HAYATIN KELİMELERİ

HAYATIN KELİMELERİ
HAYATIN KELİMELERİ



" Biz şairlerin işi kelimelerimizi hayata uydurmak değildir . Biz şairlerin işi hayatın kelimelerini duymaktır ." diyordu "Kelimelerin Kıyameti " adlı romanın gizemli karakteri Robin . Hayatın kelimeleri vardı Robin'e göre ve de o kelimeleri kulaklarımız ile değil , kalbimiz ile duyabilirdik ancak . Hayatın kelimeleri bizim kelimelerimize benzemezdi .Sessizce anlatırdı kendini . Mesela biz hayat "bu"dur derdik . Hayat bize "bir dur " derdi . Robin şairdi . Şiirlerinde hayatı benzetmediği bir şey kalmamıştı ama hayat onu iyi benzemişti belli ki. Bir defasında kadim dostu Henry'e şunları söylemişti :
Sen şairin acısını bilir misin , Henry ?
Hayatı benzetmediği hiç bir şey kalmamıştı şairin .
Ama hayat onu iyi benzetmişti belli ki .
Acının ustası olmuştu anlayacağın .
Canının yanacak bir tarafı kalmayınca
Benzersiz bir şiir çıkmıştı ortaya .
Ama ne yazanı vardı ne de okuyanı .
Bir o bilirdi cananı ; bir o bilirdi canını okuyanı .
Acısına kafiyeli bir şey bulamamıştı şair .
Kafiyeye acımakta acınası kalpli .
Gözlerinden akar gibi .
Aşkın divane şiiri .
Önce fısıldardı hayat . Sessizce anlatırdı kendini .Kendini anlatmaktaki ısrarından bir an olsun vazgeçmezdi . Kelimelerini duymamakta diretene , gittikçe arttırırdı sesini . Hakikate kulak tıkayana feryat figan olur , kalemi hiç durmazdı hayatın. Kelimelerini duyurana dek yazardı da yazardı . Yazdığını okumayanın canını okur, canını okuduğunun ise canını okutan bir söyleyiş ile söylerdi kelimelerini . Ve nihayetinde sağır sultan bile duyardı gerçeği . Hayatın sözünün üstüne söz söylenemezdi . Vakit gelirdi ve kopardı kelimelerin kıyameti . " Hayatım " dediğinden arta kalan bir hayatın kelimeleri anlatırdı gerçeği . Robin hayatın kelimelerini duyardı . Kopmuştu kelimelerinin kıyameti .Bir kersinde Henry'e şunları söylemişti :
İnsanım ben Henry .
Doğumum anama sancı ;
yaşamım ise anadan kalma tarifsiz bir acı .
Doğar doğmaz söylemişim en hüzünlü şarkımı .
Ağlayışıma gülen insanlarla başlamışım bu işe .
Daha ilk nefesimde içimi almış derin bir endişe .
Ve daha çocuk iken dur demişim bu gidişe .
Ey hayat ! canımı yakıyorsun !
Kendi bildiğini okuyorsun .
Ne güzel bir okuyuş ki ;
Gözümün yaşıyla başlıyorsun .
Ne güzel bir okuyuş ki ;
Gözümün yaşına bakmıyorsun .
İnsanım ben Henry .
Ne öncemi bilirim ne de sonramı .
Yinede hayata dair hayaller kurarım
Hayallerimde hayat kırıklığı ;
Sonsuzlukta ise kırılmaz bir hayali yaşarım .
Sonra derin bir nefes alırdı Robin . Her aldığında borçlu kalırdı . Verirdi aldığını geri . Hayat gibiydi bir nevi .Duyardı hayatın kelimelerini ve de üstüne söz söylenemeyeceğini bile bile iki kelamda kendi ederdi . Sonra Robin , son alarak Henry'e şunları söylerdi :


Hani bazen kalemin tutukluk yapar ya Henry .
İlla da yazayım istersin yine de .
Ama mürekkebin bitmeye yazmıştır hani .
İşte o vakit ; adama sözünü söyletmeyen bir an’a tutsak düşersin .
Konuşayım dersin , anlatayım dersin ;
ne olduğunu anlayamaz kendi sözünü kesersin .
Sonra susarsın Henry .
Susmaların konuşmaya en susamışından .
Sen susarsın , şiirlerin susar .
Kelimelerin kelimelerine küser .
Dağılırsın .Darma duman olursun .
Ve sonra puslu dumanlı bir hatıranın seyrinde
iki kelam etmek istersin.
"Seni" dersin , sonra korkarsın .
"Seviyorum" içinde kalır .
Hayat böyle bir şey işte Henry ,susarak anlatır .
Konuşayım dersin seni de susturur .
İki kelam da ben edeyim hayat dersin .
Hayat derken dudakların , son nefesini verirsin .
Sen hayat dersin ;
Hayat sana dersini verir .
Ölüm bile içinde kalır söyleyemezsin .
Ölürsün .

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.