Halfeti'nin şirin ve güzel köyü olan Yeşilözen'de yaşam

Halfeti'nin şirin ve güzel köyü olan Yeşilözen'de yaşam
Dağ yamacına kurulu bulunan Mardin'e benzerliğiyle şaşırtan Şanlıurfa'nın Halfeti İlçesi’ne bağlı Hemk (Yeşilözen) köyü sakinleri, sahip oldukları doğal zenginlikler nedeniyle kendini oldukça şanslı hissediyor.

 Kendi ektikleri sebze ve meyveleri tüketip, besledikleri hayvanlarla geçimlerini sağlayan köy sakinleri, sahip oldukları yaşamın parayla dahi sağlanamayacağı görüşünde.

ŞANLIURFA’nın Halfeti İlçesi’nde bir dağ eteğinde kurulu bulunan Hemk (Yeşilözen) köyü Mardin'e benzerliğiyle şaşırtıyor. Yeşillikler içerisinde olmasından ötürü bu isim konulan köy, tarihi evleri ve manzarası ile adeta küçük bir Mardin. Köyde yaşayanlar da sahip oldukları bu doğal güzellikler nedeniyle kendilerini şanslı görüp, yaşamlarını sürdürmekten büyük keyif alıyor. Göktaş ailesi de bu keyfi yaşayan köy sakinlerinden. Kendi tarlalarında ektikleri tamamen doğal sebze ve meyvelerle beslenme ihtiyaçlarını karşılayan Göktaş ailesi, geçimlerini de pazarda sattıkları bu ürünlerin geliriyle sağlıyor. Yaklaşık iki dönümlük alanda sulu tarım yapan aile, yine yaz mevsiminin de gelmesiyle günün büyük bir bölümünü yetiştirdikleri ceviz, incir, fıstık, erik, nar, hurma ve kayısı gibi çeşitli meyve ağaçlarının bulunduğu bahçede geçiriyor.

Parayla sağlanamayacak keyifli uğraş

Ağaçların çiçek açma döneminde sık sık don yaşanması yüzünden meyve ağaçlarından bu yıl yeterli verimi alamadıklarını söyleyen İsmet Göktaş (65), bahçelerinde besledikleri bal arılarının geçimlerini sağlamalarına yardımcı olduğunu söyledi. Her şeye rağmen yaşamlarından memnun olduklarını söyleyen Göktaş, sahip oldukları yaşamın parayla dahi sağlanamayacağını söyledi.

Sabahın ilk ışıklarıyla başlayan mesai

Bal arılarıyla ilgilenen eşi Emine Göktaş (67) ise arıların bu mevsimde üreme dönemi olması nedeniyle zamanın çoğunu arılar ile ilgilenerek geçirdiğini ifade etti. Arıların bakımıyla birebir ilgilenen Göktaş, arıların suyu ve yaşadıkları alanları hergün kontrol ederek temizliğini yapıyor. Arıların temiz ortamı sevmeleri nedeniyle bu işle titizlilikle ilgilendiğini dile getiren Göktaş, arıların su içmeleri için hazırladığı leğene bile suya batmamaları için koyduğu ufak taşları bile her gün titizlikle temizlediğini söyledi.

Sabahın erken saatlerinde bahçeye geldiğini, ektikleri sebze fideleri ve meyve ağaçlarının sulaması ve çapalamasıyla uğraştıklarını dile getiren Göktaş, havalar kararıncaya kadar zamanlarını bahçelerinde geçirdiklerini dile getirdi. Göktaş, evde besledikleri inekleri için de yine çapadan ve bahçe için zararlı olan otları yolduklarını ve bu şekilde hayvanlarını yemlediklerini anlattı. (diha) 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.