Batıdan Doğuya gidince turist

Doğudan Batı'ya gidince ‘terörist’ diye anılan bir halkız biz...

Kadim zamanlardan günümüze kadar intikal edebilmiş bilinen en eski özel günlerdendir Newroz Ortadoğu ve asya halkları arasında' bin yıllardır kutlanan bir bayram. Kürt, Türkmen, Özbek, Kazak, Azeri, Tatar, Zaza, Farisi, Afgan, Gürcü, Arnavut... ve sayamayacağımız kadar çok halkların bayramı.

  İlk olarak Pers kaynaklarında ismi geçer; yılın ilk gününün temsili anlamında, halen günümüzde Güney Kürdistan'da resmi bayram olarak kutlanır. Bazı halklara göre baharın gelişi olarak kutlanırken Asya'da ki toplulukların bir kısmı Ergenekondan çıkış günü olarak kutlar. Zerdüştlük dininde kutsal bir gündür. Kürtlerde ise Demirci Kawa efsanesine dayandırılır. Haliyle gün kıymetli olunca onunla ilgili efsanelerde bitmez. Tanrının dünyayı yarattığı gün, ilk insanın yaratıldığı gün Nuh (a.s) karaya ayak bastığı gün vs.

  Bütün bunları neden yazdım? Hem bir ön bilgi olsun diye hem de kimse Newrozu sadece kendine yani kendi toplumlarına aitmiş gibi görmesin diye...!

  Sanırım şöyle bir tanım yapabiliriz Newroz için; Hem herkesin, hem de hiç kimsenin olan bir bayramdır. Bu yıl kutlayacağımız Newroz geçmiş yıllardaki kutladığımız Newroz'lardan apayrı ve çok daha önemlisi ‘barışın’ kaderini belirleyecek tarihi mesajlar verip milad olarak kabul edeceğimiz bir Newroz olacaktır. Büyük kitlesel katılımlı olarak ve tüm savaş çığırtkanlarının inadına bu kirli savaşa son verecek olan sevgi, barış ve kardeşlik ateşi ile tutuşturacağımız bir Amed Newroz'u kutlayacağız. Amed 21 Mart'ta barışın bu samimi fotoğrafını Newroz alanından tüm dünyaya beklenen tarihi mesaj olarak verecektir. Hassas zamanlardan geçtiğimiz bu süreçte, moda tabiri ile pastanın ‘çileği’ olmaya aday bir gün. Newroz 70'lerde Kürt'lerin hatırladığı 80'lerde haykırmaya korktuğu  90'larda hükümetin Kürt halkını faili meçhul tehditleri ile ve mevcut ağır faturasını ülkedeki özellikle Kürt vatandaşlarına çıkardığı 2000' li yıllarda ise ülkedeki her kesimin sahiplenmeye çalıştığı, şimdilerde ise çözüm süreci doğrultusunda barış esintileri ile karşılamaya hazırlandığımız cici Newroz!

 Aslında Newroz'un başına gelenler bile tek başına yaşadığımız geçmişteki ve mevcut acıların, kavgaların, küskünlüklerin, düşmalıkların ne kadar anlamsız ve gereksiz olduğunu anlatmaya yetiyor. Öyle ya; Devlet nazarında dünün terör ve kardeş kavgası sebebi bugünün barışı ve kardeşlik bağları için bir vesile.

Dünün yasak meyvesi bugünün etrafında pervane olunan ışık halesi, dünün paylaşılamayanı bugünün paylaşmak için can atılanı! Dün aman gelmesin denilen, bugün ise gelmesi sabırsızlık ile beklenilen. Sanırım ‘ağa ile kahyası’ meselesini çoğunuz biliyorsunuzdur. Tıpkı onlar gibi''peki biz bu haltı niye yedik''diye pişmanlık duyup soracağımız günler yakındır. Umarım sorarız da...

 Çünkü bu soruyu sorduğumuz zaman anlayacağız k; Bu ülkede herkes aklını başına almış sahiplenmekten çok paylaşmasını öğrenmiş ve düşmanlıklara bir son vermiştir artık. Bin yıllık dostluğa ve kardeşliğe kaldığımız yerden devam edilmesini ümit ederekten.

Newroz zılgıtları yürekli şehit annelerinin haykırışıdır. Birer isyan değil direniştir. Bize ne lazım biliyor musunuz? bize bizden yakın olanlar lazım. Bize barış,sevgi ve kardeşlik dolu yürekler lazım. İnsanı insandan seçenler değil.Bize kardeş sevgisini sunanlar lazım. Kurşunları sıkıp da kaçanlar değil. Sözün özü bize yarınları yazanlar lazım. Umutlarımızı çalanlar değil...! Menderes abi'nin dediği gibi bu ülke de ve bu coğrafya'da ten renklerimiz ayrı olabilir hatta dillerimiz bile ayrı olabilir ama göz yaşlarımız hep aynıdır...! Şehit  Mehmet'in de annesi Ağit'in de annesi aynı duygu ile ağlar.

Barış ortadoğu' da ve ülkemizde bir acı türküdür. Umutla beklediğimiz ve hep başka baharlara erteleyip özlemle söyleyemediğimiz bu Newroz' da yek vücut olarak büyük bir coşku ile haykıracağız bu türküyü. Barış rüzgarları memleketimizin dağlarında,ovalarında esecek. Bu Newroz ateşi gidipte geri gelmeyen tüm özgürlük savaşçıları ve şehitler anısına gelecek olan güzel günlere derken Newroz'u bir çocuk oyunu kadar renkli ve bir bayram şenliği kadar çoşkulu ve ahenkli kutlamanız dileği ile...!

  Savaşı hırsızlar yaratır

 Barış ise o hırsızları asar

                                       (George Herbent)