Aydın Altaç

Aydın Altaç

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

 

Hafta başından itibaren siyasi gündemimizin en önemli konusu yapılacak anayasa değişikliği çalışması olacaktır. Başkanlık sistemi,yarı başkanlık sistemi,partili cumhurbaşkanı gibi tartışmalardan sonra parlamentodaki iki parti uzlaşmış bulunmaktadırlar. Mecliste nasıl şekilleneceği tam belli olmamakla birlikte partili cumhurbaşkanı şeklinde uzlaşıldığı anlaşılan yeni düzenlemenin ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Bu düzenlemenin meclisten geçmesini müteakip millettin de onayına sunulacağını biliyoruz. Yapılacak anayasa değişikliği paketinde başkaca düzenlemelerin olacağı ve yaklaşık 20 maddenin bu düzenleme ile hayat bulacağı konuşuluyor. Partili Cumhurbaşkanı düzenlemesi ile birlikte  mevcut anayasamıza göre yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanı gerçek konumda görev yapmaya başlayacaktır. Bu iki açıdan önemlidir. Birincisi yürütmenin  başı olan Cumhurbaşkanı daha aktif olacaktır. İkincisi de partisi ile ilişiği kesilmeyeceği için hem parti genel başkanı hem de yürütme ve devletin başı olarak görev yapacaktır. Birinci önemli husustan başlarsak  1982 Anayasasının  101. Maddesinden itibaren niteledikleri ve tarafsızlığı,cumhurbaşkanının seçimi,and içmesi,görev ve yetkileri,sorumluluk ve sorumsuzluğu ile cumhurbaşkanına vekillik etme gibi ayrıntılı düzenlemeleri görmekteyiz. Özellikle Anayasa'nın 104. Maddesinde Cumhurbaşkanının yasama,yürütme ve yargı ile ilgili görev ve yetkilerini açıkça belirtmekle kalmamış tek tek sayma gereği duymuştur. Ayrıntılı sayılan görev ve yetkilere rağmen geçmiş dönemlerde Cumhurbaşkanlarımızın  neden yetki ve görevlerini kullanmadıkları eleştirilirken 2014 yılında Cumhurbaşkanı seçilen sayın Recep Tayyip ERDOĞAN yetki ve görevlerini kullanırken bu kez eleştiriliyordu. İşte tam da burada anayasa değişikliği bu ve benzer tüm eleştirileri ortadan ortadan kaldıracaktır. Yeni düzenlemenin ikinci önemli tarafı ise seçilecek cumhurbaşkanının partisi ile ilişiğinin kesilmeyecek olmasıdır. Hepimizin hem fikir olacağı husus şudur ki bir parti ile organik bağı olan kişinin Cumhurbaşkanı olması halinde tüm bağının kopması mümkün değildir. Kaldı ki bir partinin genel başkanı olan ve Cumhurbaşkanı seçilen kişinin bağının tamamen kopmasını beklemek olağan bir beklenti değildir. Yapılacak değişiklik bu imkanı yani yürütmenin başı olacak Cumhurbaşkanının aynı zamanda parti genel başkanı olmasına da imkan sağlayacaktır.Tüm belirttiğimiz hususlar ışığında ülke olarak yeni bir sistem ile tanışacağız. Bu sistemin başarılı olması ve işlemesi ülkenin önünü açacaktır. Parlamenter sistemin uygulamasından kaynaklı krizlerin son bulacaktır. Yani hükümetlerin kurulamaması ihtimalleri ortadan kalkacaktır. Aynı şekilde koalisyon ihtimalleri son bulacaktır. Güneş Motel görüşmelerine de ihtiyaç duyulmayacaktır. Bahsettiğim tüm ihtimaller siyasetin kirlenmesine neden olan başlıca sebeplerdi. Yeni sistemin  siyasetin kirlenmişliğine de son vermesini umuyorum. Yeni sistemde yürütme ve yasamanın birbirine desteğinden ziyade denge/ fren anlayışı içerisinde birbirlerini denetler pozisyonu ile sağlıklı ve verimli kararları alma ve uygulama ihtimali daha da güçleneceğini düşünüyorum. Son olarak ta sistem değişikliğine gittiğimiz bu dönem de 1982 Anayasasının vesayet anlayışını içerisinde barındıran düzenlenmelerini de anayasadan çıkarmamız gerekir. Ülkenin sivil gücünü tahkim edecek ve millet iradesinin her türlü iradenin üstünde gören anlayışı hakim kılmamız gerekir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Altaç Arşivi
SON YAZILAR