Cengiz: Taziye evini biz değil onlar yıktı

Cengiz: Taziye evini biz değil onlar yıktı
Cengiz: Taziye evini biz değil onlar yıktı

 

 

Çınar Belediye Başkanı Ahmet Cengiz, ‘DBP’li Belediye Kuran Kursu yıktı’ haberlerine ilişkin gazetemize konuştu.

İki günden bu yana kendilerine iftira atıldığını belirten Cengiz, “Bir yıldır taziye evi olarak kullanılan taziye evinin ortasına Müftü bey, gece vakti gecekondu yapar gibi o taziye evini ortadan bölecek şekilde ikiye ayırıyor. Biz de bu durumu öğrenince oraya müdahale etik. Böyle bir şeyi nasıl yaparsınız, kimseden izin almadan, hiç kimseye bilgi vermeden, belediyemizin yapmış olduğu bir çalışmanın orta yerine bir kısmını Kuran kursu yapmayı nasıl düşünürsünüz. Bizim burada yapmak istediğimiz Kuran kursunu yıkmak değil böyle bir teşebbüse engel olmaktır” dedi.

Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde DBP’li Belediye, geçtiğimiz yıl kadın ve erkek taziye evi yaptırdı. Yaklaşık  bir yıldır kullanılan taziye evi geçtiğimiz günlerde İlçe Müftülüğünün talimatıyla, kadın taziye evi yıkılıp yerine Kuran Kursu yapılmak istendi. Belediye görevlilerinin olayı duyması üzerine söz konusu değişikliğe izin verilmedi. Gazete olarak ‘DBP’li Belediye Ramazan ayında Kuran Kursu yıktı’ başlığı ile gündeme gelen Çınar İlçesi’ndeki olayı tüm yönleri ile araştırıp iddiaları Belediye Başkanı Ahmet Cengiz ve İl Müftüsü Burhan İşleyen’e sorduk.

 

Vicdanı olan böyle bir tutum sergilemez

Söz konusu iddialara ilişkin gazetemize konuşan Çınar Belediye Başkanı Ahmet Cengiz, “Son birkaç gündür başlayan bir anti propaganda var. Bu yapılanlar Çınar Belediyesini yıpratmaya dönük bir ‘çamur at izi kalsın’ girişimidir. Burası bütün Çınar halkının bildiği bir yerdir. Bir yıl önce açılışı yapılan bir yerdir. İlçe Kaymakamı ve İlçe müftüsünün dahil olduğu bir açılışla hizmette girmiştir. Hakikaten birazcık aklı, mantığı, vicdanı olan bir insan bu yönlü bir tutum sergileyemez. Biz Çınar belediyesi olarak hem halkın dini hassasiyetleri konusunda hem de halkın ihtiyacı olan dini mekanların inşa edilmesi noktasında her türlü katkıyı sağlıyoruz. Şuana kadar aşağı yukarı 150 köyümüzün en az 100’deki camisine bizim katkılarımız olmuştur. En az 50 taziye evine katkımız olmuştur. Aynı şekilde Kuran kurslarına, okullarla gerekli katkıları sağladık. Şuan bile tarihi 3 tane türbemizin çevre düzenlemesi belediyemiz tarafından yapılmaktadır. Yakın geçmişte fırtınada yıkılan Çınar Yenimahalle’de bulunan caminin minaresini de belediyemiz yapmıştır. Bugüne kadar bize bu anlamda gelen bütün tekliflere halkın ihtiyaçlarını esas alarak gerekli ilgiyi göstermişizdir” dedi.

 

Arsayı biz tahsis ettik

Olayı tüm yönleriyle anlatan Cengiz, “Şimdi bu söz konusu cami ile ilgili de bir cami yaptırma derneği bize müracaat ederek bu süreci başlatmıştır. Cami yaptırma derneği, ‘mahallemizde cami yok ve cami yaptırmak istiyoruz’ diyerek bizden yardım talebinde bulundular. Biz de yaptığımız değerlendirmede o mahallede hem cami hem de taziye evinin ihtiyaç olduğu sonucuna vardık. Bu şekilde oturup konuştuk ve değerlendirmelerimiz sonucunda yer arayışına başladık. Bizler yer tespitinde şunu gördük, tespit ettiğimiz arsalardan yaklaşık 4/3’ü belediyemize ait olan ama belli bir kısmı da vatandaşa ait olan bir yer olduğunu gördük. Vatandaş kendisine ait kısmı hibe edeceğini söyledi. Biz de o hibeyi kabul edip bu caminin yapılması için gerekli olan arsayı tahsis etmiş olduk. Belediyemize ait olan arsayı cami yapılması için verdik. Bun üzerine cami yaptırma derneği çalışmalarını sürdürdü. Mutabakatımız gereği, kadın ve erkek bölümü olmak üzere taziye evi alt katlarda olmak üzere cami yapımı bu şekilde gerçekleşti. Bugüne kadar da yaklaşık bir yıldır çok güzel bir şekilde mahalle ve Çınar halkının hizmetinde ve tüm halkın takdirini kazanan bir proje olarak hizmete girdi” diye konuştu.

 

Taziye evini ikiye böldüler

Büyük emek ve fedakarlıkla yaptıkları taziye evinin bir gece ansızın yıkılmak istendiğini belirten Cengiz, “Cami bittikten sonra da bahçe düzenlemesini de yaptık. Buna rağmen bir yıldır kullanılan ve bakmaya kıyamayacağınız bu güzel taziye evinin ortasına Müftü Bey, gece vakti gecekondu yapar gibi o taziye evini ortadan bölecek şekilde ikiye ayırıyor. Biz de bu durumu öğrenince oraya müdahale etik. Böyle bir şeyi nasıl yaparsınız, kimseden izin almadan, hiç kimseye bilgi vermeden, belediyemizin yapmış olduğu bir çalışmanın orta yerine bir kısmını Kuran kursu yapmayı nasıl düşünürsünüz. Bizim burada yapmak istediğimiz Kuran kursunu yıkmak değil böyle bir teşebbüse engel olmaktır. Taziye evi bir yıldır kullanılıyor ve burayı bu şekilde harap edeceğinize, kullanışsız bir hale getireceğinize, Kuran kursu yapabileceğiniz 50 tane yer var. Caminin üst katını Kuran kursu olarak zaten kullanabiliyorsunuz. Yine, taziye evlerinde taziye yokken buraları da ayrıca kullanabiliyorlar. Bizler bu yapılanı doğru bulmadığımızı ve engel olacağımızı ifade etik. Konu bundan ibarettir ama kalkıp bunu taraflı ve yanlı bir şekilde sunmak doğru değildir. Yaptığımız işi cami ve Kuran kursuna karşıymışız gibi sunmak doğru değildir. Hiçbir belediye Çınar belediyesi kadar dini mekanlara katkıda bulunmuş mudur?  Siz üç beş kuruş Kuran kursu ücreti alacaksınız diye Çınar halkının böylesi önemli bir yerini nasıl tahrip edersiniz. Biz izinsiz olarak yapılan bu duvarı kaldırdık. Sözkonusu olan bundan ibarettir ama gelin görün ki, yazılanlar çizilenler tamamen çarpıtma ve iftiradır. Sanki biz yıllardır Kuran kursu olarak kullanılan Kuran kursunu yıkmışız gibi göstermeye çalışıyorlar. Bu konuda kamuoyunu yerinde inceleme yapmaya davet ediyorum. Gelsinler halkla konuşsunlar kim haklı kim haksız bizzat bu durumu halktan öğrensinler” çağrısında bulundu.

Bizi farklı göstermeye çalışıyorlar

Bazı çevrelerin bu olayı maksatlı bir şekilde gündeme taşıdığını belirten Cengiz, “Öteden beri bizi ve siyasi partimizi dini hassasiyetlere dikkat etmeyen bir yapıda göstermek istiyorlar. Geçmişte de benzer şeyler yapmaya çalıştılar o da ters tepti ve bu da ters tepecektir. Geçmişte de bir caminin yapılması sırasında caminin imamına caminin avlusunun ortasında ev yapmak istediler. Caminin avlusundan başka yer mi yok, imama ev yapacak. İmamın evi caminin avlusunda olacak diye bir zorunluluk mu var? Caminin avlusundaki küçücük bir alana imama ev yapmak da ne oluyor. Camiyi yola taşırmışlar ve arkasında da imama ev yapmaya çalışmışlar. Biz buna engel olmuşuz, halk bunu görmüş, önce anti propaganda sonra da geri tepince yerlerinde oturdular. Biz de belediye olarak gereğini yaptık ve şuan daha güzel bir bahçeli camimiz var ve herkes de sizden Allah razı olsun demiştir” diye konuştu.

Hakkınız yok

Yaşanan olayın ardından İlçe Kaymakamı ve İlçe müftüsü ile görüştüğünü belirten Cengiz, “Bizim bu duruma müdahale edeceğimizi duyar duymaz geldiler, efendim zaten biz burayı böyle düşünüyorduk. Bir yıldır burası bu haliyle kullanımdadır, ayıp değil midir belediyenin yapmış olduğu bir çalışmayı kafanıza göre değiştirmeye, dönüştürmeye ne hakkınız var? Niye yapıyorsunuz bunu? Siz zaten orayı Kuran kursu olarak kullanabiliyorsunuz. Caminin üst katında zaten Kuran kursu eğitimi verebiliyorsunuz.  Hal böyleyken daha derdiniz nedir?” şeklinde konuştu.

 

Müftüden duyarlılık çağrısı

Konuyla ilgili gazetemize konuşan İl Müftüsü Burhan İşleyen, söz konusu taziye evinin açılışında kendisinin de bulunduğunu belirterek, “Keşke bu konu bu şekilde basına yansımasaydı. Hayırlı Ramazan gününde bu tür haberler hiç hoş değil. Ben şunu söylemek istiyorum. Bu konu polemik haline getirilmeden sorun çözülmeli. Caminin bir kısmı Kuran kursu ve taziye evi olarak kullanmak mümkündür. Ben böyle öneriyorum” dedi.

Dilek AKIN/ÖZEL HABER

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.