Ülkelerde gerilim tırmandığında veya tırmandırıldığında, bunların frenlenmesi konusunda harekete geçenler Devlet başkanları veya Cumhurbaşkanlarıdır. Parlamenter rejimlerde gerilime neden olan kesimler genelde muhalefet partileridir.

Bizde de bir gerilim var ancak gerilimin nedeni muhalefet partileri değil, bizatihi iktidar partisinin kendisidir. Muhalefet partileri gündemdeki gerilime ne kadar ve ne ölçüde neden oldular diye bakıyoruz;

Başbakan’ın payı onlardan fazla.

Herkesin, her kesimin hemfikir olduğu durum;

Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğidir.

Aslında bu zor dönemin adı demokrasi sınavıdır.

Türkiye Cumhuriyeti Tarihinin en önemli sınavlarından biri.

Türkiye, Türkü, Kürdü, Laz’ı, Çerkez’i ile ciddi bir demokrasi sınavı veriyor.

Ağır geçiyor olabilir, ancak batılı demokratik ülkelerin 200 yıl önce verdiği böylesine anlamlı bir sınavı, biz yeni vermeye başladık. Kurumları ve insanları ile yeni bir nesil olarak verilmeye çalışılan bu mücadelede unutulmaması gereken bir tek şey olmalı. O da; bu sınavda mağlubu ve galibi diye bir durumun söz konusu olmayacağıdır. Demokrasi kazanımını, siyasi kazanımdan çok, insani kazanım olarak değerlendirmek gerekir.

Bu sınavdan çıkılırken, ortada kişisel bir başarı olmayacaktır. Kazanan Demokrasi, demokratik anlayış ve insan hakları olacaktır. Önemli olan ülkenin bu sınavdan yara almadan çıkmasıdır. Yaralı ve parçalı demokrasi her zaman zararlıdır. Böyle olması halinde zarar görecek olanlar sadece bir kesim olmayacaktır. Ülkede yaşayan tüm kesimler, gruplar ve halklar olacaktır.

Demokrasi, sana ya da bana göre yorumlanması gereken bir şey değil ki?

Herkes için düşünmez isek, kaza ve belası bugün bana ise, yarın da sanadır. Olaya birde bu açıdan bakmak lazım değil mi?

Demokrasi herkes için.

Bu sınavdan geçilirken de, en ağır görev Cumhurbaşkanlığı makamınındır.

Ülkede gerilimler tırmanırken buna ‘fren’ yaptıracak makam Cumhurbaşkanlığı makamıdır. O nedenle cumhurbaşkanlığı makamına seçeceğimiz kişinin bu kriterlere uygunluğuna dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü, siyaseti ve ülkeyi gerginlikten kurtaracak tek argüman en tepede uzlaşıdır, sağduyudur, ortak akıldır.