Mümin Ağcakaya

Mümin Ağcakaya

DOĞANIN KIŞI, NEWROZ’UN ATEŞİ

DOĞANIN KIŞI, NEWROZ’UN ATEŞİ

                          

 

         Doğa kışa veda ediyor. Doğa uzun kış aylarında girdiği derin uykudan uyanıyor. Doğanın bu muhteşem uyanışını insanoğlu bahar olarak adlandırmıştır. Baharın gelişi doğanın renklenmesiyle, börtü böceğin kanatlanmasıyla, kuşların kanat çırpmasıyla, ağaçların dallarına suyun yürümesiyle, yaprakların uç vermesiyle doğa sevincini ayan beyan ortaya koymaktadır. Doğadaki bütün canlı varlıklar bu sevinçlerini; renk, ses, koku ve tatlarıyla göstererek koroya katılmaktadır.

Kışın,  derin uykusunun sonuna gelen doğa; üzerini bir örtü gibi kaplayan tek renklilikten kurtularak; tüm renklerin, seslerin, kokuların, tatların yerini alacağı çok renkliliğe kucak açmaktadır. Doğanın bu muhteşem canlanmasını; kardelenlerden başlayarak bitkilerin çiçeklenmesine, ağaçların rengârenklere bürünmesine, çayırların otlakların yeşillenmesine kadar; hep birlikte adeta bir renk armonisi oluşturmaktadır. Karıncadan, arılara, kelebeklerin kanatlanıp uçmasından, kuşların cıvıldaşmalarına kadar hep birlikte, yeni yaşamın haberini vermekte, bu sevinci paylaşmaktadırlar.

İnsanoğlu da bu doğanın yeniden canlanmasına ilgisiz kalmamıştır. Baharın gelişini birçok halk mitolojik öykülerle süsleyerek, kıştan, Dehak ’tan kurtuluşun günü kabul ederek kutlamışlardır.

Ortadoğu halkları bu sürecin başlangıcı kabul ettikleri gün olan Newroz’u ortak bir kültür haline dönüştürmüşler ve bu güne özel bir önem atfetmişlerdir. Tarihte kader birliği etmiş olan halklar kutlamalarında da ortaklaşmaya gitmişlerdir. Doğanın renkleri ve seslerinin birbirini tamamlasıyla nasıl bir bütünlük oluşturmuşsa; halklar da, kendi kimliği, rengi, dili, gelenek ve görenekleriyle kısacası tüm farklılıklarıyla, doğadakine benzer bir zenginliği oluşturmuşlar, uyumlu birliktelikleri yakalamışlardır.

   Zamanla halklar arasında sorunlar çıktı. Halklar bunu aralarında çözmesini bildi. İlk uygarlaşmanın merkezi olan Ortadoğu yeniden bir karmaşa içerisinde; bundan dolayı halklar, kültürler çok yara aldı. Tarihsel süreç içerisinde birçok badireler atlatmış olan Ortadoğu coğrafyası, geçmiş tarihlerde olduğu gibi; bunu da atlatacaktır. Çünkü bahar yenilenmedir, umudun çiçeklenmesidir.

Newroz’un ateşi, Ortadoğu’nun içinden geçtiği bu karanlık dönemin ışığı olacaktır.  Yaşam umut demektir. Yaşam devam ettiği sürece umut da olacaktır. Yeni olan; umudun, hayatın kendisidir. Yeni başlangıçlar olacağına ilişkin umutlar yaşamaya aday olandır.

  Doğa kendi kışını zamanı geldiğinde terk etmektedir. İnsanlar da kışını terk ettiklerinde doğaya daha uyumlu hale geleceklerdir. Doğanın çiçeklendiği bu günde, insanlarda birbirlerine çiçek uzatmasını bilmelidir.

 Kışın bahara evrildiği gibi, yeni günün başlangıcı olan Newroz’un da; Ortadoğu halklarının barışa ve kardeşliğe evrileceği inancıyla, Newroz’unuz kutlu olsun.

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mümin Ağcakaya Arşivi
SON YAZILAR