Failler tutuklanmadı, Şenyaşar ailesi Suruç'u terk etti

Failler tutuklanmadı, Şenyaşar ailesi Suruç'u terk etti
Suruç'ta seçim öncesi 3 ferdi katledilen Şenyaşar ailesi, faillerin tutuklanmaması nedeniyle, güvende olmadıkları için ilçeyi terk etti.

Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran tarihinde AK Parti Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın daha önce tartıştığı Şenyaşar ailesi,ne ait işyerini yakınları ve korumalarıyla ziyaret etmesinin ardından başlayan tartışma silalı kavgaya dönüşmüş, Yıldız'ın ağabeyi ile Esvet Şenyaşar, çocukları Adil ve Celal Şenyaşar ile M. Şah Yıldız yaşamını yitirmişti. Olayın üzerinden 1 ayı aşkın zaman geçmesine rağmen Şenyaşar ailesinden 3 kişiyi öldürenlerin tutuklanmaması nedeniyle aile ilçedeki ev ve dükkanlarını boşalttı.

Yaralı kaldırıldığı hastaneden savcılık talimatıyla taburcu edilip getirildiği Urfa Adliyesi'nde tutuklanan oğlu Fadıl Şenyaşar'ın serbest bırakılmamasına tepki gösteren anne Emine Şenyaşar, 3 kişiyi toprağa verdikten sonra da 1 oğlunu cezaevine gönderdiğini belirterek, "Oğlum kendini ve kardeşlerini savunmuştu. Serbest bırakılmasını istiyorum" dedi.

'ARTIK ONLARA DUR DENİLSİN'

Yıldız ailesinden kimse hakkında gözaltı kararı dahi olmadığını belirten Şenyaşar tepkisini şöyle dile getirdi:

"Bu nasıl bir hükümettir? Hükümet, hükümet olsaydı bu katliam yaşanır mıydı? Dünyanın neresinde hastanenin içinde 3 kişinin öldürüldüğü görülmüş. Hadi kavga ettiniz yaraladınız, hastanede nasıl öldürürsünüz? Onlar 3 kişiyi öldürdü. Bir kişi dahi gözaltına alınmadı. Herkes biliyor yıllardır orada dükkanı işlettiğimizi. Şimdiye kadar kimseye zararları olmadı, ailemin. Hayretler içindeyim ben. Hastaneden, dükkandan kameraları söken, görüntüleri silen onlar. Bu aile katildir, hırsızdır, para düşkünüdürler. Daha çok katliam işleyecekler. Artık onlara dur desinler. Bu kadar acıdan sonra tek isteğim cezalarını çeksinler."

'AĞLIYORUM OLMUYOR...'

Yaşanan olaydan sonra evlerinden çıkarak başka bir yere sığındıklarını dile getiren anne Şenyaşar, "Şimdi mülteciler gibi bir evde 5 aile kalıyoruz. Yerimizden yurdumuzdan göçtük. Bu evdeki eşyaları konu komşu bize getirdi. Halimiz hal değil. Ağlıyorum olmuyor, beddua ediyorum olmuyor. Rica ediyorum, tüm dünyaya bu çağrımı iletin. Şimdi ben yüzümü nereye döneyim? Nereye gideyim" diye sordu.

'BELKİ İÇİMİZDEKİ YANGINA BİR DAMLA SU SERPİLİR'

Olay günü dükkanda olan ve yaralanan Ferit Şenyaşar da, annesi ve ailesiyle birlikte taşındıkları yeni adresten Suruç'a dönmeyi düşünmediklerini söyledi. 2 dükkanlarını ve kardeşlerinin evlerini boşaltmak durumunda kaldıklarını aktaran Şenyaşar, artık faillerin tutuklanmasını beklediklerini söyledi.

Şenyaşar şöyle devam etti;

"Belki içimizdeki yangına bir damla su serpilir. Biraz olsun rahatlarız. Biz kardeşler olarak 5 ayrı evde yaşıyorduk. Evimizi, işimizi bıraktık. Şuan bir şey yapamıyoruz. Mağdur olduk, bütün aile bir evde yaşıyoruz. Psikolojimiz çöktü. Ben yaşadıklarımdan kaynaklı iç kanama geçirdim."

'KARDEŞİM BİZİ VE KENDİNİ SAVUNDU'

Kardeşi Fadıl'ın ailesi ve kendisini korumak için nefsi müdafaada bulunduğunu söyleyen Şenyaşar, "Eğer o vurmasaydı biz de ölecektik. Ki zaten bizden 3 kişiyi öldürdüler. Gelip işyerimizde bize saldırdılar. Kardeşim de kendini korudu ancak şuan cezaevinde. Aynı şekilde karşı tarafı düşünürsek, babam ve iki kardeşim hastanede polislerin gözü önünde vahşice hiç bir dine girmeyecek bir şekilde katlediliyorlar. Şuan karşı tarafta her hangi bir kişi tutuklanmadı. Bu bizim en büyük acımızdır. Bir an önce savcının gerekeni yapmasını ve o aileden bu olaya sebebiyet verenlerin cezalarını çekmelerini istiyoruz" ifadesinde bulundu.

'KENDİMİZİ GÜVENDE HİSSETMİYORUZ'

8 yıl boyunca Suruç Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı ücretli öğretmenlik yaptığını, ancak iktidar tarafından 'terörist' ilan edildiği için öğretmenlik yapamayacağını söyleyen Şenyaşar, "Gittiğimiz hiç bir yerde kendimizi güvende hissetmiyoruz. Devlet kurumlarına giderken tereddüt içindeyiz. 'Terörist' olsaydık bu işi yapamazdık, dükkan işletemezdik. Bizim Suruç'taki işyerimizde, bütün okullarla ilişkimiz ve alışverişimiz var. Polisler de bizden alışveriş yapardı. Eğer öyle bir sorunumuz olsaydı devlet daireleri ile bir alışverişimiz olmazdı" dedi. (M.A.)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.