BDP'den Erdoğan-Barzani mutabakat soruları

BDP'den Erdoğan-Barzani mutabakat soruları
BDP Diyarbakır İl Örgütü, Başbakan Erdoğan ve Mesut Barzani'nin Diyarbakır'a ziyareti sırasında üzerinde mutabakata varıldığı belirtilen 4 maddeden birinin "Rojava'da PYD tarafından kurulmak istenen de facto yönetime izin verilmemesi mi?" olduğunu sordu.

DİYARBAKIR -BDP Diyarbakır İl Örgütü, Başbakan Erdoğan ve Federal Kürdistan Bölgesi Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin Diyarbakır'a düzenlediği ziyarete ilişkin il binasında basın toplantısı düzenledi. İl yöneticilerinin hazır bulunduğu toplantıda konuşan BDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Mehmet Emin Yılmaz, Erdoğan ve Barzani görüşmesinin sonucundan "imha planları" çıktıklarını dile getirerek, Erdoğan'ın beklediği kitleyi bulamadığı için "kardeşlik" vurgusunda bulunduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan'ın kendisini "Barışın mimarı" olarak gösterme çabası içinde olduğuna işaret eden Yılmaz, bunu ispat için de davetlilerden Barzani ve sanatçılar Perwer ile Tatlıses'i kürsüye çıkararak gösterdiğini ifade etti. Oysa ki 2013 yılı Newroz'unda "demokratik çözüm"ün startını veren PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın bu deklarasyonunun tüm Diyarbakır halkı tarafından ayakta alkışlandığını hatırlatan Yılmaz, bu tarihi güne yalnızca Ankara değil, tüm dünyanın şahitlik etiğine dikkat çekti. 

Sürgünler yeni siyasi soykırımların habercisi mi? 

Diyarbakır'da "barış", "eşitlik" ve "kardeşliği" dilinde düşürmeyen Başbakan Erdoğan'ın Bismil ve Ergani'de yine "tek"leri ard arda sıraladığını dile getiren Yılmaz, "Kürt kardeşim dediğiniz Kürdün kimliğini, kendi dilinde eğitim yapma hakkını tanımayacaksınız, kültürünü yok sayacaksınız, statüsüz bırakacaksınız; bunun adının kardeşlik olmadığını artık herkes biliyor. Kürsüde gerillaların dağdan ineceğini söylüyorsunuz, ama legal zeminde siyaset yürüten halkın, demokrasinin partisini ablukaya alıp alanını daraltacaksınız. Zindanları boşaltacağız diyorsunuz, ama Kürtlerin çocuklarına dahi tahammülsüzlük gösterip tutukluyorsunuz. Tutukluları sürgün ederek zindanları başaltınız. Bu boşaltmalar yeni siyasi soykırımların habercisi mi acaba?" diye sordu.

'24 yıl içerisinde 552 çocuk öldürüldü'

Sadece 2011 yılında 33 olmak üzere AKP hükümeti döneminde öldürülen çocukların sayısı 171 olduğu hatırlatan Yılmaz, "1988 yılından bu yana 24 yıl içerisinde öldürülen çocuk sayısı 552 bulmuştur. AKP hükümeti döneminde 11 olmak üzere yüzlerce genç sivil kolluk küvetlerinizin bizzat silahları ve gaz bombaları ile öldürmüştür. 10 binlerce faili belli ama meçhul gösterilen olayları aydınlatmadığınız gibi bunlara yenlerini eklemeye devam ediyorsunuz. Şehir merkezlerinde bu yargısız infazlar neden? Bunlar can değil mi? Yine analar ağlatmıyor musunuz?" diyerek başbakana soru yöneltti. 

Konuşmasının devamında Diyarbakır'da Başbakan Erdoğan ile Barzani buluşmasında 4 maddelik anlaşma sağlandığını iddialarına işaret ederek bu maddelerden en önemlisi "Rojava'da PYD tarafından kurulmak istenen de facto yönetime izin verilmemesi mi?" diye soran Yılmaz, "17 Kasım günü Qamişlo'ya bağlı Hîmo köyünde Nusaybin'e geçmek isteyen sivillerin sağ yakalanması mümkün iken zırhlı araçtan ateş açıp 3 Kürdistanlının ölümü ve 2 sininde yaralanması bu madde hükmünün gereği mididir?" diyerek sorularını sürdürdü.

Yılmaz açıklamasının sonunda sivil halka yönelik katliamların sorumluların bir an önce yargı önüne çıkarılması çağrısında bulundu.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.