilleri için kullanılacak oylar birbirlerine paralel bir şekilde seyredeceği için sandık hilelerinin, aynı zamanda kapalı kapılar ardındaki hilelerinde önünü kapatacaktır.

Bunu neden söylüyorum?

Rivayet, HDP’ye barajın aştırılmayacağı yönünde olunca, durumun vahameti ve sonuçları açısından bunları şimdiden söylemekte yarar var. Demirtaş’ın Başkan adayı gösterilmesi HDP’nin yok edilmeye çalışılan sinerjisinin yeniden harekete geçmesine de çok önemli bir katkı sunacaktır.

**

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin tek başına iktidar olamayacağı yönünde kesin kanaate vardığı andan itibaren kendi Başkanlığını garantiye almak için bütün enerjisini kendini seçtirmeye adayacaktır diye düşünüyorum. Olur ya da olmaz, ancak, bütün Türkiye’nin, herkesin, herkesimin Başkanı olacağım imajını devreye sokabilir. Yani herkese eşit mesafede, tarafsız Başkan imajı.

Çok kalmadı, bekliyoruz, göreceğiz.