Başsavcı Baro’yu suçladı!

Başsavcı Baro’yu suçladı!
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Güre, “Diyarbakır Barosu talihsiz açıklamalar yapıyor”.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, 28 Kasım 2015 tarihinde silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Tahir Elçi soruşturmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Diyarbakır Barosu’nun Elçi cinayetle ilgili yaptığı açıklamaları eleştiren Güre, “Diyarbakır Barosu Başkanlığının 'dosyanın sürüncemede bırakıldığı, örtbas edildiği' yönündeki açıklamaları gerçeği yansıtmamaktadır.  Bu nedenle yapılan açıklamaları tahılsızlık olarak görüyoruz. Yaptıkları açıklamaları kabul etmek mümkün değil. Biz bu olayı nihayete erdireceğiz. Ucu nereye çıkarsa çıksın sonuna kadar götüreceğiz” dedi. Diyarbakır Barosu ise, yaptığı açıklamada dosyada şüpheli sıfatıyla kimsenin ifade vermediğini hatırlattı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, 2017 yılını değerlendirdiği basın toplantısında yürütülen soruşturmalar, açılan davalar ile ilgili bilgiler paylaştı. Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz Salonunda yapılan toplantıya Başsavcı vekilleri Tuncay Bozdoğan, Alper Tuncer ve Mesut Pektaş katıldı.

Geçen yıl 16 bin 521'i iddianame, 31 bin 860'ı takipsizlik kararı, 2 bin 923'ü birleştirme kararı, 65'i görevsizlik kararı, 5 bin 274'ü yetkisizlik kararı, 298'i fezleke tanzimi ve 14'ü de başka bürolara gönderme olmak üzere 56 bin 957 dosyanın karara bağlandığını belirten Güre, karara bağlanan dosya sayısında önceki yıla göre yüzde 75 artış olduğunu kaydetti.

 

 FETÖ'den 2 bin 336 kişi hakkında soruşturma sürüyor

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile ilgili 2 bin 336 kişi hakkında bin 219 soruşturma dosyasının bulunduğuna işaret eden Güre, zanlılardan 53'ü hakkında tutuklama, 263'ü hakkında adli kontrol kararı, 232'si hakkında ise yakalama kararı verildiğini bildirdi.

"FETÖ ile ilgili olarak 'silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek', 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından 2 bin 10 şüpheli hakkında bin 915 iddianame hazırlanarak kamu davası açılmıştır." ifadesini kullanan Güre, şöyle konuştu:

"629 şüpheli hakkında 510 takipsizlik kararı, bin 404 şüpheli hakkında bin 290 yetkisizlik kararı, bir şüpheli hakkında ise görevsizlik kararı verilmiştir. Kovuşturma aşamasında bulunan bin 92 sanık ile ilgili olarak 113 sanık hakkında tutuklama, 934 kişi hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanması, 4 kişi hakkında yakalama kararı verilmiştir. 423 dosyanın kovuşturması tamamlanmış olup, 304 kişi hakkında mahkumiyet, 214 kişi hakkında ise beraat kararı verilmiştir."

- Bin 393 ByLock kullanıcısı tespit edildi

Güre, kentte FETÖ'ye yönelik soruşturma kapsamında bin 393 kişinin örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğunun tespit edildiğine dikkati çekti.

Umuma açık yerlerdeki sabit hatlardan aramışlar

FETÖ içerisinde yönetici konumunda bulunan terör örgüt üyelerinin, devlet memuru olan kişileri büfe ve market gibi umuma açık yerlerdeki sabit hatlardan arayarak talimatlar verdiğinin tespit edildiğini vurgulayan Güre, şu bilgileri verdi:

"Bu soruşturma kapsamında 183 şüpheli hakkında yasal işlem başlatılmış olup, bunlardan 42'si tutuklanmış, 84'ü adli kontrol hükümlerinin uygulanması kararıyla serbest bırakılmış, 11'inin ise gözaltı işlemleri devam etmektedir. Bu şüphelilerin tamamının ByLock kullanmadığı tespit edildi. Bu yöntemin örgüt üyeleri tarafından kullanılan yeni yöntem olduğu şeklinde itiraflar yapıldı."

Güre, FETÖ'nün finans ayağına yönelik soruşturma kapsamında 11 şirket belirlendiğini, bunlardan 10'u hakkında dava açıldığını, biri için de işlemlerin devam ettiğini söyledi.

PKK'ye yönelik soruşturmalar

Güre, PKK'ye yönelik soruşturmalar kapsamında geçen yıl 2 bin 132 iddianame hazırlandığını bildirdi. İki bin 29 takipsizlik ve 908 yetkisizlik kararı olmak üzere 5 bin 69 soruşturma dosyasıyla ilgili karar verildiğini dile getiren Güre, 6 bin 23 kişi hakkındaki işlemlerin sürdüğünü kaydetti.

Güre, PKK'nın finans ayağına yönelik yürütülen soruşturmalarda, 75 kişiden 14'ünün tutuklandığını, 12'si adli kontrol şartı olmak üzere 52'inin serbest bırakıldığını, 8'inin de gözaltı işlemlerinin devam ettiğini belirterek, denetim kayyumunun atandığı 5 şirket yetkilisi hakkında dava açıldığını anlattı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere görevden alınan DBP'li eski 10 belediye başkanı hakkında dava açıldığını anımsatan Güre, 2 ilçe belediye başkanı hakkındaki soruşturmanın sürdüğünü ifade etti.

Başsavcıdan Baroya tepki

Eski Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesi olayına ilişkin soruşturmanın sürdüğüne dikkati çeken Güre, "Soruşturma kapsamında yapılan tüm aşamalardan baro yönetimi, eşi Türkan Elçi ve avukatlarının bilgisi vardır. Baronun 'dosyanın sürüncemede bırakıldığı, örtbas edildiği' yönündeki açıklamaları gerçeği yansıtmıyor. Delillerin karartıldığına ilişkin durum söz konusu değildir. Terör örgütü üyeleri, olay yerinde delillerin toplanmasına defalarca izin vermedi. Baro yönetimi bazı açıklamalarında bizleri töhmet altında bırakıyor. Sonu nereye varırsa varsın, bu soruşturmayı sağlıklı ve şeffaf bir şekilde yürütüyoruz."

Bilgileri paylaşamayız

Basın mensuplarının Elçi’nin öldürüldüğü bölgede bulunan polislerin ifadesinin alınıp alınmadığı yönündeki soruya ise Başsavcı Güre, dosya ile ilgili bilgileri paylaşamayacaklarını söyledi.

Diyarbakır Barosunun yaptığı açıklamaları talihsizlik olarak gördüklerini belirten Güre, “Yaptıkları açıklamaları kabul etmek mümkün değil. Biz bu olayı nihayete erdireceğiz. Ucu nereye çıkarsa çıksın sonuna kadar götüreceğiz” dedi.

Eker'in aile kabristanına yerleştirilen bomba

Güre, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Mehdi Eker'in Bismil ilçesi Ziyarettepe köyünde bulunan aile kabristanına 640 kilogram patlayıcı yerleştirilmesiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 26 kişinin tespit edildiğini söyledi.

Bunlardan 3'ünün güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada etkisiz hale getirildiğini belirten Güre, "8 şüpheli hakkında ek takipsizlik kararı verildi. 4'ü belediye çalışanı, 9'u belediye taşeron işçisi olmak üzere 13 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verildi. Yapılan operasyon kapsamında yakalanan 2'si kırsal alanda eylem yapan 3'ü ise belediye çalışanı olan silahlı terör örgütü üyesi 5 şüpheli ise tutuklandı." diye konuştu.

Güre, 2017'de başlatılan soruşturmalar kapsamında milletvekillerine ilişkin 198 fezleke hazırlandığını kaydetti.

Diyarbakır'da 981 sanığa tek tip kıyafet

Kamil Erkut Güre, 696 sayılı KHK'ya göre, D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 923, E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda ise 58 kişinin tek tip kıyafet giyebileceğinin tespit edildiğini bildirdi.

"Anayasal düzeni değiştirme girişiminde" bulunan 5 kişinin "badem kurusu", diğer terör örgütü mensupları ve yöneticilerinin ise "gri" renkli tek tip kıyafet giyeceğini anlatan Güre, "Söz konusu kıyafetler cezaevlerine geldi. Yönetmenlik henüz yürürlüğe girmedi. Kıyafetleri giymek istemeyenler olabilir. Ancak yönetmenlik yürürlüğe girdikten sonra bu uygulama sırasında ne olacağına ilişkin tabloyu beraber göreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

2017’de bin istismar olayı yaşandı

Bir gazetecinin ‘Cinsel istismar olaylarında bir artış varmı’ sorusu üzerine Başsavcı Güre, “2017 yılında toplam 1000 istismar vakası yaşandı. Bunlardan 500’ünün soruşturması tamamlandı, 500’ünün ise devam ediyor.  İstismar olaylarında bir artış yok” şeklinde yanıt verdi.

Baro’dan Elçi anması

Öte yandan Diyarbakır Barosu, Tahir Elçi’nin katledilişinin 110. Haftası nedeniyle Adliye Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Etkinlikte konuşan Baro genel sekreteri avukat Mahsum Batı, “Diyarbakır Barosu olarak Tahir Elçi soruşturma dosyasında bir ilerlemenin olmamasını protesto etmek amacıyla buradayız.  Bildiğiniz üzerine Tahir Elçi soruşturmasının üzerinden 2 yılı aşkın bir süre geçti.  Ancak halen failler bulunup yargıya teslim edilmiş değil.  Dosyada henüz şüpheli sıfatıyla ifade vermiş bir kimse söz konusu değil.  Değerli basın mensupları hal böyleyken bu konuyu polemik meselesi ve propaganda haline getiren kişiler bulunmaktadır.  Bildiğiniz üzere dün Türkiye Barolar Birliği Başkanı sayın Metin Feyzioğlu, Tahir Elçi soruşturma dosyası ile ilgili verdiği beyanda,  Elçi soruşturmasında örgütün Elçi'nin öldürüldüğü yerde keşif  yapılmasına müsaade etmediğini, bizlerin örgütü değil devleti suçladığımızı  beyan etti. Biz Diyarbakır Barosu olarak soruşturmanın başladığı günden bu güne hiç bir zaman kimseyi suçlamadık. Ancak soruşturma dosyasını aydınlatmakla görevli olanlara görevlerini her zaman hatırlattık.  Diyarbakır Barosunu Tahir Elçi soruşturma dosyası üzerinden hukuk dışı organizasyonlarla muhatap etmeye çalışmanın hiçbir kimseye bir faydası yoktur. Bu davranış biçimi bu söylem bir hukukçuya hiç yakışmayacak bir söylemdir.  Şunu belirtmek istiyoruz. Bizler Tahir Elçi'nin talebeleriyiz. Hiç bir koşulda ve şart altında hiç kimseden korkmadan düşündüğümüz ve inandıklarımızı her zaman her yerde söyledik. Söylemeye de devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.