AMBARGO EKONOMİYİ BİTİRİR

AMBARGO EKONOMİYİ BİTİRİR
Türkiye ve Irak Kürt Bölgesi arasında ‘bağımsızlık referandumu’ nedeniyle yaşanan gerilim ve son olarak hükümetin sınırları kapatmak dahil ağır ambargo kararlarını alacağını açıklaması bölgede endişe ile takip ediliyor.

 

Bölgedeki ekonomik ve ticari STK’lar,ambargonun sorunları derinleştirerek ekonomi ve istihdama ciddi darbe vuracağı uyarısında bulundu.

 

Bölgede Endişeli Bir Bekleyiş Var

Türkiye’nin son dönemlerde hem ekonomik ve ticari olarak hem de siyasi ve iyi komşuluk anlamında olumlu ilişki içinde olduğu Irak Kürt Bölgesi ile yaşanan pembe tablo,Irak Kürt Bölgesi’nde 25 Eylül’de gerçekleşen ‘bağımsızlık referandumu’ ile sekteye uğradı.  Referandumdan önce başlayan gerilim referandumdan sonra azalmak yerine tırmanmaya devam ediyor. Son olarak hükümetin,Irak Kürt Bölgesi’ne ağır yaptırımlar içeren ve sınır kapılarını kapatmayı  amaçlayan ambargo kararları uygulayacağını açıklaması bölgede endişe yarattı.

 

Bölgedeki STK’lar Ambargo İstemiyor

Hem Türkiye hem Doğu ve Güneydoğu’da ihracatın büyük bölümü Irak Kürt Bölgesi’ne yönelik gerçekleşirken,bölgedeki ekonomik ve ticari patentli STK’lar ambargo kararının uygulanmamasını istiyor. Habur sınır kapısının kapatılarak ambargo uygulanması halinde bunun bedelinin bölge halkı,bölgedeki yatırımcılar,Irak Kürt Bölgesi’nde çalışan Türkiyeli firmalar ve çalışanlar tarafından ödeneceğini belirten STK başkanları,bu durumun Türkiye ve Irak Kürt Bölgesi ilişkilerinin de daha fazla yara almasına yol açacağı uyarısında bulundu.

 

 

 

‘Sorun Diyaloğ Yoluyla Çözülmeli’

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Ahmet Sayar,Irak Kürt Bölgesi’ne geçişi sağlayan sınır kapılarının kapatılmasının ekonomiyi ve istihdamı sekteye uğratacağına dikkat çekerek,sorunun siyaset ve diyaloğ yoluyla çözülmesi gerektiğini ifade etti. Sayar,”Böyle bir olay olursa bundan Türkiye çok etkilenir. Çünkü bölgede en fazla ihracat yaptığımız ve ekonomik ilişki içinde yer aldığımız,ticaret yaptığımız ülke Irak ve özelde Kürt Bölgesi’dir. Bölge için riski çok daha fazla olur. Habur,sanayi sektörü için çok önemlidir. İhracaat buradan yapılıyor. Habur’a karşı alternatif geliştirmek de öyle kolay değil. Bölgemizde projelendirilen,kurulan fabrikalar yatırımlarını Irak’taki pazara göre yapıyor.Ambargo olursa üretim sektörü ve istihdam çökme noktasına gelir” dedi.

‘Ambargo  İran’ın İşine Yarayacak’

Sayar,Habur’un kapatılması halinde Irak Kürt Bölgesi’ndeki pazarın ve ihracatın en yakın yer olan,birden fazla sınır kapısına sahip İran’a geçeceği uyarısında da bulundu. Sayar,”Bizim Habur dışında sınır kapımız yok. Dolayısıyla bunu kapatırsanız bu işten İran faydalanır. Çünkü İran’ın Irak Kürt Bölgesi ile birden fazla kapısı var. Burada 1500 firmamız ve binlerce çalışanımız var. Alt ve üst yapı çalışmalarını yapıyorlar. Hepsi mağdur olacak. Çok ciddi zararları olur. Gerilimle,zıtlaşmayla olmaz. Bu işe siyasi çözüm bulunması lazım. Diyaloğ yoluyla ilişkileri yeniden yoluna koymak gerekir.Şu an bir endişe var ama biz karamsar değiliz. Bu işe iki taraf da inşallah çözüm bulacaktır” dedi.

 

 

 

‘Her İki Tarafa Da Zararı Olacak’

Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Engin Yeşil,kapı kapatmanın ve ekonomik ambargo koymanın çözüm olmadığını belirtti.  Yeşil,” Sınır kapatma durumu hem Kürdistan Bölgesi hem de Ülke Ekonomimiz olumsuz yönde etkilenecektir.Mevcut durumda Kuzey ırak Bölgesinde tüketilen endüstri ve gıda ürünlerinin büyük bölümü Türkiye’den temin edilmektedir.Kuzey ırak doğal gaz ve Petrol akışı da Türkiye üzerinden gerçekleşmekte hatta bunların bedeli olan paralarda Türkiye Halk Bankasına yatırılmaktadır.Böylesi bir durumda hem ülkemiz hem de Kuzey ırak Bölgesi’nin ekonomik durumu etkilenecektir” ifadelerine yer verdi.

 

‘İleride Ciddi Sorunlar Yaratır’

Bu durumun halk arasında moral bozukluğuna yol açacağını anlatan Yeşil, iki tarafın daha önce olduğu gibi uzlaşma ve diyaloğla soruna çözüm bulması gerektiğini söyledi. Yeşil,”Sınır kapılarının kapatılması durumunda Kuzey ırak sınırındaki illerde olumsuz etkileri daha fazla görülecektir. Çünkü yapılan Resmi ihracatın yanı sıra sınır ticareti ile bir çok aile geçimini sağlamaktadır. Ekonomik ilişkilerin yanı sıra sosyal ilişkilerinde güçlü olduğnu unutmamak gerekiyor.Bu durum Kuzey Irak sınırındaki illerde bir moral bozukluğuna ve kırılmaya da neden olacaktır” dedi.

 

 

 

 

‘Ekonominin Damarı Kesilir’

DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu,sınır kapatılmasının bölgenin ekonomik can damarının kesilmesi anlamına geleceğini vurgulayarak hükümetten krizi siyasi yollarla çözmesini istedi. Ebedinoğlu,”Sınır kapılarının kapanması demek ticaretin sekteye uğraması,hatta yol olmaya doğru yol alması demek olacak. Bölgenin ve ülkenin ekonomisi üzerinden ciddi şekilde olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Bölgemizde sanayi sektörünün neredeyse yüzde 50’si ihracat olarak Irak’a bağımlıdır. Irak,Ortadoğu pazarına açılan yolda bizim için geçiş noktasıdır.Ambargo olursa sadece Irak’la olan ekonomik ve ticaret ilişkimiz etkilenmez,diğer Ortadoğu ülkeleriyle bu bağlamda olan ilişkilerimiz de zarar görür” dedi.

 

‘Kan Damarı Kesilmiş Olur’

Sınırkarı kapatmanın her iki taraf için de çözüm olmayacağını belirten Ebedinoğlu,”Sanayinin yanı sıra perakende ticareti,yolcu taşıma ticareti ve nakliye ticareti de olumsuz yönde etkilenecek. Irak Kürt Bölgesi bu anlamda kan damarıdır,bu damar kesilirse ciddi sorunlar beraberinde gelir. Türkiye illaki bir yaptırım ve ambargo uygulayacaksa bu kesinlikle sınırları kapatmak ve ekonomik,ticari ilişkileri askıya almak olmamalıdır. Siyasi yollarla diyaloğla müzakereyle çözüm üretilebilir” ifadelerini kullandı.

 

‘En Fazla İhracatı Yaptığımız Bölgedir’

DİSİAD Başkanı Burç Baysal,sınır kapılarının kapatılması başta olmak üzere Irak Kürt Bölgesi’ne ambargo uygulanması halinde bunda hem ülkenin hem bölgenin ciddi zararlar göreceğini kaydetti.

Böyle bir durumda siyasi ve insani ilişkiler kadar ekonomik ilişkilerin de sekteye uğrayacağını belirten Baysal,”Diyarbakır,kent ihracatının yüzde 50’sini Irak Kürt Bölgesi’ne yapıyor. Türkiye genelinde gerçekleşen 95 milyar dolarlık ihracatın ise 5.5 milyar doları Irak Kürt Bölgesi’ne oluyor. Diyarbakır’ın bu işteki payı 62 milyon dolar. Yani rakamlara baktığımızda hem Türkiye hem Diyarbakır ve bölge için ciddi bir olay. Bununla birlikte Irak Kürt Bölgesi’nde iş yapan firmalar ve buradan giden çalışanlar var. Bir de petrol gerçeği söz konusu . Irak Kürt Bölgesi’ndeki petrol,bölgemiz üzerinden başka ülkelere gidiyor” dedi.

 

‘Ambargo Olacağını Düşünmüyorum’

Sınırların kapatılmasının Irak Kürt Bölgesi kadar Türkiye’ye de ağır zararlar vereceğini dile getiren Baysal,anlık bir tepki olarak değerlendirdiği bu durumun gerçekleşeceğine inanmadığını kaydetti. Baysal,”Sınırların kapatılması ve ambargo gibi ekonomiye ciddi zarar verecek olayların gerçekleşeceğine inanmıyorum. Şu anlık bir tepki olarak değerlendiriyorum. Türkiye gibi uzun bir devlet geçmişi ve tecrübesi olan bir devlet,bir anlamda ayağına kurşun sıkmak anlamına gelecek böyle bir hataya düşmez diyorum,düşmemeli. Aksi takdirde ciddi bir kriz var. Olayın insani ve komşuluk tarafı da var. Irak Kürt Bölgesi ile Türkiye,bilhassa bölgemiz yapay sınırlar hariç adeta iç içe girmiş durumda. Bunun ağır ve telafi edilmesi zor sonuçları olur. Benim düşünceme göre devlet idaresi bu yanlışa izin vermez” diye konuştu.

 

İlyas Akengin/Özel

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.