HDP’li Tan: ‘NATO müdahale edecek söylemleri hayal’

HDP’li Tan: ‘NATO müdahale edecek söylemleri hayal’
HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, çözüm sürecinin sona ermesi ve bölgede başlayan çatışmalardan dolayı en büyük sıkıntıyı Müslüman, muhafazakar ve dindar Kürtlerin yaşadığını söyledi.

 DTK Eş Başkanı Hatip Dicle’nin ‘İç savaş çıkarsa NATO müdahale eder’ söylemlerine atıfta bulunan Tan, “BM gelip müdahale edecek, NATO Türkiye’ye asker çıkaracak, bunlar hayal. Ne zaman olur bunlar? Ülke Afganistan haline geldikten sonra” dedi.

HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, gündeme ilişkin konular hakkında çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Bölgesel yönetim konusunda görüşlerini dile getiren Tan, “Türkiye’yi ikiye bölelim. Bir taraf Türkistan olsun. Bir taraf Kürdistan olsun. Fırat’ı sınır kabul edelim” demiyoruz. İstanbul’da, İzmir’de, Adana’da, Bursa’da, Antalya’da da Kürtler var. Benim bölgesel yönetim deyince zihnimdeki, eyalet ya da büyükşehir diyebileceğimiz iki ya da üç milyonluk nüfusların olduğu bölgesel idareler. Bunun hem teknik hem de siyasi sebepleri var. Dünyada artık ülkeler merkezden yapılanmıyor. Yani sağlık, eğitim, su, kanalizasyon gibi hizmetler yerinden yapılıyor. Türkiye’de son çıkarılan Büyükşehir Belediye Yasası ile içinde eksiklikler ve yanlışlıklar olmasına rağmen çok önemli bir mesafe katedildi. Ana çerçevesi itibarı ile doğru. İkinci sebep ise siyasi. Şu an Türkiye Cumhuriyeti Hükümet’i kanun değişikliği ile seçmeli ders hakkı tanıdı. 1500 tane Kürtçe öğretmeni mezun oldu ama bunların şu ana kadar 28’i tayin edilebildi. Biz burada diyoruz ki, “Hükümet, devlet bu işte kötü niyetli, oyalıyor.” Hükümet de cevaben “Talep yok” diyor.

Kürt sorunun silahla değil, konuşmakla çözülmesi gerektiğini belirten Tan, “Hiç bir devlet buna evet demez. Zaten siyasetin şu an gelip de patinaj yaptığı nokta bu. Siyaseten “Eyalet, federasyon, demokratik özerklik, eşit vatandaşlık talep edilebilinir. Bunların hepsi tartışılabilir. Ikinci resmi dil olur, beşinci resmi dil olur! 17 vilayet mi, 95 vilayet mi olsun? Bu da tartışılır. Ama soru şu, bunlar demokratik bir ortamda ve demokratik yollarla mı tartışılır, yoksa silahla mı elde edilir?” Konu bu. Sayın Öcalan 2013 Diyarbekir Newroz’unda, “Bundan sonra Kürtlerin hak arama iradesi silahla değil demokratik yollarla olacak.” dedi.

Tan, “Şu ana kadar Abdullah Öcalan’dan bunun tersi bir beyan gelmedi. “Ben bu fikrimden vazgeçtim” dediğini duyan olmadı. Dolayısıyla bizim de siyasetçiler olarak savunabileceğimiz, “Türkiye’de her şey tartışılabilir. Federasyon, ana dilde eğitim dahil. Bunlar talep edilebilir. Ama bunun iki yolu var. Bu ya demokratik yollarla olur ya da savaşarak, devrimci halk savaşı, iç savaş gibi.” Bizim tercihimiz demokratik olandır. Ortadoğu’da silah, şiddet daha büyük silahlı güçleri daha büyük şiddeti getiriyor. Bu Suriye’de de böyle oldu, Irak’ta da, Filistin’de de, Afganistan’da da. ABD, İngiltere, Rusya…

Bölgede yaşananlara ilişkin konuşan Tan, “BM gelip müdahale edecek, NATO Türkiye’ye asker çıkaracak, bunlar hayal. Bunu söylemeye çalışıyorum. Ne zaman olur bunlar? Ülke Afganistan haline geldikten sonra. Bugüne kadar BM ve NATO hiç bir sorunu büyük katliamlar olmadan çözmedi. Biz BM’ye, NATO’ya barış yönünde baskı kurun diyelim ama gerçekleri de görelim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dahil tüm başvurulan makamlardan olumsuz yanıt alındı. Görüntü o ki HDP ve PKK dışarıdan bakıldığında da haklı görülmüyor… Dış devletlerin iki önemli paradigması var. Birincisi kendi çıkarları. İkinci noktada ise geçerli hukuk tabiriyle bir yerdeki mücadele “Demokratik tüm kanallar tıkanmamışsa meşru görünmüyor”.

PKK’nin bugünkü siyaseti doğru değil

Muhafazakarların büyük sıkıntı yaşandığını kaydeden Tan, “Şu an en büyük sıkıntıda olan Türkiye’deki müslüman dindar Kürt kitledir. Çünkü AK Parti’ye ve Tayyip Erdoğan’a kimliğini kabullendiremiyor. PKK’nin de politikalarını bugünkü şekliyle benimsemiyor. Yani altını çizeyim, bugün Türkiye’de en fazla sıkıntıda olanlar müslüman, muhafazakar, dindar Kürtlerdir. Çünkü bunlar Kürtlüklerinden de müslümanlıklarından da vazgeçmek istemiyorlar. Iç savaş istemiyorlar, bölünmek istemiyorlar, şiddet istemiyorlar ama bu Kürt kimliklerini ve taleplerini AK Parti’ye ve devlete kabullendiremiyorlar. AK Parti içinde siyaset yapamıyorlar. PKK’nin de bugün gelinen noktada siyasetini doğru bulmuyorlar. Bu büyük bir sıkışıklık hali. Ya evinizde oturacaksınız. Ya da taleplerinizi AK Parti’ye de PKK’ye de söyleyeceksiniz. “İç savaşa götürmeden demokratik bir cumhuriyette birlikte yaşamak” diyeceksiniz. Benim yaptığım bir muhalefet değil. Doğru bildiklerini söylemek. Bugün benim partiye katkı olarak yaptığım parti içi eleştirilerin iki mislini CHP içindekiler de, MHP içindekiler  de söylüyor. MHP’de üç tane genel başkan adayı çıktı” dedi. (Aljazire)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.