82 basın çalışanı cezaevinde

İstanbul – Hükümet ve  Gülen cemaati arasındaki gerginliğin; Avrupa Birliği reformlarını, Kürt sorunu gibi iç barışı ile birlikte basın ve iletişim özgürlüğü gibi birçok temel sosyal sorunu ötelemeye yol açabileceği uyarısında bulunuldu.

Bağımsız İletişim Ağı (BİA) geçtiğimiz yılın Ekim-Kasım-Aralık aylarını kapsayan 2013 Medya Gözlem Raporu'nu açıklandı. Rapora göre, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, Gezi eylemleri sırasında150'yi aşkın basın mensubu polis saldırısına uğradı. Fakat habercileri darp eden hiçbir polis bu eylemlerinden solayı ceza görmedi. Bunun yerine raporda eylemleri görüntülerken gözaltına alınan gazetecilere (Fransız gazetecilik öğrencisi Lorreine Klein ve İtalyan fotoğrafçı Mattia Cacciatori gibi) yasadışı eyleme katılmak veya polise direnmekten ilk davalar açıldığına dikkat çekildi. Yine hükümetin direnişleri 'uluslararası komplo' olarak görmesi ve savcıların hazırladıkları iddianamelerde uluslararası medya kuruluşlarını "olayları çarpıtmakla" suçladığına raporda yer verildi.

Gazeteciler "örgüt bağlantılı"!

Hazırlanan raporun ortaya koyduğu bir diğer gerçek ise, 59 gazeteci ve 23 dağıtımcının 2014'e cezaevinde girdiği. Gazetecilerin 56'sı ve dağıtımcıların tamamının Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında "örgüt" bağlantılı olarak hapiste bulunduğu ve 59 gazeteciden 34'ü ile 23 dağıtımcının tümünün Kürt medyasını temsil ettiğinin de yine altı çizildi. Geçen yıl aynı dönemde 68 gazeteci ve 27 dağıtımcı/medya çalışanı cezaevinde olduğu hatırlatılan raporda, raporun kapsadığı söz konusu aylara ilişkin şu veriler paylaşıldı: