Eşine kurşun yağdıran zanlıya ‘haksız tahrik indirimi’ talebi

  Diyarbakır’da yaklaşık 3 yıl önce evlenen Ç.Ş. ile E.Ş., bir süre sonra ayrılıp ayrı evlerde yaşamaya başladı. Ç.Ş., geçen yıl evlilik yıl dönümlerinde eşi ile barışmak için sürpriz hazırladı. Sürprizin ardından barışan çift kısa süre içinde yeniden sorun yaşamaya başladı. Evi terk eden E.Ş., ailesinin yanına yerleşti. Bir süre sonra, arabasında bulunan E.Ş.'ye kurşun yağdırarak ağır yaralayan Ç.Ş., bir hafta sonra polise teslim oldu. Ç.Ş., tutuklanırken, savcılık tarafından hazırlanan iddianamede zanlının eşi kasten öldürmeye teşebbüs ve ruhsatsız silah bulundurma suçlarından 14-23 yıl hapis cezası ile cezalandırılması istendi.

  İddianamenin kabulünün ardından tutuklu sanık Ç.Ş.’nin yargılamasına Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. İfadesi alınan Ç.Ş., eşinin çalıştığı AVM'nin 22.00'de kapanmasına rağmen eve sabaha karşı 03.00-04.00 sıralarında geldiğini öne sürdü. Ç.Ş., ifadesinde şunları söyledi:

  “Eşimin bir kişiyle görüştüğünü duymuştum. Bu durumu iş gereği olarak izah etti. Olaydan 3 gün önce eşim işi olduğunu söyleyip evden ayrıldı. Dönmediği gibi telefonlarıma cevap vermedi. Olay günü babasının evinin önüne gittim. Evin önüne bir minibüsle geldi. Araç sürücüsü ile öpüştüklerini gördüm ve takip ettim. Eşim bu şahsın iş yerine gitti. Daha sonra aracıyla ilerlerken beni gördü. Camı açmasını istedim. Telefonla aradı. Sabah o adamla beraber nereden geldiğini sordum. Sen kimsin sana hesap mı vereceğim diyerek telefonu kapattı. Aracımla yanına geldiğimde, kiminle yatıp kalktığım seni ilgilendirmez dedi. Gözüm karardı ve silahı çektim. Cama korkutma amaçlı birkaç el ateş ettim. İstesem 100 defa öldürürdüm. Kendisini o erkekle aynı arabada gördüğümde öldürebilirdim. Korkutmak için ateş ettim.”

  E.Ş. ise, evlendikten sonra eşinin 10 ay açık cezaevinde tutulduğunu belirterek, çıktıktan sonra çocuk yapmaya karar verdiklerini fakat hastanede eşinin kısır olduğunu öğrendiklerini söyledi. E.Ş., ifadesini şöyle sürdürdü:

  “Bundan sonra hal ve hareketleri değişti. İşten ayrıldı, eve geç gelmeye ve sürekli maaşımı sorgulamaya başladı. Bir kez boğazımı sıkarak öldürmeye kalktı. Ailemin yanına gidip evliliği daha fazla sürdüremeyeceğimi söyledim. Beni tehdit edip, delik deşik edeceğini söyledi. O korkuyla evden kaçtım. Asansörde beni yakaladı. Bıçak çekip, telefonumu aldı. Boşanma davası açtım. Olaydan sonra işten kovuldum. Silahla karşıma çıkıp beni kaçırmaya çalıştı. Defalarca şikayetçi oldum. Gece 02.00'da iki kişiyle birlikte babamın evine saldırdı. Bu olayda kardeşimi bıçakladı. Barışmak için sürpriz yaptı. Cezaevinde psikolojisinin bozulduğunu söyledi. Her şeye yeniden başlamak istediğini ve ev tuttuğunu söyledi. İki halam ile birlikte eve gittim. O gece beni alıkoydu ve orada kalmak zorunda kalım. O gece tekrar şiddete maruz kaldım. Olaydan önce sürekli şikayet ettim. Tehdit ettiği için boşanma davama gidemedim. Sürekli ölümle tehdit ediyordu. İddia ettiği gibi kimseyle bir ilişkim yok. Olay günü geldi ve camı açmamı istedi. Çekindiğim için camı açmadım. Elindeki silahı gördüm. Can havliyle başımı iki elimin arasına koydum ve yana yattım. Silah sesleri gelmeye başladı ve cam patladı. 6 kurşun bana isabet etti. 1 yıldır beni defalarca silahla tehdit ederek, hayatı çekilmez hale getirdi. Aldattığımı ima etse de olayın bununla alakası yok. Boşanma davası açmam nedeniyle saldırıyı düzenlemiştir.”

  Savcı, sanığın haksız tahrik, elem ve hiddetin etkisiyle eylemi yaptığının kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Eylemin öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten savcı, sanığa eşini kasten öldürmeye teşebbüs suçundan haksız tahrik indirimi uygulanarak ceza verilmesini talep etti. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.