Ambargo gelebilir!

Ambargo gelebilir!
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY), 25 Eylül'de bağımsızlık referandumu yapma kararı aldı.

 

Ancak referanduma sayılı günler kala Türkiye ile Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi arasında tansiyon yükseliyor. TSK Irak sınır sıfır noktasında askeri tatbikat başlattı. Türkiye’de HDP, HAK-PAR ve HÜDA-PAR gibi Kürt partiler referanduma destek verirken, AK Parti, CHP ve MHP sert bir şekilde karşı çıkıyor.

Ortadoğu’da gözler, 25 Eylül tarihinde yapılacak bağımsızlık referandumunda olacak. Türkiye, İran ve Irak hükümeti referandumun yapılmasına karşı çıkarken, İsrail destekledi, ABD ertelensin, Avrupa birliği ülkeleri ise sessiz kalmayı tercih etti. Kuzey Irak’a komşu olan Türkiye’de ise durum değişiyor. Daha önce referandumun yapılması noktasında sert bir tavrı olmayan Ak parti hükümetinin son günlerde tepkisi artıyor. TSK, sınırın sıfır noktasında 2 günden bu yana askeri tatbikat başlatarak, Kürt yönetimine uyarıda bulunuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığındaki MGK heyeti 22 Eylül tarihinde toplanarak, Kuzey Irak’taki bağımsızlık referandumunu masaya yatıracak. Uzmanlar, Kürt yönetimine 4 seçenekli ambargo uygulanacağını belirtiyor. Referandum kararını ve sınır hattında yaşanan gerilimi uzmanları ile konuştuk.

 

 

Türkiye Kürtleri köle olarak görüyor

Konuyla ilgili görüştüğümüz Azadi Hareketi siyasi işler sorumlusu avukat Sıdkı Zilan, referandum sürecini gazetemize değerlendirdi. Türkiye ve İran Kürtleri köle olarak görüyor diyen Zilan, “Türkiye ve İran Ortadoğu’nun sahibi biziz diyorlar. Onlardan habersiz adım atmamamız lazım. Buranın efendisi biziz diyorlar. Bu saygısızlık ve ahlaksızlıktır. Hepimiz Allah’ın eşit kullarıyız. Diller de eşittir, Bu tutumu kabul etmiyoruz. Türkiye’nin Kuzey Irak’la ilişkileri iyi, ama diyor ki bağımsız bir Kürdistan olursa benim Türkiye’deki Kürdümün durumu ne olur. Kendi ülkeni cazip hale getir o zaman kimse ayrılmak istemez. Kürtleri asimile ederim, dillerini vermem demekle olmaz. Geçmişte Kürtlerin hakkı verilmediği için Şeyh Sait, Seyit Rıza ve PKK ortaya çıktı. Türkiye yanlış yapıyor. Türkiye seçimlere müdahale etmemeli ve kardeşçe yanaşmalı ve Kürtlerin haklarını tanımalı. Türkiye’de Kürtler olmasaydı ilk tanıyacak olan Türkiye olurdu. Ak Partinin tavrı daha önce ılımlıydı ancak parti şuanda Kemalistlere teslim oldu. Referandumun ertelenip ertelenmeyeceği Kürt yönetiminin vereceği karara bağlı. Erteleneceği yönünde bir durum olmaz. Zaten fiilen bir devlet gibi işliyor” ifadelerini kullandı.

 

Kürtler arasında bölünme var

‘Kuzey Irak’ta yapılacak referandum Kürtlerle Türkler arasında bölünmeye neden olur’ tezinin yanlış olduğunu söyleyen Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim görevlisi Doç. Dr. Vahap Çoşkun, “Çünkü hem Türkiye’de hem de Kuzey Irak’ta bulunan Kürtler arasında bir bölünme zaten var. Referandumu KDP ve YNK desteklerken, Goran karşı çıkıyor. PKK’nin de karşı çıktığını görüyoruz. Bölgede ise HDP referandumu desteklediğini açıklasa da DBP karşı çıkıyor. Kürtler arasında da bir birlik yok, faklı görüşler var” dedi.
 

Türkiye istikrarsızlık olarak değerlendiriyor

Türkiye’nin referanduma karşı çıkışının temelinde bir korku olduğunu belirten Çoşkun, “Türkiye bu meseleyi bir beka sorunu olarak görüyor. İstikrarsızlık olarak değerlendiriyorlar. Bu değerlendirmeler doğru değil. Bağımsız bir Kürdistan’ın Türkiye tarafından desteklenmesi gerekir. Türkiye ile Kürdistan arasındaki ilişkiler çok iyi. Kuzey Irak yönetiminin bugüne kadar Türkiye’ye karşı olumsuz bir eylemi yok. Kendi doğal kaynakları üzerinde yaşamak istiyorlar. Türkiye’nin karşı durması yanlış.” Şeklinde konuştu.

Güç gösterisi

Kuzey Irak sınırında yapılan askeri tatbikatın planlı bir tatbikat olmadığını belirten Çoşkun, bağımsızlık referandumu nedeniyle tatbikatın yapıldığını söyledi. Türkiye’nin zaman zaman bu tür tatbikatlar yaptığını kaydeden Çoşkun, “Yapılan askeri tatbikatın ardından Kuzey Irak yönetimi ‘ilişkilerimizi engellemeye dönük olarak görmüyoruz’ diye belirtiler. Bir güç gösterisi olarak değerlendirmek gerekir” dedi.

Ambargo gelebilir

MGK’nın 22 Eylül tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanacağını hatırlatan Çoşkun, “Türkiye referandumla ilgili nihai kararını bu toplantının ardından verecek. MGK sonrası Türkiye Habur sınır kapısını kapatabilir, vizeleri iptal edebilir, Erbil’deki başkonsolosu çekebilir yada petrol akışını durdurabilir. Bu dört seçenekten birini devreye koyabilir” şeklinde konuştu.

Müdahale yanlış

Türkiye’nin müdahalesi durumunda farklı sonuçların doğabileceği uyarısında bulunan Çoşkun, “Bu yanlış bir soruna yol açar. Türkiye’nin dış politikası Kürt fobisi üzerine kurulacak. Türkiye’nin referandumu desteklemesi gerekir. Türkiye daha önce Irak’ın kendi içişleri olarak söylemişti. 2 yıl sonra gelinen nokta doğru bir nokta değil.”

Ertelenirse Barzani ciddi yara alır

Erbil yönetimi, referandumun ertelenmesi ile ilgili şartlarını Bağdat yönetimine iletti diyen Çoşkun, “Bağdat ile Erbil arasında görüşmeler hala devam ediyor. Erbil yönetiminin son bir isteği var, Bağdat yönetimi bağımsızlığı belirli bir program haline getirse referandumu erteleyebilirler. Bu verilmezse o zaman referanduma gitmek büyük bir ihtimal. Barzani yönetiminin referandumu iptal edeceği görülmüyor. Güvence almadan ertelenirse Barzani ciddi yara alır” şeklinde konuştu.

 

İlyas AKENGİN/özel

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.