Diyarbakır Ulu Câmide eller Soma için semaya açıldı

Diyarbakır Ulu Câmide eller Soma için semaya açıldı
mahşeri cuma...Diyarbakır’da Cuma namazı öncesi bütün camilerde binlerce kişi, Soma’da hayatlarını kaybeden işçiler için dua etti

Tüm Türkiye’de olduğu gibi Diyarbakır’daki camilerde de Soma’da yaşanan felaketle ilgili hutbe okundu. Diyanet İşleri Başkanlığı, Manisa’nın Soma İlçesi’nde meydana gelen maden faciasında yaşamını yitirenler için hutbeler okundu.

Diyarbakır-Bugün  kılınan Cuma namazında okunacak hutbede kader ve ecel kavramlarına vurgu yapılarak "Bilhassa insan sağlığı ve hayatı açısından risk oluşturacak işlerde, hiçbir şekilde tedbirsizlik zaafı içine düşülemez. Zira kader ve ecel, insanoğlunun ihmal ve sorumluluklarını asla ortadan kaldırmaz." denildi.

Diyanet tarafından hazırlanan ve bugün bütün Türkiye'de okutulan hutbede 'Müminler Tek Vücuttur' konusu işlendi. Yüreklerin, Soma’da, maden faciasında hayatını kaybeden evlatları için yandığı, yüzlerce insanın evlerine çocuklarına ekmek götürmek için toprağın bağrında can verdiği belirtilerek ateşin bütün milletin bağrına düştüğü kaydedildi.

Hutbede şu ifadeler yer aldı: "Dünya ölümlü dünya. Ölüm bir şekilde geliyor ve insanı buluyor. Ölümün yaşı yok. Rabbimiz, Kur’an-ı Azimüşşan’da ölüm veya benzeri zor durumlar karşısında sabredenler için 'Allah sabredenlerle beraberdir.' buyuruyor. Sabır, müminin gönlünü teskin eden Rabbani bir sırdır. Böyle zamanlarda sabra ve duaya sığınmalıyız. Rabbimize 'Üzerimize sabır yağdır Rabbim!' diyerek el açmalıyız. Müminler, bir musibetle karşı karşıya kaldıklarında 'İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn/Biz Allah’a aidiz ve O’na döneceğiz.' derler. Bunu da Rabbimiz öğretiyor bize. Dönüşümüz Allah’adır. İnsanın ebediyet yurdu orasıdır. Oraya çoluk çocuğunun rızkını ararken gidenler, toza toprağa bulansalar bile yüzleri ak giderler. Soma’da, Zonguldak’ta ya da başka bir yerde yerin yüzlerce metre altına inerek rızkını arayan madenci kardeşlerimizi, oralarda sahur ve iftar yaparken görmüşüzdür. Onlar ne mübarek kardeşlerimizdir. Onlar bize emeğin, alın terinin ve helal rızık peşinde koşmanın ne mübarek bir şey olduğunu öğretirler. Onlar şimdi Rabbimizin misafiridirler. Onlar şimdi Sevgili Peygamberimiz (sav)’e komşuluk yapacaklardır. Onlar için yüreklerimiz yanıyor elbette. Nasıl yanmasın ki? Anne yüreği nasıl teselli edilebilir ki? Gene de Rabbimize sığınarak teselli bulmalıyız. Hamdolsun ki bu gibi hallerde Rabbimize sığınmamızı sağlayan iman gibi bir hazinemiz var. Hamdolsun ki ölümü, yok olmak değil, sonsuzluk olarak öğreten bir inancımız var.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.