BARIŞ İÇİN HER ŞEYİ YAPARIM

BARIŞ İÇİN HER ŞEYİ YAPARIM
HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş Tigris Habere konuştu...
İlyas AKENGİN/ÖZEL HABER

HDP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Tigris Haber’e verdiği röportajda, barış ve çözüm adına her türlü fırsatı kullanacağını belirterek, “Halkın yararına olacağına inandığım bütün fırsatlara ciddiyetle, saygıyla yaklaşırım. Barış için yapabileceğim her şeyi yaparım” dedi.

Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş avukatları aracılığı ile Tigris Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlyas Akengin’in sorularını yanıtladı. Seçim sürecinden günlük yaşantıya ve sosyal hayata kadar birçok konuda açıklamalar yapan Demirtaş, önemli mesajlar verdi.

İşte Demirtaş’ın sorularımıza verdiği cevaplar

1-Yaklaşık 1.5 yıldır cezaevindesiniz. Memleketiniz Diyarbakır ile ilgili en çok neyi özlediniz? Şu anda dışarıda olsanız neler yapmak isterdiniz? (Cezaevi yemekleriyle aranız nasıl? Ciğer kebabını özlediniz mi? Cezaevinden çıkarsanız ne yapmayı düşünüyorsunuz?)

Dağkapı’dan Balıkçılar’a yürümeyi özledim mesela. Evet ciğer kebabını da özledim tabi. Cezaevi yemekleri idare eder, pek sorun etmiyoruz.

2-Siyasi kimliğinizin yanı sıra sanatçı yönünüzü de biliyoruz. Cezaevinde roman ya da beste çalışmanız var mı? (Yanınızda sazınız var mı? Varsa en çok hangi türküyü çalıyorsunuz?)

 12 tane beste yaptım burada. Yanımda bağlamam var tabii. Roman için notlar alıyorum ama yazabilir miyim bilemiyorum. En çok “Başın öne eğilmesin; Aldırma gönül, aldırma”yı çalıyorum.

3-Sosyal medyadaki esprileriniz çok konuşuluyor. Bunların ana temeli nereden geliyor? (Bir ara Çekirdekçi Mısto ilham kaynağım demiştiniz. Mısto hala ilham kaynağınız mı?)

Olmaz mı? Mısto benim hep ilham kaynağım olmaya devam ediyor. Selamlarımı söyleyin. Ben moralimi gerçekten de halkın yüreğinden, sevgisinden alıyorum. Bu da yetiyor bana. Mücadele azmi ve güç katıyor bana.

4- Spora olan ilginiz biliniyor. Amedspor Ligde kaldı, Diyarbekirspor finalde şampiyonluğu kaybetti. Takip etme şansınız oldu mu? Bu takımlarımız neden başarılı olamıyor?

Maalesef takip edemedim. Yorum yapmaya kalksam eksiklik olabilir. Ama ayrımcılığa uğradıklarını biliyorum elbette. Yine de canlarını sıkmasınlar, bir gün hak ettikleri başarıyı yakalayacaklarından kuşkum yok. Futbolcu, yönetici ve teknik adamların hepsine selamlarımı iletiyorum.

5- Tahir Elçi cezaevinde olsaydı yaşamını yitirmezdi diyen bir kesim var. Bir insanın fikirlerinden dolayı cezaevinde olması yanlış. Bildiğiniz gibi siz dışarıdayken defalarca hedef gösterildiniz. ‘Demirtaş’ın cezaevinde olması can güvenliği acısından iyi’ diyenler var nelere söylemek istersiniz?

Tahir Elçi hepimizin içinde kapanmayacak bir yara olarak kaldı. Belki bu konu üzerine günün birinde yeterince açık tartışılabilir. O zaman katillere ulaşmak da o günlerle hesaplaşmak da kolay olur. Ama bugünkü yargı anlayışıyla, bunun olması mümkün değil. Şimdilik Tahir’in bıraktığı saygın mirasa layıkıyla sahip çıkmak için daha cesaretle barışı savunmak ve sağlamak lazım.

Sorunuzun ikinci kısmına dair fazla yorum yapmaya gerek duymuyorum doğrusu. Ben gerçekten canımı ortaya koyarak mücadele yürüttüm. Bir an bile tereddüt etmedim. Kamuoyuna yansımayan çok sayıda tehdit ve girişime rağmen çalışmalarımı aksatmadan sürdürdüm. Evet bana iki seçeneği de dayattılar; “ya ölüm ya c.evi”. Ben ikisine de “hoş gelir, sefa gelir” dedim. Bunu bilen bilir. Şimdilik buradayım işte.

6-HDP ve HÜDA PAR arasında son dönemlerde bir yakınlaşma oldu. Hatta HÜDA PAR’lı Sait Şahin, ‘6-8 Ekim'de yaşanan olaylarla ilgili acıları gömmeye ve HDP ile barışmaya hazırız. AK Partiden ittifak teklifi aldık ancak uyuşmadık’ dedi. Bu açıklamadan iki gün sonra HÜDA PAR Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ı destekleme kararı aldı. Bu destek kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kürtlerin kendi arasında bütünlüklü bir barış ve uzlaşı kültürünü geliştirebilmesi lazım.  Ahlaklı, ilkeli ve samimi bir yaklaşımla, her kesimin kendi geçmiş hatalarıyla yüzleşme cesaretini, erdemini göstererek bunu mutlaka sağlaması gerekir. Siyasi ittifak ve siyasi işbirliği ise başka bir meseledir. Birincisi, ikincisinin de önünü açar zaten. Bütün Kürt partileri açısından ifade ediyorum bunu. Ancak söylem, niyet ve eylemin de uyumlu olması beklenir. HÜDA-PAR her türlü siyasi kararı elbette kendileri alır, bir şey diyemeyiz, takdir onlarındır. Fakat Güney Kürdistan referandum süreci ve Efrîn’e rağmen, bu kararın alınması ilginçtir. Tarihe not olarak düşmesi açısından, daha uygun bir yaklaşım sergilenebilirdi. Erdoğan’a ve bu acımasız politikalarına onay vermek, bu tarihi dönemde yanlış olmuştur. Yine de karar onlarındır.

7- Cumhurbaşkanı Erdoğan Kürt sorunu ile ilgili yeni bir sayfa açsa ve başta Kürt dili olmak üzere diğer konuların Anayasal güvenceye alınması durumunda Erdoğan ile yeniden masaya oturur musunuz?

Zayıf ihtimaller veya imkansızlıklar üzerinden politika oluşturamazsınız. Erdoğan bu çizgiden fersah fersah uzakta bir yerlerde duruyor. Böyle bir beklenti içinde olmak, yanılgılı bir yaklaşım olur. Ama genel anlamda ben şahsen barış ve çözüm adına, her türlü fırsatı kullanırım. Bu konuda beni sınırlayacak şey, ahlaki sınırlarla belirlenmiş ilkelerdir. Halkın yararına olacağına inandığım bütün fırsatlara ciddiyetle, saygıyla yaklaşırım. Barış için yapabileceğim her şeyi yaparım. Geçmişte de bu ciddiyetle yaklaştım her zaman. Ama Erdoğan bu süreçlerin politikacısı değil, bu nettir.

8- İkinci turda Millet ittifakının kazanması halinde Meral Akşener’e rağmen Kürt sorunun çözümü noktasında adım atılır mı? Bu yönlü bir irade görüyor musunuz?

İkinci turda ben kazanırsam bütün sorunlar daha rahat çözülür. En iyi seçenek budur.

9-Yine ikinci tur için HDP oyları çok kritik ve belirleyici bir durumda. Sizin ikinci turda çıkmamanız durumunda HDP sandıkta ne yapacak?

Bunları ikinci turda konuşuruz ancak. İkinci tura ben kalırsam mesele yok tabi. Ancak aksi durumda en makul, yararlı, akılcı politikayı geliştirmeye gayret ederiz.

10- 2010 yılındaki referandumla ilgili bir açıklama yaptınız. ‘O yıllarda bir bakan boykota gitmememiz için Öcalan’dan mektup getirdi’ demiştiniz. Bu süre zarfında hükümet kanadından sizinle diyalog kurmak için gelen oldu mu? 24 Haziran’da destek için gelen olursa ne dersiniz?

Hükümetle en küçük bir temasımız, diyalogumuz olmadı. Bu süreçte bana gelecek herkesten, kendim için destek isterim. Hükümetten gelen olursa da, “bana oy verin, siz de rahat edin” derim.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.