Mümin Ağcakaya

Mümin Ağcakaya

GELECEĞE UMUTLA BAKMAK

GELECEĞE UMUTLA BAKMAK

             

 

Demokratikleşme ve çözüm süreci sonlanıp masa dağılınca; başlayan şiddet dalgası her geçen gün tırmanarak spor sahalarından meclise kadar uzandı.

 Birçok kentin merkez ve kasabalarında ağır silahların da kullanıldığı çatışma iklimi geride yüzlerce insanın hayatına mal oldu. Bu şiddeti nerdeyse kanıksar olduk. Kasabalar yerle bir oldu. On binlerce insan evsiz, işsiz kaldı. Ancak şiddet sarmalı hız kesmeden devam ediyor ve yaşamın bütün alanlarına dalga dalga yayılıyor. Her gün bir öncesi arar hale geliniyor. Yaşam, gelecek ve güvenlik kaygısı herkesi derin derin düşündürüyor.

Spor kardeşliktir’ şiarıyla Ankara’ya giden Amed spor takımının yöneticileri protokol sıralarında takımının galibiyetine sevinme fırsatı dahi bulamadan, saldırıya uğradılar. Linçten zor kurtuldular ve ölümden döndüler. Daha önce de birçok kez, sporcularına yönelik benzer saldırılar olmuştu. Deplasmanda konaklayacakları otel dahi verilmediği de oldu. Misafirperverliğe hatta spor centilmenliğine yakışmayan davranışlara maruz kaldılar.

            Kendilerine karşı gösterilen bu gerici-şoven yaklaşımlara karşı, Amed spor takım ve yöneticileri; kendilerine konuk olarak gelenleri, sıcakkanlılıkla ve dostlukla karşıladılar. Amed spor yönetici ve oyuncuları onları en iyi şekilde ağırlayıp yolcu ettiler. Konukseverliğini gösterdiler. Amed sporun yönetici ve oyuncularının bu tür saldırılara maruz kalması, Amed sporu destekleyen taraftarlarını ve Amed’de yaşayanları derinden etkilemektedir.

            En son dokunulmazlıkların görüşüldüğü komisyona ve meclis genel kuruluna kadar tırmanan şiddet; tekme tokatlı kavgaya dönüştü ve bu kavgalar sonucunda birçok vekil yaralandı. Televizyonlarda hayretle izlediğimiz bu görüntüler bir yandan bizlere şiddeti kanıksatırken diğer boyutuyla da toplumda duygusal kırılmalara yol açmakta ve nefreti körüklemektedir.

Diğer bir önemli gelişme de Maraş’ın Terolar köyüne AFAD kampının açılması için yürütülen çalışmalar bu bölgede yaşayan Alevi-Kürt halkı açısından derin bir kaygı yaratmaktadır. Geçmişte yaşamış olduğu olaylardan dolayı kendini ötekileştirilmiş olarak gören, Alevi Kürt toplumu, kamp yeri olarak kendi bölgelerinin seçilmesini kabul etmemektedirler. Bu yerleştirmenin gelecekte kendilerini yerinden edeceğini ve 12 Eylül öncesi benzeri bir fiziki ve kültürel kırımın yaşanacağı endişesi taşımaktadır.

            Televizyonu açtığımızda haberler şiddetle açılıyor şiddetle kapanıyor. Şiddet iklimi sevgiyi, hoşgörüyü, tahammül sınırlarını da ortadan kaldırdığını görmekteyiz. Bazı İnsanların ruhunun bir köşesinde saklı duran nefret ve kıyıcılık hortlamaktadır. Doğaya, hayvanlara karşı yok etme ve katliam; kadına karşı, çocuklara karşı şiddet ve tacizin ivme kazandığı görülmektedir.

 Toplumun fay hatlarındaki oynamalar sarsıntılar yaratmaktadır ve bu dalgalar duygusal kırılmalara yol açmakta ve derinleştirmektedir. Bu kötü gidişata kim ve nasıl bir çözüm bulacak?

           

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mümin Ağcakaya Arşivi
SON YAZILAR