AHMET TÜRK:İSTEDİKLERİ STK’LAR GİDİP OLAYI ARAŞTIRSIN

AHMET TÜRK:İSTEDİKLERİ STK’LAR GİDİP OLAYI ARAŞTIRSIN
Mardin eski Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Suruç’ta yaşanan olaylarla ilgili açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi.

 

Mardin’de yerine kayyum atanan eski DBP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, gazeteci Ayşegül Doğan’ın TELE 1’de sunduğu programa katıldı. Türk, gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Halkımız bu fırsatı çok iyi değerlendirecek

Seçimlerle birlikte Türkiye’de tarihi bir değişimin ortaya çıktığını gördüklerini belirten Türk, “Zulüm politikalarının bugün ortaya koydukları hukuk ve adalet dışı uygulamalara karşı halkımız bir değişim ve dönüşümü ifade ediyor. Bu seçimi Türkiye’nin barışı için önemli bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Bizler Türkiye demokrasisinin kalıcı hale getirilmesini istiyoruz. Halkımızın bu fırsatı çok iyi değerlendireceğine inanıyorum. Ebetteki çok sanıcılı dönemler yaşadık ve hala da yaşıyoruz. Kürt ve Türk halklarının ilişkileri 500-600 yıldır sürüp geliyor. Eskiden bir Türk bir yere gittiği evini bir Kürt komşusuna emanet ederdi. Ama bunlar siyasetle hakları karşı karşıya getirdiler. Herkes bir birine ötekileştirdi, halklar karşı karşıya getirildi. Aslında haklar arasında bir sorun yok. Demokratik bir cumhuriyete ve insanların koçaklaşmasını sağlayan bir ortam yaratmak istiyoruz.  Bu tarihi fırsatın kaçırılmaması gerekir” dedi.

Kürtleri dışlarsanız barışı sağlayamazsınız

HDP’nin kurulduğu günden bu yana Türkiye partisi olduğunu ifade eden Türk, “Bence en önemli ortak gelecekte birlik olmak. Bizim sorunumuz misakı milli değil, bizim sorunumuz hak ve özgürlüklerin kullanılmasıdır. Bütün bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda ortak bir gelecek için varız diyoruz. Ortak bir gelecek için Türkler ve Kürtler bir arada olmalı. Kürtler bir halktır ve onun hakları vardır. Dili vardır, yönetime katılma hakkı vardır. Kürtlerin farklığını kabul edeceksiniz, bunun bir zenginlik olarak kabul edilmesini istiyoruz. Bunun bir hak ve hukuk olmadığına inanmazsanız bu sıkıntı olur. Kurulduğumuz günden bu yana biz Türkiye partisi olduk. 20-25 milyon insanı dışlarsanız barışı sağlayamazsınız. Farklılıkları zenginlik olarak görürseniz yaşadığımız tüm acılar sona erer. Silahın olmadığı bir demokratik mücadelenin ne kadar önemli olduğu inancı gelişti dünyada. Bizde buna inanıyoruz ve demokrasi mücadelesi veriyoruz. Demokrasi mücadelesi içinde olmamız Türkiye’nin lehinedir. Biz ayrılıkçı değil birleştiriciyiz. Bunun böyle olduğunu herkes biliyor. Bazı siyasiler ırkçı propagandayı büyüterek bir kitleyi elinde tutmak için böyle bir siyaset izliyor. Kürtleri dışlayan bir anlayış var. Son dönemlerde bütün kesimler artık bu oyunun farkında. Bunun artık yıkılması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.

Bölgede ağır koşullar var

Bölgede OHAL ile birlikte sıkı yönetim uygulamalarının olduğunu belirten Türk, “Biz şuna inanıyoruz, demokrasi olmadan asla ve asla Türkiye’nin huzura kavuşmasının mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz. Halk bunun farkında. İnsanlar bu demokrasi mücadelesini sona kadar götürecek. Uygulamalara karşı gereğini yapacak. Bölgede bir sıkı yönetim gerçekliği var. Hatta bazı yerlerde ağır koşullar var. Baskının olduğu bir yerde halkın bu yönetimden memnun olmasını beklemek yanılgı olur. On binlerce insanımız cezaevinde. İnsanlarımız bunu sorguluyor. Bunlar ortak bir geleceği kurmak için alındılar. Bir cumhurbaşkanı her gün şu kadar insan öldürdük diyor, peki Kürtler bunu nasıl karşılar. Bir tarafta haktan hukuktan söz edeceksiniz diğer yandan Afrin’de 100 bin insanı çadıra mahkum edeceksiniz” şeklinde konuştu.

STK’lar gidip inceleme yapsın

Suruç’ta 4 kişinin ölümüne, 8 kişinin yaralanmasına neden olan olaylara ilişkin de konuşan Türk, “Olaydan bir gün önce AKP’li aday Şenyaşar ailesine ait iş yerine gidiyor ve oy istiyor. İş yeri sahipleri de diyor ki, ‘ben oyumu HDP’ye veriyorum ve ısrar etmeyin’ diyor. Bu konuşmalardan sonra AKP’li aday ayrılıyor. Aynı ekip bir gün sonra aynı iş yerine gidiyor. Aday içeri girmek isteyince iş yeri sahibi ‘Dün geldiniz, biz düşüncemizi söyledik’ diyor. Bu söz üzerine tartışma yaşanıyor. AK Partili adayın yakınları dükkan sahibini bıçaklıyorlar. Bıçaklanan kişinin kardeşi de ağabeyinin vurulduğunu duyunca silahını alıp koşuyor, oda ağabeyini vuran kişilere sıkıyor. Daha sonra yaralılar hastaneye götürülürken bunlar linç ediliyor. Bu olacak bir şey değil. Bugün hükümet yetkilileri hastanede linç edilenlerden hiç söz etmiyor. Halk bize inanmak zorunda değil. STK’lar gidip yerinde inceleme yapsın ve onlar açıklama yapsın. Doğruların saklandığı bir yerde ülke demokratikleşemez. Dışarıdan heyet getirsinler, kimi götürmek istiyorlarsa götürüp araştırsınlar. Erdoğan, HDP-PKK AK Partililere saldırdı diyor. Hepimizin cumhurbaşkanı olması gereken şahıs halkı infiale sürükleyen açıklama yapıyor. Bizim çağrımız şudur. Halk her şeyi biliyor. İsteyen gitsin araştırsın. Suruç’ta olayın şahitleri ve tanıklarla görüşsünler. Biz gerçeğin ortaya çıkmasını istiyoruz. Biz gerçeği biliyoruz. Cumhurbaşkanı söylediğinden eminse neden bu STK’ların gidişlerine izin verilmiyor. Bu bile suçüstü yakalanmadır. Tabiî ki bunların yaşanmamasını isterdik. Büyük bir üzüntü duyduk. Provokasyonlara gelmeyin, kimsenin burnu kanamadan bir seçim süreci yaşamak istiyoruz. Hiçbir iktidar insanlarımızın yaşamı kadar değerli değildir. Siyaseti demokratik bir ortamda ve diyalog ortamında gelişmesi için her türlü hassasiyeti gösteriyoruz. Halkımız karşındaki baskılardan asla geri durmayacağız” dedi.

AKP’li adayların araçlarında silah var

Seçim çalışması yürüten birçok AK Partili adayın aracında kaleşnikof silah olduğunu söyleyen Türk, “Bütün araçların arkasında kaleşnikoflar var. AKP’li tüm adayların arabasında var. İnsanlar bunu açık açık söylüyor. Umarım seçim günü tedbirler alınır. Seçim günü zaten kimse silah taşıyamaz. Güvenlik güçleri buna göz yumarsa bu suçtur. Silahlı kimsenin dolaşmaması lazım. Yıllardır siyaset yapıyorum ruhsatlı silahım var ama hiç taşımadım taşımam” diye konuştu.

PKK ile organik bağımız yok

HDP’nin ‘terör örgütleriyle irtibatlı olduğu’ iddialarına da yanıt veren Türk, “Kürtleri tehlike göstermek, yada Kürtleri terörize ederek milliyetçi kesimi ellerinde tutmak için partimizi bu şekilde karalamak istiyorlar. PKK ile organik bir bağımızın olmadığı açıktır. Biz Türkiye’nin demokratikleşmesi ve her şeyin siyaset zemininde çözümünden yanayız. Biz demokratik siyaseti savunuyoruz. Bu partiyi kurmadan önce PKK hareketi vardı. İlişkimizin olmadığı çok açıktır. Ama bugün bu ülkede Kürt sorunu varsa bunu dile getireceğiz. Bugün ülkede Kürt sorunu var derseniz size de PKK’lidir derler” diye konuştu.

Kapı aralandı

Muharrem İnce’nin Kürt sorunun çözümüne dair çıkışının önemli olduğunu belirten Türk, “Birilerinin kapıyı aralaması güzel bir şey, daha sonra o kapıdan insanlar yavaş yavaş geçecek. Her şeyden önce bu söylediklerimizin somut bir projeye bağlanması için ısrarcı olacağız. Şimdi burada önce bir yolu açtığımızda önce taşları tek tek döşeyeceksiniz ki bu yolu açabilesiniz.  Bugün taşların tek tek döşendiği bir umudun yeniden yaratıldığı süreçten geçiyoruz. Bu nasıl olur, önce kucaklayıcı olmak lazım. Hukukun üstünlüğü ve yargının tarafsızlığı ve demokratik bir yapının oluşması yönünde önce adımların atılması lazım. Ben Muharrem İnce’nin Kürt sorununu çözeceğini asla düşünmem. Bir günde çözerim derse buna inanmam. Ama burada kurumların adaleti ve eşitliği savunacak bir yere getirdiği zaman, tarafsızlığı gerçekleştirecek bir kadro oluşursa yavaş yavaş her şey değişir ve konuşulur. Bugün Türkiye medyasının durumu ortada. Suruç olayı ile ilgili medyanın tümü aynı dille haberi veriyor. Bir ülkede tüm bunları değiştirmeden bir cumhurbaşkanını bunu değiştirmesi zordur” dedi.

AK Parti ile ittifak mümkün değil

HDP’nin AK Parti ile anlaşmasının mümkün olmadığını belirten Türk, “Biz siyaseti koltuk ve mevki için yapmadık. Halkların özgürlüğü ve barışı için mücadele ettik. Demokrasi ve adaleti esas alan kişilerle birlikte olabiliriz. Şuan ki duruma baktığınızda Cumhurbaşkanı Kürtlerin düşmanlığı üzerinden bir siyaset yapıyor. Kürtleri barajın altında bırakmak için her şeyi yapıyor. Bu şekilde bir yaklaşım gösteren bir insana karşı bizim boyun eğmemiz mümkün mü? Keşke sorunların çözümü konusunda bir uzlaşı olsaydı. Türkiye’deki demokrasi mücadelemiz sürecek. Bu bir tarihi fırsattır. Tabi siyasette hiçbir şey belli değil. Ancak biz denemek zorundayız. Verilen mesajları ciddiye almak zorundayız. İnanmadığımız bir şeyi yapmayız. Değişim ve dönüşüm kaçınılmaz. Mevcut hükümetin sorunları çözmediğini biliyoruz. Parti adına konuşamam ama halktan aldığım izlenime göre ikinci turda AK Parti ile bir ittifak mümkün değil” diye konuştu.

İnce’nin alternatifi yok

İnce’nin 2. Tura kalması durumunda HDP’nin tutumunu da açıklayan Türk, “İnce’nin alternatifi var mı? Yok. O zaman tartışmanın bir anlamı yok” yanıtı verdi.

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.