40'lı yaşlar yorgun görünmek için çok erken

40'lı yaşlar yorgun görünmek için çok erken
Dr. Dilek Şire Eren, yüzde oluşan yaşlanma belirtisi izlerini çeşitli uygulamalarla doğal yüz ifadesini kaybetmeden yok etmenin mümkün olduğunu açıkladı.

 

Dr. Eren, 40’lı yaşlarda yaşlılığın göstergesi izlerin artık daha belirgin hale gelmeye başladığını ve bu durumun, özellikle kadınlarda ruhsal olarak paniğe neden olduğunu belirtti.

 

Dr. Eren, bu dönemde en önemli deformasyonun, yüzün çatısındaki ve yüz ovalindeki bozulmalar olarak öne çıktığını ifade ederek, “Her iki çene yanının ve çene hattının gevşemesi; yanak ve dudak dolgunluğunun azalması, dudak konturunun kaybolup dudak açısının aşağı düşmeye başlaması, üst dudak ve burun arasındaki oluğun düzleşmesi ve göz altı yağ yastıkçıklarının yer değiştirmesiyle göz altı çökmelerinin oluşumu kişinin yorgun ve halsiz görünmesine neden olur” dedi.

Dr. Dilek Şire Eren, yüzün risk haritasındaki koyu gölgelenmeler ve kırışıklıkların da bu dönemde arttığını belirterek, “40’lı yaşlar yorgun görünmek için çok erken. Yüzde oluşan yaşlanma belirtisi izleri çeşitli uygulamalarla doğal yüz ifadesini kaybetmeden yok etmek de mümkün” diye konuştu.

 

 

Enerjik görünüm için öneriler

Son yıllarda güzellik ve estetik merkezlerine başvuran kadınların büyük çoğunluğunun, bilinenin aksine genç kalmayı değil, daha sağlıklı, enerjik ve çekici görünmeyi istediğinin altını çizen Eren, bunun için yapılması gereken uygulamaları şöyle sıraladı:

“Yüz ovalini toparlamada öne çıkan medikal tedaviler; yüksek focusultrasound teknolojileri, organik iplerle yüz germe ve altın iğneli radyo frekans teknolojileridir. Çene hattını düzenlemede kullanılan bir diğer yöntem ise ‘Nofertiti Lift’ olarak bilinen çene hattına uygulanan botokstur. Yanak, dudak çevresi ve göz altlarındaki volüm kaybını hyaluronik asit dolgu enjeksiyonlarıyla yerine koyabilirsiniz. Fakat dikkat etmeniz gereken ifadenizin doğallığını kaybetmeden, azar azar belirli aralıklarla yaptırmanız gerektiğidir.”

Dr. Dilek Şire Eren, ayrıca, 30’lu yaşlarda azalmaya başlayan kollajen üretiminin daha da yavaşlayıp kendini ciltte gevşeklik olarak hissettirdiğini belirterek, vitamin enjeksiyonu, prp, altın iğneli radyo frekans ve fraksiyonel lazer gibi antiaging uygulamalardan daha sık faydalanılmasının gerekli hale geldiğini kaydetti. (İHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.