Batılı sanayici Güneydoğu’yu unuttu!

Batılı sanayici Güneydoğu’yu unuttu!
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanlığı, kentteki sanayileşme durumunu tespit etmek amacıyla bir saha çalışması yaptı.

9 ay süren çalışmada, bin 521 işyeri sahibi ile bire bir görüşme gerçekleştirildi. Hazırlanan rapora göre, işletmelerin %79,28’i Diyarbakırlı veya bölge insanı olduğu için, %9,47’si ise hammaddeye yakınlığı nedeni ile kentte yatırım yapmayı tercih ettikleri belirlendi. İşletmelerin %54'ü, Diyarbakır'a yatırım gerekçesi olarak iç pazara yakınlığını gösterdi.

DTSO Genel Sekreter Yardımcısı Meryem Özdemir Ok'un hazırladığı raporda, çarpıcı verilere yer verildi. Rapora göre, görüşme yapılan işyerleri, işletme bünyesinde güncel olarak yaşadıkları ilk 3 önemli sorun olarak; "kredi ve sermaye", "bürokratik", "rekabet fazlalığı" ve "talep istikrarsızlığı" sıraladı.

Nitelikli işçi sorunu

Raporda, şu ifadelere yer verildi: "Genel olarak görüşme yapılan işyerlerinin kredi ve sermaye sorunu, bürokratik sorunlar, talep istikrarsızlığı ve rekabet fazlalığını belirttikleri görülmektedir. Görüşme yapılan dönemin kentte Sur ilçesinde yaşanan olaylardan hemen sonra olması, bu dönemde işyerlerinin ekonomik açıdan yaşadıkları sorunlar, kredi ve sermayeye ulaşım sorunları ve bunun için karşılaştıkları bürokratik sorunları belirttikleri görülmüştür. Ancak işletmelerin bu durumun dışında genel olarak rekabetin yüksek olduğu alanlarda faaliyet gösterdikleri, pazardaki talebin istikrarsız olduğu ve bu durumun hem iç piyasada hem de ihracat yapan işletmelerde önemli sorunlar oldukları görülmektedir. Organize Sanayi Bölgesi'ndeki işletmelerin %13,16’sı nitelikli işçi temininde sorun yaşadıklarını belirtmişlerdir. İşletmelerin üretim kapasitelerini geliştirmede ya da yeni yatırımlarda nitelikli işçi bulmakta zorlandıkları görülmektedir. Özellikle kentte yeni gelişen sektörlerde bu sorunun yaşandığı ve yereldeki mesleki eğitim çalışmaları ve istihdamı geliştirmeye yönelik çalışmaların bu ihtiyacı karşılayamadığı veya yetersiz olduğu görülmektedir."

Çalışan profilinde nitelikli eleman sorununa dikkat çekilen raporda, görüşme yapılan işyerlerinin sadece %15,71’inin tescilli marka olduğu yer aldı.

Kentin üretim potansiyeli yüksek

Raporun sonuç bölümünde ise şu ifadelere yer verildi:

*Diyarbakır ili sanayi sektöründe faaliyet gösteren işletme sayısı, yarattığı istihdam ve işletmelerin faaliyet alanlarındaki çeşitlilik ile üretim potansiyeli yüksek bir kenttir.

*Kentte sanayi işletmelerinin yoğunlaştığı faaliyet alanlarında küçük imalatçıların, atölyelerin de yoğunlaştığı, küçük üretim alanlarının sektördeki gelişmelere önemli katkılar sundukları görülmektedir. Mobilya, gıda, tekstil, metal, plastik gibi ana faaliyet alanlarında küçük üreticilerin de yoğunlaştığı tespit edilmiştir.

*Diyarbakır OSB'nin, işletmelerin ciro değerleri, çalışan sayısı, kurumsal yapıları, markalaşma düzeyleri, ihracat potansiyeli ile ilin sanayi üretiminin önemli bir bölümünü oluşturduğu görülmüştür. Ancak kentte farklı alanlarda da üretim, istihdam ve yarattığı ekonomik katkı ile öne çıkan işletmelerin var olduğu, işletmelerin kent genelinde belirli ilçelerde yoğunlaştığı, sanayi sitelerinin mobilya, metal, plastik gibi sektörlerde atölyelerin yoğunlaştığı alanlar olduğu görülmüştür.

*İşyerlerinin sahibi ve ortaklarının %99’unun Diyarbakırlı veya bölge insanı olduğu, kentte esnaf, ticaret ile uğraşan veya aynı alanda çalışan insanların deneyim sahibi oldukları iş alanlarında üretime yöneldikleri ve kentte yatırım yapmanın temel nedenlerinden birinin kent insanı olmak olduğu saha çalışmasından elde edilmiştir.

*İşyerlerinin sahibi ve ortaklarının eğitim durumları, girişimcilerin yatırım alanlarında sahip oldukları deneyime göre iş kurmaya yöneldiklerini göstermiştir.

Markalaşma oranı alt seviyede

*İşletmelerde markalaşma düzeyinin oldukça düşük olduğu, web sitesi, kurumsal iletişim ağları gibi çalışmaların yetersiz olduğu, kalite belgelendirme çalışmalarının oldukça düşük olduğu ve ihracat yapan işletme sayısının toplam içindeki payının oldukça düşük olduğu görülmüştür.

*Üretim alanlarının rekabetin yüksek olduğu alanlarda yoğunlaştığı, işletmelerin pazardaki talep istikrarsızlığı ve rekabet yüksekliği gibi sorunlar ile karşılaştıkları görülmüştür.

*İşyerlerinin ağırlıklı olarak yerelden hammadde temin ettikleri, yerelde satış yaptıkları ve rakiplerinin de yerelden işyerleri olduğu, daha büyük işletmelerde ise hammadde temini, satış ve rakiplerin Türkiye geneline yayıldığı, ancak uluslararası düzeyde ithalat, ihracat ve uluslararası rakipler için oranların düşük olduğu görülmüştür.

*Kadınların imalat sektöründe istihdam oranının %13,2 ile düşük olduğu, kadınların sektörde belirli iş alanlarında, belirli nitelikteki işlerde yoğunlaştıkları ve kadın çalışanların çalışma süreleri değerlendirildiğinde, son yıllarda özellikle tekstil sektöründe kadın istihdamının arttığı görülmüştür.

*Saha çalışmasında işletmelerin ortaklık yapılarının oldukça düşük olduğu, işyerlerinin büyük çoğunluğunun işletme sahipleri tarafından yönetildiği görülmüştür.

*İşyerlerinin kapasite kullanım oranlarının 2015 yılında önceki yıla göre azaldığı, bu düşüşte hedef pazarlardaki talep istikrarsızlığının önemli bir neden olduğu belirtilmiştir.

HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.