Mümin Ağcakaya

Mümin Ağcakaya

HER DOĞUM BAĞRINDA ÖLÜMÜ DE TAŞIR-2

HER DOĞUM BAĞRINDA ÖLÜMÜ DE TAŞIR-2

        

 

 Kral Nemrut’un “Yarım Adam” diyerek aşağıladığı; önünde diz çöktüremediği Topal’ın; baş eğmez tavrını hazmedemez. Bu tavrı hâkimiyetini sarsacak, gücünün yitip gitmesine neden olacak bir tehlike olarak görür. En büyük korkusu ise; bu tavrın halk içinde yayılmasıdır.

 Babası gibi ölmeyeceğine yemin eden Kral Nemrut, ölümsüzlüğün ve iktidarın elinden gideceği korkusuna kapılır. Topal'ın korkmaması ve kendisine adeta meydan okuması, kralı öfkeden deliye döndürür.  Ölümsüzlük ve iktidar tutkusuna yenilir. Topal'ı, en yaşlı kişi olan babasını elleriyle kurban etmekle cezalandırır. Hırsı ve öfkesi Nemrut’un düşünmeden karar vermesine yol açmıştır. Aşırı tutku gözlerini kör etmiş; ettiği yemini ve kararlarını unutmuştur. Bu yüzden Topal'ın babasından sonra sıranın kendisine geleceği aklına gelmez. Çünkü en yaşlı kendisidir. Artık kurban olma sırası kendisindedir. Nemrut bunu düşünemez haldedir.  

Topal babasını kendi elleriyle kurban etmek zorunda kalması, Krala olan öfkesini daha da artırır. Nemrut'un da bütün insanlar gibi, ölümlü olduğunun bilincindedir. Bu zalimliğin, bir ölümlünün korkuları ve tutkularının bir sonucu olduğunun farkındadır. Bu yüzden Topal, babasını elleriyle kurban vermenin acısına da katlanır. Çünkü bilir ki; Nemrut büyüktür, gücü erişilmezdir fakat korkaktır.

Nemrut’un Krallığı için son başlamıştır, bundan kurtuluşu yoktur. Sessizce, çaresizce kaderine boyun eğen halk, artık korku duvarında gedik açmayı başarmıştır. Nemrut’un zulmüne boyun eğen halk için umut kapıları aralanmaya başlar.

      Çocuğun doğması beklenir. Kural bir kez konmuştur. Kim olursa olsun kuralın yerine getirilmesi artık kaçınılmazdır. Nemrut zulmünün sona ermesi için bu doğumun gerçekleşmesi gerekir. Çünkü halkın geleceği ve huzuru bu doğuma bağlıdır.

 Kral Nemrut kurban olma sırasının kendine gelme korkusuyla yeni bir doğumu engellemek için; eşlerin birlikte olmasını yasaklar.

Ama geç kalmıştır. Gebe olan Topalın karısının bulunmasını emreder. Her yerde Topal ve karısı aranmaya başlanır. Topal karısıyla kayıplara karışır.  Halk arasında Topal’ın sözleri ve boyun eğmez tavrı bir efsaneye dönüşerek yayılır. Halktan hiç kimse yerini söylemez. Nemrut’un zalim iktidarına son verecek olan doğumu, Topalın karısı gerçekleştirecektir. Artık büyük umutla bu doğum beklenir.
              İktidarını kaybetmekten ve kurban olma sırasının kendisine geleceğinden korkan Nemrut kendisini odaya hapseder. Halk üzerindeki baskıları daha da artırır.   Casuslarını, Topal’ı ve karısını bulmaları için görevlendirir. Sonunda Topal’ı bulurlar ve saraya götürülür. Halk Topalın karısını saklar. Tüm aramalara, gözdağlarına ve tehditlere rağmen onu bulamazlar.

Nemrut Topalı öldürtür. Nemrut'a karşı öfkesini, bacağını yitirdiği günden, babasını kurban verdiği güne dek içine akıtan, bilinçli, bu yüzden de olacakları, önceden görebilen bir kişidir. Ölümü baştan kabullenir. Ama bilir ki, artık fitil bir kez ateşlenmiştir, geriye dönüş yoktur. Bu yüzden; Topal kendinden emin ve cesurdur.   
         Beklenen doğum da gerçekleşir.  Eski düzen yıkılır, Topal'ın bebeğinin doğmasıyla “ yeni ” karşılanır. Doğacak çocuk, Nemrut’uz, yeni bir toplumun, yeni bir düzenin de habercisidir. Bu doğum sevinçle ve coşkuyla kutlanır.

 Ancak mitolojiye göre; Topal sineğe dönüşerek, Kral Nemrut’un burnundan girip ona dayanılmaz acılar vererek, delirmesine sebep olarak, ülke hâkimi Tanrı Kral Nemrut’un, bütün ölümlü canlılar gibi aynı sonu yaşamasına mı yol açar veya doğan çocukla kendi koyduğu kuralın kurbanı mı olur? Mitolojik bir öyküdür bu anlatımlar. Benzer söylencelerde olduğu gibi; Nemrut’un kendisi yitip gitmiş, geride her zaman olduğu gibi halk kalmıştır. 

        Doçent Doktor Nurhan Tekerek ’in Kral Nemrut mitolojisi üzerine yaptığı çalışmada; bu mitolojik öyküyü çok yönlü bir çözümlemeye tabi tutmuştur. Sayın Tekerek ‘in bu değerli çalışmasından önemli ölçüde yararlandığımı belirtmeden geçemeyeceğim. Kalemine sağlık diyorum.

 Bu çalışmada mitolojilerin birbirlerini nasıl etkilediğini de gördüm. Asur Kralı Dehak’ın kendi ömrünü uzatmak için yeni doğan çocukları beyninden medet umması; halka zulmetmesine karşı gelen Demirci ustası Kawa’nın ortaya çıkışı ve devam eden öyküsüyle; Kral Nemrut’un hükümranlığını sona erdiren duvar ustası Topal’ın öyküsü hiç yabancı değil. Böylesi öyküleri okuyunca insan; tarih kendini niye bu kadar tekrar ediyor diye sormaktan alamıyor.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mümin Ağcakaya Arşivi
SON YAZILAR