Diyarbakır'daki 75 STK: Dicle Vadisini ranta kurban etmeyeceğiz

Diyarbakır'daki 75 STK: Dicle Vadisini ranta kurban etmeyeceğiz
Dicle Vadisi kapsamındaki arazilerin tarım dışı alandan çıkarıldığını belirten 75 sivil toplum örgütü, karara tepki göstermek amacıyla basın açıklaması düzenledi.

hevsel2.jpghevsel3.jpg

 

İlyas AKENGİN

Dicle Vadisi'nde alan yönetimi sınırları dahilindeki 7 bin 517 dönümlük kısmın, İl Toprak Koruma Kurulu tarafından tarımsal nitelikten çıkartılmasına karşı tepki göstermek amacıyla kentteki 75 sivil toplum örgütü ortak basın açıklaması yaptı. Aralarında Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Şehir Planlayıcıları Odası, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası gibi çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcisi katıldı. Fiskaya’daki Kent Terası'nda yapılan ortak açıklamayı okuyan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Metin Aslan, kentte binlerce yıldır yaşamın kesintisiz sürmesi, derin tarihsel geçmiş ve kültürel birikimini Dicle’ye ve vadisinde süre gelen tarımsal üretime borçlu olduğunu ifade ederek, binlerce yılın birikimini, kentin sahip olduğu kültürel değerlerden izlemenin mümkün olduğunu dile getirdi. Aslan, "Kentin yaşam alanının, Dicle Vadisinin ise tarım alanı işlevlerinin binlerce yıldır değişmemiştir. UNESCO’ya dayanak oluşturan özgünlük, bütünlük ve otantiklik gibi temel koruma kriterleri, Dicle Vadisinde lokal müdahalelere rağmen bu güne kadar varlığını sürdürmüştür. Bu nedenledir ki Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı Şubat 2014’te UNESCO Dünya Kültür Mirası’na resmen aday olmuştur" dedi.

UNESCO SÜRECİNİ RİSKE ATABİLİR

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, UNESCO’ya aday gösterilen ve Yönetim Alanı içindeki bir bölümü yapı rezerv alanı ilan ettiğini vurgulayan Aslan, 7 milyon 517 bin 732 metrekarelik bu alanı “tarım arazisi niteliğinden çıkarmak için” İl Toprak Koruma Kurulu’na başvurduğunu ve kurulun da 14 Kasım 2014 tarihli toplantısında bu alanı “tarım dışına çıkarma kararı” aldığını hatırlattı. Aslan şöyle devam etti: "Bu karar, yeni düzenlemelerin yapılmasına, yeni yapılaşmalara yol açacak, alanın otantikliği, özgünlüğü, bütünlüğü, binlerce yılda oluşan ekosistemini bozacaktır. Dolayısıyla kentimiz ve ülke açısından son derece önemli ve prestiji yüksek olan UNESCO sürecini riske atacaktır. Binlerce yıldır koruna gelmiş Dicle Vadisi, kente anlam katmış, kimlik kazandırmış, yaşam kaynağı olmuştur. Tüm bu vasıflarının Alan Yönetim Planı ile korunarak geleceğe taşınması hedeflenmiştir. Ancak bu kararla kentin yaşam kaynağı ranta kurban edilmek istenmektedir. Ayrıca, Alan Yönetim Planını, Eşgüdüm ve Denetleme Kurulu olarak onaylayan kurumlar, aynı zamanda Toprak Koruma Kurulunda da korumaya aykırılık oluşturan kararın altına da imza atmışlardır. Bu durum da sorgulanması gereken bir husustur."

İl Toprak Kurulu'nun bu kararı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na onaylanması için gönderdiğini aktaran Aslan, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve diğer ilgili tüm kurumları, alan yönetim planında belirlendiği şekliyle Dicle Vadisi’nin bütünlüklü korunması yönündeki çalışmaları hayata geçirmelerini ve mevzuattaki aykırı, yanlış uygulamaların giderilmesi için yerel yönetimleri duyarlı olmaya çağırıyoruz" şeklinde konuştu.

Grup, basın açıklamasının ardından sessizce dağıldı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.