‘Gazeteci’ A.Kadir Selvi, CHP Genel Başkanını tercihe davet ediyor.

Bu zat yazısında özetle; ‘ya darbecilerin yanında ol ya da Adaletsizlerin yanında ol’ gibi anlamsız, hamaset kokan, verilmiş bir görevin yerine getiriliş biçiminin tipik bir örneği ile kamuoyunun karşısında aklı sıra CHP Genel Başkanını zor duruma sokuyor.

Yazısının ana temasına da Milleti oturtmuş, Milletin demokrasi mücadelesinin yanında yer almaya davet ediyor CHP Genel Başkanını.   

Asıl amaç ne?

Selvi, ‘Millet iradesi’ paniği dayatıyor aklı sıra, böyle bir panik içine girildiğinde de iktidarın, sarayın plan ve programı dâhilindeki ‘demokrasi’ mücadelesinin çemberi içine çekmeye çalışıyor. Ana başlıkları başkaları tarafından belirlenmiş bir yazının bütünlüğü olmadığı için ortaya omurgasız bir yazı çıkmış.

Adalet yürüyüşü ve mitinginin anlam ve önemine dair iktidarı ve sarayı adaletli olma tercihine davet etmeyen bu yazar’ın Eskişehir yolundaki Hürriyet binası ile TBMM arasındaki güzergâhtan başka uğradığı başka bir mekân olmadığını da çok net görmek mümkün. Demokrasi ve Adalet kavramlarının birbirini tamamlayan unsurlar olduğu gerçeğini atladığınızda ortaya böyle hamaset kokan, tribünlere hitap eden yazı biçiminin çıkması da gayet normal.

Darbecilerle yatak-döşek, salya-sümük birliktelikleri unutma gayretleri içinde kıvranan ‘yeni gazeteci’ profolinin akıl vermeyi tarafsızlık ilkesi olarak kabul ettiği çirkin bir dönemin içinden geçiyoruz. Bu çirkin dönem sona erdiğinde bunların nasıl bir ruh hali içinde olacağını, davranış ve yazı biçimlerini nereye doğru evireceklerini doğrusu çok merak ediyorum.

Şimdi bu Selvi’nin, Demokrasi, insan hak ve hürriyetlerini esas alarak Nuriye ve Semih konusunda iktidarı adaletli olmaya davet ettiği bir yazısına rastlamadık. Cizre, Sur, Nusaybin, Yüksekova’nın, şu an FETÖ davasından tutuklu 2. Ordu Komutanı Adem Huduti’nin emir ve komutasında yakılıp, yıkılması, yerle bir edilmesi, binlerce kişinin yaşamını yitirmesi konusunda iddialı bir yazısına da tanık olmadık.

Sosyal demokratların, sosyalistlerin yanında durmayacağı iki şey önermiş Selvi.

İlla ki birilerinin yanında durmak gerekmiyor. İki yanlıştan birini tercih etmek demokrasiye inananların işi değil. Darbecilerin yanında durmak kadar Adaletsizlerin yanında durmak da Demokrasiye uygun bir duruş değil.

Adaletten maraz doğmaz hamasetten maraz doğar.

Adil olanlar hamaset yapmaz, insanları tercihe zorlamaz.