Biliyorsunuz Diyarbakır’da 7 Haziran seçimlerinde AKP’nin aldığı 1 Milletvekiline karşılık HDP 10 vekil almıştı. Bu ağır yenilginin bedeli saraylı tarafından yeni bir seçim ile 1 Kasım günü yeniden sandık başına gideceğiz.

            Ancak bu seçimlerde Diyarbakır’da tek milletvekili olan AKP’nin o tek vekilliği de CHP’ye kaptırması gibi bir durum sözkonusu. Birinci sebep farklı bir ikbal için yola çıkan AKP’nin Diyarbakır’a kestiği cezaya Galip Ensarioğlu’nun tutumunun büyük rol aldığıdır.

            Batman havaalanı tamirde olduğu için Diyarbakır uçağı ile yolculuk yaparken sağ olsun Ankara’daki dostlar protokolün arkasında yer verdiler. Galip Ensarioğlu ve Osman Baydemir yan yana oturuyorlardı.

İkiliye gazeteci olarak birkaç sorum olacak dedim. Ensarioğlu “çok önemli bir sohbet yaptıklarını” ifade ederek geri çevirdi. Baydemir’in ona neden boyun eğdiğini anlamadım.  Sanırım seçim sonrası bizatihi Baydemir’e bu soruyu soracağım.

AKP iktidarının temsilcisi Galip Ensarioğlu’na 3 soru sormayı düşünüyordum.

1. Diyarbakır vekili olarak Gar katliamı için ne düşündüğünü.
2. Kürdlerin başkenti Diyarbakır Milletvekili olarak beş bin yıllık tarihi ÜNESKO kültür miras listesine dahil edilen Sur içinde iktidarın güvenlik güçleri eliyle şehrin cami, kilise, havra, han, hamam, çeşmelerine, yüz binlerin evlerine, iş yerine verilen zarar; sokağa çıkma yasağı ve abluka için ne düşündüğünü.
3. Son 2 aydır tutuklanan HDP’li siyasiler ve Kürd sivil toplum kuruluşu üyesi siviller için ne düşündüğüydü.

Her halde sezmiş olacak ki kabul etmedi. Ona hak veriyorum ama yanında oturan

Baydemir neden onun tercihine boyun eğmesini anlamadım. Seçimden sonra bu konuyu da irdeleyeceğim. Ama biz şu tek milletvekili AKP ve Diyarbakır meselesine dönelim.

            Diyarbakır Öğretmen Okulu’nda 3 yıl tahsil gören fahri bir Diyarbakırlı olarak 47 yıldır objektif çizgiden ve gazeteciliğin 5N1K ilkesinden ayrılmadım. Nitekim Batman’a “siyaset ve gazeteci” konulu panel için Hürriyet gazetesi ombudsmanı Faruk Bildirici ile davetliydim. Gazetecilikte düşünce ve dünya görüşümle örtüşen konuları taraftarlık saplantısı ile değil açık seçik söyler, yazarım. HDP’ye oy verdim, siz de HDP’ye oy verin dediğim gibi. Kuru kuru futbol takımı tutar gibi değil gerekçelerimi ortaya koyarak söylerim.

            Bu gün bu köşede makalemi paylaşma iznine ve hoşgörüsüne sığarak neden bu sefer o bir tek vekilliğin AKP ve tabii Galip Ensarioğlu’na değil de CHP birinci Sıra adayı Naci Sapan’a verilmesi konusunu yazacağım. 10 gün kaldığım Batman ve Diyarbakır izlenimlerim sonucu Diyarbakırlı seçmenin ağırlıklı tercihi sonucu sizler ile paylaşmaya çalışacağım.

            Naci Sapan’ı Diyarbakırlılara tanıtmama gerek yok. O kadim şehre gazeteci, yazar, aydın ve yeri geldiğinde sivil toplum örgütü edasıyla yıllarca dikenli bahçe olan şehirde her türlü tehdit ve tehlikeyi göğüsleyerek hizmet yaptığını bilmeyen yok gibidir.

            Diyarbakır halkı ve seçmenden aldığım mesajlar benim şu sonuçlara varmamı sağladı:

            Diyarbakırlılar “beyaz Toros” ile kendilerini tehdit eden partiye mi, yoksa zamanında “Beyaz Toros’un” cinayetlerinin peşine düşen gazeteci, yazar Naci Sapan’a mı oy verilmeli.

            HDP mitingine, Suruç ve en son Ankara Gar katliamına göz yummakla şaibe altında olan bir partinin bu güne kadar hiç ciddi etkinliği olmayana mı, yoksa samimiyeti doğruluğu ve özgüveni olan CHP adayı Naci Sapan mı tercih edilmelidir.

            Halkın gücü yerine Ankara’nın ve iktidarın gücünü ön plana çıkartarak tarihi Sur içi kültür ve insan cinayetine ses çıkartamayanlara mı oy vereceksiniz. Yoksa sizden bir olan, sizin gibi düşünen, tepeden kibirle bakmayan halkın adamına mı oy vereceksiniz?

            AKP ve Ensarioğlu Erdoğan gezegeninin maddi ve manevi destekçileri olduğu sonucu Diyarbakırlı seçmenin vardığı sonuçta ayarı biz yaparız diyorlar. Abluka altındayken, kültür ve insan zulüm görürken ses etmeyen o bir tek vekilliğinde 1 Kasım’da el değiştirmesi gerekir görüşünü savunan Diyarbakırlılar o kadar çok ki.

            Diyarbakır ve Kürd coğrafyasında 7 Kasım seçimlerinde olduğu gibi tulum HDP vekilleri için oy kullanacaklarını ifade eden seçmen, Diyarbakır’da AKP adayı Ensarioğlu yerine Naci Sapan’a oy verilmesini daha makul ve doğru bir karar olarak görüyor.

            Diyarbakırlı seçmen; Kürdlere “had” bildirenlere ders olması için “haddini ve yerini” bilen Naci Sapan’a oy verilmesini CHP’ye kerhen verilmiş oy olarak görülmeli diyor. Bunun CHP’ye verilen destek değil, Diyarbakır evladı Sapan’a verilecek destek olarak görüyorlar.

            Diyarbakırlılar HDP dışında, AKP konusunda Kürdlere karşı siyasi ve politik tutumu nedeniyle alternatifsiz olmadığı, HDP dışında samimi, dürüst ve doğru buldukları başka vekil adayı Naci Sapan örneği gibi CHP vekiline oy vermenin daha etik olduğunu düşünüyorlar.

            Diyarbakırlı, özellikle Sur içinde yaşayan halk bu saatten sonra AKP’den hayırlı bir icraat beklemiyor. Kalemşorlarına ve havuz medyasına inanmıyor. 2011 yılından bu yana AKP’nin zulüm boyutunu halk tartışmıyor bile. Yapılanlardan sonra AKP’ye oy vermek yerine başka partilere oy verilmesini şeran din hocaları fetva ile destekliyorlar.

            Milli zihinli lokomotif saraylının Rojava Kürdleri takıntısında dile getirdiği düşmanlık ve tehdit dilinden sonra AKP ve Ensarioğlu yerine CHP adayı Naci Sapan ismi üzerinde uzlaşı sağlayan AKP seçmeni vatandaşlar ile karşılaşmamız hiç sürpriz olmadı.

            Diyarbakırlı HDP’li 2 Bakan’ın istifasından sonra seçim hükümeti değil saray ve AKP hükümeti icraatlarıyla karşılaştıklarını gören eski AKP’li seçmen bu saatten sonra ağızları ile kuş tutsalar da inandırıcı olamayacakları için oylarının HDP’ye, kısmen de AKP’ye karşı CHP adayına oy vermeyi düşündüklerini söylediler.

            Diyarbakırlı seçmenin ilginç bir diğer tespiti de AKP’nin güç ve kibir hastalığına yakalandığıdır. “had” bildirmeyi kendine görev edinmiş bu zihniyete seçimlerde oyları ile “had” bildirme sırasının kendilerine geldiğini. O 1 vekili Naci Sapan’a vererek bu görevi 1 Kasım’da yerine getirmek için iyi bir hesaplama yapmak durumuna işaret ediyorlar.

            Sur içi enkazının hesabını Galip Ensarioğlu şahsında AKP’den sormanın zamanıdır diyen Diyarbakırlılar 8 Haziran’dan beri AKP’nin yaptığı tahribatın, can ve mal kaybının bir karşılığı olması gerektiğini; torba yasalarla halkı torbaya koyan AKP’yi oy torbasına koyarak Kürdlerin başkent Diyarbakır’da devirlerini kapatma azmi içinde olduklarını gördüm.

            Diyarbakır izlenimlerim bu. Başarırlar, başarmazlar bilmiyorum. 1 Kasım günü saat 24 te beş aşağı beş yukarı hep birlikte göreceğiz. Karar Diyarbakırlı seçmenin.