Işık: Cenevre 2’de alınan kararlar hayat bulamaz

Işık: Cenevre 2’de alınan kararlar hayat bulamaz
Yazar Fehim Işık, Rojava Kürtlerinin iradesi olmadan Cenevre 2 Konferansı'nda alınacak kararların demokratik muhalefetin ve Kürtlerin iradesinin temsil edilmemesinden dolayı hayata geçme şansının olmadığını belirtti.

İSTANBUL - İsviçre'nin Montrö kentinde Suriye'deki iç savaşa çözüm bulma iddiasıyla toplanan ve Rojava yönetimini temsil eden Kürt Yüksek Konseyi (KYK) davet edilmeden gerçekleşen Cenevre 2 Konferansı'nda geçiş hükümeti kurma fikri hayat bulmazken, konferans iki gün boyunca tarafların birbirini suçlaması ile geçti. Cenevre 2 Konferansı'nı ve Rojava'da özerkliğini ilan eden Cizîrê Kantonu ve Rojava'da inşa edilen sistemi değerlendiren yazar Fehim Işık, Cenevre 2 Konferansı'nda alınacak kararların demokratik muhalefetin ve Kürtlerin iradesinin temsil edilmemesinden dolayı hayata geçme şansının olmadığını belirtti. Işık, tüm dış saldırılara rağmen özerk yönetimlerini kuran, sosyal ve ekonomik yaşamı sürdüren Rojava'daki yapılanmanın ise tüm Suriye için örnek bir model olduğunu söyledi. Işık, Rojava'da inşa edilen sistemle demokratik özerlik kavramının da hayata geçirilebilecek bir kavram olduğunun kanıtlandığını ifade etti.
 

'Çıkacak kararların hayata geçme şansı yok'
Cenevre 2'nin ortaya çıkışının esasen ABD'nin "kırmızı çizgimdir" diye ifade ettiği kimyasal silah kullanımının ardından kendisini gösterdiğini belirten Işık, ABD tarafından Şam'da kimyasal silah kullanımın ardından Suriye'ye dönük bir operasyon yapılacağı beklentisi içerisine girildiğini, fakat Rusya'nın devreye girmesinin ardından ise Suriye'nin BM koşullarını kabul ettiğini ve kimyasal silahların imhasına dönük varılan anlaşma sürecinin ardından Cenevre 2'nin gündeme geldiğini söyledi. Asıl tartışmanın ise konferansa kimlerin katılacağına ilişkin olarak başladığını kaydeden Işık, bu tartışmaların ise başta ABD ve Rusya olmak üzere Türkiye ve Katar'ın da aralarında bulunduğu "gizli aktörlerin" kendi çıkarları doğrultusunda yaptıkları planlamalardan kaynaklandığını söyledi. 

 

'Rojava modeli tüm Suriye için bir örnek'
Suriye'de, Batı Kürdistan'ı en güvenilir bölge haline getiren Kürtlerin Rojava'da inşa ettikleri modelin Suriye'nin tamamı için bir örnek oluşturduğunu belirten Işık,"2011 yılından bu yana bölgede Kürtlerin sergilediği tutum 2012'den bu yana kendi yönetimlerini kurmaları bir bütün olarak Batı Kürdistan'ı en güvenilir bölge haline getirmiştir. Tüm saldırılara rağmen sosyal ve ekonomik yaşamı sürdürmeleri, bölgeyi kantonlara ayırıp onlar üzerinden özerk yönetimler oluşturmaları esasen düşünüldüğünde Suriye'nin bütünü için örnek olabilecek bir yaklaşımken, çözüm süreçlerinden ısrarla dışlandılar" dedi.

'Türkiye denenmiş yolları denememelidir'

Türkiye'nin Suriye politikasını da eleştiren Işık, "Türkiye Kürt sorunu ile hiçbir zaman barışamadı. Bunu çok somut bir şekilde gördük. Rojava'da başından beri sözünü ettiğimiz El Kaide örgütlerinin güçlenmesinin temel nedeni biri de esasen Türkiye'nin Kürtlere karşı geliştirdiği bu olumsuz politikadır. Rojava'da Kürtlerin bir statü elde etmesini kendisi açısından riskli gördü ve bunun yerine dünyanın en kanlı örgütlerinden biri olan El Kaide ile komşu olmayı bile göze alabildi. Bu günden sonra da Türkiye eğer gardını Kürtlere göre alacak ve Kürtlerin kazanım elde etmemesi için çaba gösterecekse bu denenmişi, bir kez daha denemek anlamına gelir. Birincisi Türkiye artık Suriye'de ortaya çıkan politikalarının tutmadığının yanlış olduğunu gördü, bu politikalardan dönmelidir. İkincisi, Türkiye, kesinlikle bir halkın kendi kaderini tayin etme konusundaki politikada net ve somut olmalıdır" diye konuştu.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.