'DAİŞ bir devlet kursaydı Erdoğan'ın itirazı olmazdı'

'DAİŞ bir devlet kursaydı Erdoğan'ın itirazı olmazdı'
Ankara'daki koalisyon tartışmaları, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarıyla yerini "savaş" gündemine bıraktı.

DAİŞ çetelerinin Kobanê'de gerçekleştirdiği katliamın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kürt halkının iradesini hedef alarak yaptığı açıklamalara tepki gösteren İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, koalisyon tartışmalarının yerini "savaş" gündemine bıraktığını belirterek, "DAİŞ orada bir devlet kursaydı Erdoğan'ın her hangi bir itirazı olmazdı" dedi. KESK Eşbaşkanı Şaziye Köse, halk adına böyle bir şey yapmalarına izin vermeyeceklerini ve emek örgütleri olarak harekete geçmeleri gerektiğinin altını çizerken, DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise, Erdoğan'ın açıklamalarını "vahşet" olarak değerlendirerek, "Demek ki insanlıktan çıkmışız. Lider konumundaki insanların sorumluluğu barışı tesis etmektir, savaş çığırtkanlığı değildir" şeklinde tepki gösterdi. 


Ankara'daki koalisyon tartışmaları, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarıyla yerini "savaş" gündemine bıraktı. DAİŞ çetelerinin Kobanê'de gerçekleştirdiği katliamının ardından Erdoğan'ın Kürt halkının iradesini hedef alan, "Suriye'nin kuzeyinde asla bir devlet kurulmasına izin vermeyeceğiz" açıklamalarına, insan hakları savunucuları ve emek örgütleri tepki gösterdi.

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından Kürt sorununun hala "güvenlik" eksenli görüldüğünün açığa çıktığını belirterek, "Kürt sorunun güvenlik eksenli görünmesinin ne kadar yanlış olduğu 7 Haziran'da anlaşıldı. Bu seçim sonuçları aslında bir mesajdı" dedi. Siyasi iktidarın DAİŞ çetelerine sınırda her türlü faaliyet izni verdiğini belirten Türkdoğan, "Türkiye'de yeni bir hükümet kurulursa Rojava'ya savaş açılmasına izin vermemesi gerekir. Suriye de insanlık suçu işleyen çetelere açık bir şekilde tepki gösterilmeli ve güvenlikçi bir anlayıştan vazgeçilmelidir" diye belirtti. 

'Erdoğan, DAİŞ saldırılarını meşrulaştırıyor'

Türkdoğan, Erdoğan'ın "Orada bir devlet kurulmasına izin vermeyeceğiz" açıklamalarına karşın, "DAİŞ orada bir devlet kursaydı Erdoğan'ın her hangi bir itirazı olmazdı. BM güvenlik kararı olmadan Türkiye 1 kilometre bile Rojava'ya giremez. Cumhurbaşkanı Rojava'ya müdahale edemiyor ama bu söylemler ile bir müdahalede bulunmak istiyor. DAİŞ'in saldırılarını meşrulaştırmak için bu açıklamaları yapıyor" değerlendirmesinde bulundu. 

'Savaş dur demek için mücadele etmeliyiz'

Erdoğan'ın açıklamalarına, "Yetmedi mi, bunca acı bunca kan" sözleriyle tepki gösteren Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Metin Bakkalcı da, Türkiye'nin Ortadoğu'da savaşı derinleştirmek istediğini belirterek, tüm demokratik kamuoyunun "savaş dur" demek için aktif bir şeklide ortak mücadele etmesi gerektiğini ifade etti.

Tezkere süresinin bitimine kısa bir süre kaldığına dikkat çeken Bakkalcı, şunları aktardı: "Bu güne kadar sayısız tezkerenin sonucunu gördük. Neye yol açtığını gördük. Savaşı bitirecek pratiklere ihtiyacımız var, tezkereye değil. Parlamentoda savaşın önüne geçecek yasalar çıkartılmalı." 


'Emek örgütleri olarak hareket geçmeliyiz'

KESK Eşbaşkanı Şaziye Köse de, Türkiye'nin PYD'nin zaferlerini hazmedemeyişinin açık göstergesinin Erdoğan'ın açıklamaları olduğunu söyledi. "Suriye'nin kuzeyinde bir devletin kurulması varsayımı üzerinden örtük bir biçimde zaten savaşın içinde olan Türkiye'nin açık bir biçimde bu savaşa sokma mücadelesi ile yüz yüzeyiz" değerlendirmesinde bulunan Köse, Erdoğan'ın savaş konseptindeki açıklamalarının seçim sonuçlarıyla da yakından ilgisinin olduğunu ifade etti. Köse, Erdoğan ve AKP'nin 7 Haziran'da kaybettikleri iktidarlarının ülkeyi savaşa sokarak tekrar teminat altına alma amacı güttüklerini kaydetti.

Türkiye'nin Suriye'ye müdahale etmesine emek örgütleri olarak kesinlikle karşı çıkacaklarını ve bu konu ile ilgili bir çok çağrı yapacaklarını söyleyen Köse, şöyle devam etti: "Müdahale gibi bir durum, Türkiye'deki bütün halklara, bütün emekçilere, işçilere ve toplumun bütün kesimlere büyük bir zarardan başka bir şey vermeyecektir. Bizim adımıza, halk adına böyle bir şey yapmalarına izin vermeyeceğiz. Emek örgütleri olarak çağrılarda bulunmalı ve harekete geçmeliyiz." 

'İnsanlıktan çıkmışız!'

DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise, "Tunus'ta IŞİD çetelerinin bir katliamı yaşandı ve Cumhurbaşkanı yaşananları kınadı. Cumhurbaşkanı Kobanê'de yaşananları da kınaması gerekirken, bir daha olmaması için Türkiye'nin gerekli tedbirleri alması gerekirken, 'orada bir devlet kurulmasına izin vermeyeceğiz' diyor. Suriye'ye müdahale edilmesini istiyor. Bu bir vahşet. Olamaz bu kadar. Gerçekten inanmakta zorluk çekiyoruz. Demek ki insanlıktan çıkmışız. Lider konumundaki insanların sorumluluğu barışı tesis etmektir, savaş çığırtkanlığı değildir" diye konuştu. 

Ayrıca, Erdoğan'ın savaş politikaları dolayısıyla Türkiye'nin yanında hiçbir kurum ve kuruluşun yer almayacağını bunun da istihdam darlığı anlamına geleceğini belirten Beko, "Savaşın bedelini en çok o topraklarda yaşayan insanlar ödeyecek. Bunun yanında savaşa giren ülkelerin emekçileri de bu faturayı ağır ödeyecek. İstihdam daralacak, işsizlik yani açlık daha da artacak" dedi. 

Beko, Ortadoğu'da yaşanan savaşın ve DAİŞ çetelerinin bir an önce bitirilmesi gerektiğini belirterek, "Tüm kurum ve kuruluşları ile 'ben insanım' diyen herkesin, yaşananlara karşı demokratik tepkilerini ortaya koyması gerekiyor" çağrısında bulundu. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.