34 STK’nın 17 Aralık bildirisi

34 STK’nın 17 Aralık bildirisi
Diyarbakır’da toplanan 34 sivil toplum kuruluşu temsilcisi, 17 Aralık 2013’te düzenlenen yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile ilgili açıklama yaptı.

DİYARBAKIR - Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelen STK temsilcileri, burada basın açıklaması düzenledi. Grup adına basın açıklamasını okuyan Memur Sen Diyarbakır İl Temsilcisi Yunus Memiş, zamanın beddua değil duayı öne çıkarma zamanı olduğunu söyledi. STK’lar olarak 17 Aralık günü yapılan yolsuzluk operasyonu üzerinden Türkiye’de bir kaos ortamı oluşturulmak istendiğini açıkça gördüklerini belirten Memiş, çözüm sürecini baltalamaya yönelik iç ve dış mihrakların yeni bir tezgah peşinde olduklarını savundu. Memiş şöyle devam etti:
“Bizler, küresel operasyon ve yolsuzlukla mücadelenin kararlılıkla devam etmesini istiyoruz. Birlik ve beraberliğimize yönelik iç ve dış girişimin bertaraf edilmesi için milletçe kenetlenmenin şart olduğu bir zaman dilimini yaşıyoruz. Şu anda halkı 5 günde 40 milyar dolar zarara uğratan iç ve dış mihrakların tertiplediği oyunlar ile paralel devlet anlayışıyla buna çanak tutanlar millet ve devlet kavramına zarar vermektedir. Balbay’ı serbest bırakıp BDP’li vekilleri haksızca içeride tutmak benzer bir hesaplaşmanın çözüm süreci üzerinden derinleştiği şekilde bir algıyı beslemektedir. Çözüm süreçleri her defasında sabote edilmiştir. BDP’li vekillerin akıbeti Balbay’ın ve 28 Şubat darbecilerinin serbest kalması ile iyice kirlenen yargının insafına ve adaletine terk edilmemelidir. Başta hükümet olmak üzere bu durumdan rahatsız olan siyasiler derhal yasal bir değişiklikle bu mağduriyeti giderme yoluna gitmelidirler. Bu süreçte halkın birliği ve bütünlüğünü İslam kardeşliğini görmezden gelerek halkın büyük bir kesimin desteğini alarak iktidar olan hükümete adeta isyan bayrağını açan yaklaşımı doğru bulmamaktayız. STK’lar olarak çabamız ve bütün Türkiye’ye çağrımız inanıyoruz ki birlikte mücadele edersek sadece Türkiye’yi hedef alan küresel operasyonu değil bütün dünyayı hedef almış küresel sömürü düzenini de sona erdiririz. Türkiye halkının menfaatlerini hiçe sayan iç ve dış mihraklar, hükümet ve başbakan üzerinden oluşturulmak istenen kaos ve fitne ortamının toplumumuzun selameti ve kardeşliğimizin tesisi için büyük bir tehlike olarak görüyoruz. İkinci Gezi vakası olarak da adlandırılabilecek organize olaylar zincirinin farkındayız. Şimdi imparatorluğun çöküşünü izleyeceksiniz diyenleri hayal kırıklığına uğratmak için birlik ve beraberliği büyütmeye kardeşlik iklimini tesis etmeye duygularımızın aklımızın perdelenmesine fırsat vermemeye bir birimiz için bedduayı değil duayı öne çıkarmaya davet ediyoruz.”
Açıklamanın ardından grup sessiz bir şekilde dağıldı. 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.