HES olmasa ‘Dicle özgür akacak’

Haber-Foto: Gencer Arpacı

Mezopotamya Ekoloji Hareketi öncülüğünde Dicle Vadisi'nde yapılması planlanan üç HES projesi ve "yapı rezerv alanı" ilan edilerek talan edilmesine karşı Dağkapı Meydanı'nda toplanan çok sayıda sivil toplum örgütü, siyasi parti ve yüzlerce yurttaş Fiskaya semtinde bulunan Kent Terası’na kitlesel yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe Mezopotamya Ekoloji Hareketi, Demokratik Toplum Kongresi, Barış ve Demokrasi Partisi, Amed Halk İnisiyatifi, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadın Birimi, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Diyarbakır Bisikletçiler ve Doğa Sporları Kulübü, Köyleri baraj altında kalan köylülerin yasını sıra yüzlerce yurttaş katıldı. Dağkapı Meydanı'nda bir araya gelen sivil toplum örgütleri, siyasi parti aktivistleri ve yurttaşlar  “Tarihimize, kültürümüze, dağlarımıza sahip çıkıyoruz”,”Dicle özgür kalacak”, “AKP savaşma Dicle’yi taşırma”, “Talan TOKİ, HES edî bes”, “GEZİ’den ODTÜ’ye, ODTÜ’den AMED’e direniyoruz”  pankartları taşıyarak sık sık “Dicle özgür kalacak” , “Talan TOKİ, HES edî bes” “AKP savaşma Dicle’yi taşırma” sloganları atarak yürüyüşe geçti.

 ‘HES’e izin vermeyeceğiz’

Dağkapı Meydanı’ndan Fiskaya’da bulunan Kent Terası’na kadar yürüyüş gerçekleştiren kitleye Çevik Kuvvet Polisleri’nin de eşlik ettiğini görüldü. Kent Terası’nda kadar yürüyüş gerçekleştiren kitle basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklaması Mezopotamya Ekoloji Hareketi Enerji Komisyonu Sözcüsü Gültekin Aydeniz tarafında okundu. Aydeniz; Dicle Nehri kadim bir nehir olduğunu sayısız medeniyeti beslediğini ancak bugün iktidarın üzerinde yapılması planladığı üç HES ve "yapı rezerv alanı" projelerine izin vermeyeceklerini kaydederek “Kadim Dicle Nehri’ne bu güne kadar her gelen iktidar sahip olmak istedi ancak bir kum tanesi olmaktan öteye gidemediler ve akıntıda sürüklenip kayboldular. Dicle halkların olmaya devam etti. Dicle herkesindir, herkesin kalacaktır. Devlet bu gün Amed’in bağrında geçen Dicle Nehri’ni kabul etmiyor. Aslında seni de, kimliğini de, nehrini de kabul etmiyor, tanımıyor. Eğer devletin derdi enerji üretmek ise HES’ten etkilenecek köylerde her evin çatısına birer güneş paneli koysun ve o köylüleri elektrik faturası derdinden kurtarsın” dedi.

Son olarak Aydeniz Demokratik ve meşru mücadelelinde asla vazgeçmeyeceğini, Devletin bir ana önce Hevsel üzerinde yapılaması planlanan projeleri iptal edilmesi ve halktan özür dilemesi gerektiğini ifade etti.   

‘Bu alanları betonlaştırmak istiyorlar'

Aydeniz’den sonra söz alan BDP Muş Milletvekili Demir Çelik ise On bin yıldır Diyarbakır’a can veren tarihi izleri, ekoloji izleri taşıyan Dicle ve Hevsel bahçelerini betonlaştırmak istediklerini kaydederek “Dicle Nehri belki aklımızın almayacağı binlerce belki de milyonlarca yıldır. Bu topraklarda özgür akmıştır ve bu özgür akışıyla insanlığı milyarlarca yıl beslemiştir. Aynı zaman da insanlığa hayat vermiştir. Bize düşen Dicle’yi yaşatmak ve korumaktır. Bizde bu sorumluluğumuzun farkında olduğumuz için Dicle Nehri’ni koruyacağız ve korumaya devam edeceğiz. On bin yıldır Amed’e can veren kan veren tarihi izlerini ekoloji izlerini taşıyan Dicle ve Hevsel bahçelerini betonlaştırmak istiyorlar biz bunu istemiyoruz. Bu gün Karadeniz’in Kürdistan’ın dağlarını delerek buraları insansızlaştırmak istiyorlar bu sıradan bir proje değil. Yıllardır sürdürülen bir politikadır. Biz buna asla izin vermeyeceğiz” dedi.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN