Cihan Sincar: Eşimin katili tek kişi değil, devlettir

Cihan Sincar: Eşimin katili tek kişi değil, devlettir
MARDİN - Batman'da, 4 Eylül 1993 tarihinde katledilen DEP Mardin Milletvekilli Mehmet Sincar ile DEP Batman İl Yöneticisi Metin Özdemir'in katledişinin 21'inci yılına girilmesine rağmen failler hala bulunamadı.

 Sincar'ın eşi Cihan Sincar, katili tek bir kişi olarak değil, devlet olarak gördüklerini söyledi. DEP PM üyeleri Habip Kılıç ve Hikmet Kılıç'ın silahlı saldırı sonucu öldürülmesi olayını araştırmak için 4 Eylül 1993 tarihinde partisinin Batman İl Yöneticisi Metin Özdemir ile birlikte Batman'a giden DEP Mardin Milletvekili Mehmet Sincar, uğradığı silahlı saldırı sonucu katledildi. Susurluk skandalı sonrası konuyla ilgili bir rapor hazırlayan dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş, cinayeti Mahmut Yıldırım, PKK itirafçıları Alaattin Kanat, İsmail Yeşilmen ve Mesut Mehmetoğlu'nun işlediğini ortaya koydu.


Daha sonra Hizbullah örgütü üyesi olmak suçuyla tutuklanan sanıklar, cinayeti işlediklerini itiraf ettiler. Ancak cinayet bu itirafa rağmen aydınlatılamadı. Ergenekon'un ikinci iddianamesinde yer alan gizli tanık "Emek", Kürt gazeteci-yazar Musa Anter ve DEP Mardin Milletvekili Mehmet Sincar'ın öldürülmelerine ilişkin JİTEM tetikçisi Alaattin Kanat'ın aralarında geçen sohbet sırasında kendisine anlattıklarını anlattı.

Gizli tanık, verdiği ifadesinde JİTEM'ci Kanat'ın Musa Anter ve Sincar suikastını inde yine kimi itirafçıların da bulunduğu "Yıldız Timi" işlediğini anlattığını kaydetti. Gizli tanık Emek, Kanat'ın sohbetlerinde bunu 'Bu yapıya veya oluşuma karşı olan ve PKK örgütüne yardım ettiğini düşündükleri Batman Milletvekili Mehmet Sincar'ı kendilerinin cezalandırdığını, yani öldürdüklerini' ifadeleriyle söylediğini belirtti. 

Gizli tanık olarak bulunduğu bu itiraflara rağmen Kanat, herhangi bir ceza almazken Sincar'ın öldürülmesine ilişkin tutuklanan Hizbullah mensubu Cihan Yıldız, Sincar'ı öldürdüğü iddia edilerek 11 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılandı. Yıldız, cinayete ilişkin tüm suçlamaları reddederken, Sincar ise sonraki süreçte polisin faili meçhul listesinden bile çıkarıldı. Cinayete ilişkin dava dosyası da halen Yargıtay'da asıl faillerin yokluğunda hükme bağlanmayı bekliyor. 


'Tehditlere aldırmazdı'

Sincar katledilmesinin üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen gerçek failler hala yakalanmazken, en yakın arkadaşlarından Ahmet Dağ, Sincar'ın Kürt halkı için büyük bir emek sarf ettiğini söyledi. 

Dağ, çoğu zaman tehditler aldığını bildiği Sincar'ı şu sözlerle anlattı: "Birgün polisler babasına 'Oğluna sahip çık yoksa bir yerlerde öldürülür' demişlerdi. Babası ise onlara 'Benim oğlum bir milletvekili ben ona ne söyleyeceğim. O ne yapıyorsa ben bilmem' demişti. Mehmet Sincar ise hiçbir zaman tehditlere aldırmaz, devamlı çalışırdı. Gecesini gündüzüne katar ama Kürt halkı için devamlı bir şeyler yapmak isterdi."

'Katili devlettir' 

Eşi Cihan Sincar'ın dilindeki tek gerçek ise tek bir kişi olmayan katilin aslında devletin kendisi olduğu.

Yargılananların sadece birer tetikçi olduğunu belirten Sincar, "Evet şu anda birini yakalamışlar ve cinayeti kendisinin işlediğini söylüyorlar. Ama o hiçbir şekilde cinayeti kabul etmiyor. Hatta onu tanımadığını söylüyor. Tabi ki bizler de bunu diyoruz. Cinayet tek bir kişinin eli ile olmuş değildir. Bunlar sadece birer tetikçidir. Bunu devlet kendisi yapmıştır. Hizbullah da devletin zamanında kendisi için kurduğu bir tetikçi örgüt sonuçta" dedi.

'Kanı durdurmak için gittiler, kendi kanları döküldü'

Batman'a akan kanı durdurmak için giden eşi ve yanındaki Metin'in kendi kanlarının döküldüğünü dile getiren Sincar, "Onlar Kürt halkının birer kolonu idi. Onlar sadece tüm halkların kendi toprakları üzerinde özgür yaşamalarını talep ediyorlardı. Evet, her gün tehditlere de maruz kalıyorlardı ama hiçbir zaman aldırmadılar. Her defasında da son demlerine kadar Kürt halkı için çalışmayı yeğlediler" şeklinde konuştu.

'Türkiye'de hiçbir hukukun işlenmediğinin farkındayız'

Cihan Sincar, bölgede işlenen onlarca cinayetten sorumlu tutulan Musa Çitil ve Atilla Uğur gibi nice askeri rütbelinin davalarına da dikkat çekti. 

90'lı yıllarda yaşanmış yüzlerce cinayetin olduğunu ifade eden Sincar, "Musa Çitil, tüm köylünün gözü önünde 13 kişiyi katletti, ama buna rağmen beraat aldı. Atilla Uğur, bölgede birçok insanı kuyulara attı ama hala ceza almadı. Bunların yanı sıra çoğu terfi edildi. Adeta kendilerine ödül verilircesine yapıldı. Evet, bu bir gerçektir. Şimdi Cumhurbaşkanı olan Erdoğan ve onun yanındakiler de hiçbir zaman Kürt halkını ve barışı istemiyorlar. Bir barış sürecinden bahsediliyor ama atılan tek bir adım bile yok. Bir adım atılmışsa da onu sadece Kürt halkı atmıştır. Onlardan yana atılan adım yok. Mehmet ve arkadaşı, elinde silah olmayan kişilerdi. Ve silahsız bir şekilde katledildiler" dedi.

'Devlet özür dilemeli'

Sincar, sözlerinin sonunda devletin işlenen cinayetlere ilişkin artık çıkıp özür dilemesi gerektiğini belirterek davayı da gerekirse AİHM'e kadar götüreceklerini ve davanın takipçisi olacaklarını söyledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.