Beştaş: Makyaj değil radikal adım bekliyoruz

Beştaş: Makyaj değil radikal adım bekliyoruz
"Hükümetin gerçekten makyaj yapmadan, radikal adımlarla, gerçek demokratikleşme adımlarını atmaya davet ediyoruz."

İstiklal Mahkemeleri'nden Özel Yetkili Mahkemelere (ÖYM) Türkiye'de olağanüstü mahkemelerin hep olduğunu dile getiren BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ÖYM'lerin kaldırılması tartışmalarına ilişkin, "Hükümetin gerçekten makyaj yapmadan, radikal adımlarla, gerçek demokratikleşme adımlarını atmaya davet ediyoruz." dedi.

DİYARBAKIR - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İran ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada "Özel Yetkili Mahkemeler (ÖYM), bunu kaldırmayı kesinlikle hedeflemiş durumdayız. TMK'yı aynı şekilde kaldırmayı, ama buradaki TCK'ya aktarılması gereken maddeleri aktarma gibi bir hedefimiz var" açıklamasını yapmıştı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise Özel Yetkili Mahkemeler'in kaldırılmasına ilişkin yasal düzenlemenin, Meclis tatile girmeden önce yapılacağını aktarırken, ÖYM'lere ilişkin düzenlemenin de hazır olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan ve Adalet Bakanı Bozdağ'ın açıklamalarının ardından, hukukçular, ÖYM'lerin sadece isim olarak değiştirilmesinin hukuksuzluk olacağını ifade ederken, "Terörle Mücadele Kanunu"nun da tamamıyla kaldırılması gerektiğini belirtti.
'Bu mahkemelerde çifte bir hukuk olduğunu hep ifade ettik'

 

Tümüyle devleti koruma üzerine kurulu ve devletin önceliklerini gözeten bir yargılama sisteminin olduğunu dile getiren Beştaş, , toplulukların, farklılıkların reddi üzerine kurulu bir yargılama pratiği ile karşı karşıya olduklarını aktardı. Beştaş, "Kürt muhalefetinin bastırılması, Şeyh Saitlerin, Seyit Rızaların yargılamasından 49'ların yargılamasına, PKK davalarından KCK davalarına kadar uzun bir seyir var. Yakın tarihte ÖYM'ler ile bu karşımıza çıkıyor. Demokratik kamuoyu bu mahkemelerin olağanüstü olduğunu, yargılamaların adil olmadığını, hukukun uygulanmadığını, hukukun kişilere, kimliklere farklı uygulandığını, çifte bir hukuk olduğunu hep ifade etti. Bu mahkemeler kaldırılmalıdır. Talebimizin başlangıç tarihi mahkemelerin kuruluş tarihine kadar gidiyor. İlk günden beri bu talebimiz, irademiz çok net" söyleminde bulundu. 

'Türkiye bu mahkemeleri kurarak hukuk dışına çıktı'

MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a yönelik soruşturma girişimi ardından ÖYM'lerin resmen kalktığını ancak geçici 2'nci madde ile ellerinde kalan davaların bitirilmesi kararı verildiğini dile getiren Beştaş, "Ondan sonra TMK 10'la görevli adına terör mahkemeleri dedikleri yeni mahkemeler kurdular. Türkiye hukukun dışına çıkarak, hukuku hiçe sayarak, hukuk kurallarını herkese uygulamayarak bir çifte hukuk uygulaması ile özel yargılama usulleri ile bugüne kadar geldi. DGM bunlardan biriydi, ÖYM başka bir boyut, şimdi de TMK 10. gerçekten bunların kaldırılması yönünde güçlü bir irade var. Bunu AKP iktidarı yarattı. DGM'ler kaldırıldıktan sonra ÖYM'lere ihtiyaç var mı, yok mu tartışması yapılmadan otomatikman DGM'deki bütün kuralları, bütün sistemi bu mahkemelere CMK 250 ile görevli mahkemelere aktardılar. Sonra da TMK 10'la görevli mahkemeleri kurdular. Yani aslında kendilerinin yarattığı bir sistem var. Eskiden kopmadan, resmi ideoloji doğrultusunda geçmiş siyasi pratiklerini, yönetim pratiklerini terk etmeden, aksine bunu sahiplenerek ÖYM'leri ve TMK 10'la yetkili mahkemeleri kurdular. Bu çok hayati bir mesele. Türkiye'de Kürt sorunu, Kürtler, Kürt muhalefeti, eşitlik ve özgürlük mücadelesi, adalet istemi meydana geldiğinde, talep edildiğinde Türkiye'de ki bütün iktidarlar aynı refleksi göstermiştir. Bu nedenle ÖYM'lerin ve TMK 10'la yetkili mahkemelerin tabiî ki kaldırılması gerekiyor. Zaten bu güne kadar yaptıkları yargılamalarla ortaya çıkan manzara yeterince vahim" dedi. 


'İsim değişikliği olacaksa bunu kabul etmeyiz'

Bu güne kadar mahkemelerin sadece isimlerinin değiştiğini belirten Beştaş, işlevlerinin hep aynı olduğunu ve hukuksuzlukta birbirlerinin daha da ilerisine gittiklerini ifade ederek, "Bu mahkemelerde ki düzenlemeler aynen CMK'ya aktarılacaksa pek bir değişiklikten bahsedilemez. Sadece değişen isimler olacak. İsim değişikliği olacaksa bunu asla kabul etmeyiz. Artık bu kadar fazla aldatmaya kimsenin hakkı yok. Türkiye halkları bunu hak etmiyor. Kürt halkı da bu hak etmediği gibi kabul de etmez. Zaten binlerce, 10 binlerce insan cezaevlerinde. Demokrasiden uzaklaşıldığı her an bundan Kürt halkı ve diğer muhalif kesimler çekiyor. Biz bu nedenle hükümetin gerçekten makyaj yapmadan, radikal adımlarla, yargı üzerinde ki ve içinde ki tartışmalar bu kadar büyümüşken, gerçek demokratikleşme adımlarına davet ediyoruz. Türkiye'de olağanüstü yargılamalar, ayrıcalıklı yargılamalar tarihe karışmalı. Bunun zamanı çoktan geçmiş. Bu gün bile miadını dolduran bir yargılama ile karşı karşıyayız. Bu halkla alay etmektir, dalga geçmektir. Bunun hukuken ve siyaseten bir karşılığı yok. Hükümet bunu yaparken bir değişiklikten ziyade başka bir amaç güttü. Bunun yüzünden kamuoyunda ciddi bir hassasiyet var. Çok ciddi bir güvensizlik var. O kadar kötü bir pratik var ki arka planda, siyasi, idari ve yargı pratiği var ki" şeklinde konuştu. 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.