İşte size, farklı bir Gültan Kışanak !

İşte size, farklı bir Gültan Kışanak !
Kışanak ile enine boyuna Diyarbakır’ı ve siyaseti konuştuk

Surların üzerinde newroz ateşini nasıl yaktı ?

Diyarbakır gönlünde nasıl yer etti ?

Eş başkanlık sisteminden ne bekleniyor ?

En çok hangi müziği dinliyor ?

Sesini en çok beğendiği Kürt sanatçı kim ?

Gençliği nerede geçti ?

Eşler aşık olmadan evlenmeliler mi ?

Küçük kızı ona neden ‘Anne ben sokak çocuğu olacağım’ dedi ?

Gazetecilik yaptığı yıllarda ne tür haberler yazdı ?

Diyarbakır 5 nolu cezaevi onda ne ifade ediyor ?

Yönetim felsefesi ne olacak ?

Bu ve diğer soruları Gültan Kışanak’a okurlarımız için sorduk

Kışanak ile enine boyuna Diyarbakır’ı ve siyaseti konuştuk

 BDP Eş Genel Başkanı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkan adayı Gültan Kışanak, 30 Mart yerel seçim çalışmalarına ederken, 30 Mart sonrası Türkiye ve Diyarbakır hedeflerini, kentteki sorunlar, kadın bakış açısı ve özel aile yaşantısına ilişkin muhabirimiz Gencer Arpacı’nın sorularını yanıtladı.

Gencer ARPACI’nın ÖZEL RÖPORTAJI

Diyarbakır’da yaklaşık iki aydır seçim çalışması yürüttüklerini söyleyen Gültan Kışanak, seçime bir haftadan az bir zaman kala gitmedikleri ilçe ve köy kalmadığını anlatarak başlıyor konuşmasına. Tamda bu noktada BDP’nin yerel seçimlerde Türkiye ve Diyarbakır hedefinin ne olduğunu soruyoruz. Kışanak’a, şöyle yanıtlıyor; “Bizde eş başkanlık sistemi olduğu için herkesin 18 adayı var, bizim ise 36 adayımız var. Bu nedenle çok avantajlıyız. Abartısız bir şekilde şunu söyleyebilirim. En az on bin kişiyle seçim çalışması yürütüyoruz. Bu çalışmaların toplamında görüyor ki; Diyarbakır şimdiye kadar ortaya çıkardığı sonuçların üzerinde bir sonuç ortaya çıkartacak ve herkesi şaşırtacak. Genel anlamda şunu söyleyebilirim; BDP, sadece Kürdistan’da seçime giriyor. Batıda ise HDP giriyor. Bizim beklentimiz, bu iki bileşenin aldığı oylarla baraj sorununu ortadan kaldırmaktır’’

Meryemê Dara’dan sonra ile ilk defa Diyarbakır’ı bir kadın yönetecek bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

‘Diyarbakır’ı sivil toplum örgütleriyle, mahalle meclisleriyle, gençlik ve kadın meclisleriyle birlikte yöneteceğiz. Kadın adaleti temsil ediyor. Dikkat ederseniz adaletin ambleminde bir kadın vardır. Eş başkanlık sistemi ile birlikte bir kadının yönetimde sorumluluk üstlenmesi yeni bir durum. Bu durumun kadınlar ve Diyarbakır için bir yenilik olduğunu düşünüyorum. Çünkü kadınlar sosyal ve ekonomik hayatta geri plana atılmışlar ve kadınların emeği atıldır. Bu nedenle kadınların gücü ve hizmeti topluma sunulmuyor. Biz eş başkanlık sistemi ile kadının toplumsal gücünü ortaya çıkartacağız. Diyarbakır son derece özel bir kent, halkımıza hizmet etmek bizim için son derece onur verici. Evrensel simgede de kadın adaleti temsil ediyor. Biz bu kenti sosyal adaletin en güçlü olduğu bir kent haline getireceğiz. Özellikle dezavantajlı gruplar, hayata katılamayan kadın ve çocuklar için bu kenti daha güzel yaşanılabilir bir hale getireceğiz. Eğer seçilirsek beş yıllık zaman diliminde yönetim felsefemiz ‘Bu kent hepimizin ve herkesin’ felsefesi olacak.’

‘Siyasete girmeden önce Diyarbakır sizin için ne ifade ediyordu. Şimdi ne ifade ediyor?

Diyarbakır hepimiz için çok özel bir kent. Diyarbakır hepimizin sevdası, göz bebeği ve geleceğe dair umutlarımızın yeşerdiği bir kent, bu nedenle Diyarbakır her Kürdün yüreğinde özel bir yeri vardır. Diyarbakır benim gençliğimin geçtiği ve mücadele ile tanıştığım bir kent, son derece anılarının canlı olduğu bir kenttir. Buradaki öğrenci yurdunda kaldım. Surlara çıkarak Newroz için ateşi yaktım. O zor dönemde ilçelere giderek propaganda yaptım. Diyarbakır cezaevinde kaldım. Anılarımın son derece taze ve canlı olduğu bir kenttir. Yine 90’lı yıllarda gazetecilik yaptığımız dönemde bu halkın acılarını dünyaya duyurmak için birlikte mesai yaptığımız arkadaşlarımı yitirdiğimiz bir kenttir. Diyarbakır’ın benim ve bütün Kürtlerin hayatına çok şey kattı. Onun için önümüzdeki beş yıl Diyarbakır’a hizmet etmek benim için bir onurdur.

Sayın Başkan, Diyarbakır’da hiç unutamadığınız bir anısını bizimle paylaşabilir misiniz?

Bu soru üzerine iş doğal olarak Diyarbakır Cezaevine gidiyor. Ben o defteri kapatmak istiyorum. Ama şöyle kapatmak istiyorum. Diyarbakır 5’nolu cezaevinde anıları olan insanların önerilerini alarak, orayı yüzleşme müzesi yapmak istiyoruz. Bence hepimizin anıları o yüzleşme müzesinde yaşamalı. İnşallah seçildikten sonrada bunu yapacağız.

Bazı siyasi parti adayları sizin Diyarbakır’ı tanımadığınızı söylüyorlar. Sayın Başkan, siz Diyarbakır’ı ne kadar tanıyorsunuz?

Ben burada faili meçhul cinayetlerin sesini duyurmaya çalışırken, katledilen arkadaşlarımın cenazelerini omuzlarken ve yakılan köylerin haberlerini yaparken, bu kentli olduğunu düşünenler yine aynı şekilde iktidar partilerinde kendilerine istikbal arıyorlardı. Zaten halkımız kimin ne yaptığını çok iyi biliyor. Ankara partilerine hizmet edenler Diyarbakırlı oluyor da, bu halk için yıllarca mücadele edenler neden Diyarbakırlı olmuyor? Halkımız zaten her şeyi bizden daha iyi biliyor. Bu seçimde halkımız bu ithal partileri geldikleri yerlere geri göndereceğini düşünüyorum.

Hangi müziği dinliyorsunuz?

Çok müzik dinlemeye fırsatımız olmuyor. Çalışmalara giderken bizim arabalarımızda hangi müzik çalıyorsa onu dinliyoruz. (başkan gülerek) onlarda hep bizim bildiğimiz Kürtçe parçalar oluyor. Tabi Kürt müziği oldukça derin ve dinlendirici. Keşke zaman olsa da dengbej dinleyip kendimizi zamanın akışına bırakabilsek. Ben geceleri fırsat buldukça dengbej dinliyorum. (gülerek) Diğer sanatçı arkadaşlarımız alınmasınlar. Ama Aynur Doğan’ın sesi çok otantik, çok bizden, çok duygu yüklü onun için Aynur’u dinliyorum.

Siyasete girdikten sonra çocuğunuzun sizinle ilişkisi nasıl oldu. Ona yeterince zaman ayıramadığız için yakınıyor mu?

Benim hiçbir zaman özel yaşamım olmadı. Yani hayatımın her dönemimde siyasetteki gibi yoğun ve toplumsal mücadeleyle geçirdim. Kızımla, çocukluğundan beri ilgilenemedim. Oda böyle alıştı. 12-13 yaşlarına geldiğinde haklarının farkına vardığında biraz sitem etti. Ama sonradan alıştı.  Kızım küçükken halası evden çıktığında arkasından ağlıyordu. Ama benim arkamdan ağlamıyordu. Biz Bağlar Belediyesi’nde bir ara sokak çocukları ile ilgili çalışma yapıyorduk. Kızımla ilgilenemediğim için bana dedi ki ‘Anne sen onları benden daha çok seviyorsun bende sokak çocuğu olacağım’  Büyüdükten sonra siyasi bilinci gelişti artık sitem etmiyor. Alıştı diyebilirim.

Eşiniz ile sohbet ederken, size kendisini ihlal ettiğinizi söylüyor mu?

 Ben bunu bir tercih olduğunu düşünüyorum. Biz bu tercihi çoktan yaptık hatta daha nişanlıydık. Bir eyleme gittik. Yüzüklerimizi çıkartıp evde bıraktık yakalanırsak nişanlın kim diye sormasınlar diye. Hayata böyle başladık o nedenle sanırım çok sitem etmiyordur. Tabi birbirimize çok zaman ayıramıyoruz. Çünkü onunda hayatı çok dolu sitem ettiğin düşünmüyorum.

Eşinize Âşık mı oldunuz? Yoksa görücü usulü ile mi evlendiniz?

(Başkan, İnsan zaten âşık olmadan evlenmez diyerek, sorumuza politik bir cevap vererek, toplumsal bir mesaj verdi)  Bütün insanlar için vurgulamak istiyorum. Evlilik bir mecburiyete dönüşmemeli. İnsanlar aşık olmadığı insanlarla evliliği kabul etmesinler. Ailenin yönlendirmesi ve farklı sebeplerden dolayı insanlar evlendiğinde belli bir süre sonra sırtında yük oluyor. Oysa evlilik paylaşım üzerinde kurulmalıdır.

30 Mart yerel seçimlerden sonra süreç nasıl olacak?

Yerel seçimlerden sonra herkes Kürtlerin tutumunun net olduğunu görecek. İster AKP devam etsin, ister yeni bir siyasi parti gelsin, ister genel seçim olsun, yeni durum Kürtlerin iradesini dikkate almak zorundadır. Gelişim, değişim ve demokratikleşme ancak böyle olur. Şimdi AKP’liler çıkıp Kürtçe propaganda yapıyorlar, bilmiyorlar ki bu halk kendi anadili için ne kadar bedel ödedi. Kendi dilleri için bu topraklarda binlerce insan öldü. Binlercesi cezaevine atıldı. Binlerce öğrenci kendi anadili ile eğitim görmek istediği için üniversitelerden atıldı. Biz bunun bedelini ödedik, çok şükür kazandık. Onlarda faydalansın ama dönüp bari bedel ödeyen insanlara teşekkür etsinler.  Desinler ki biz size minnettarız. Onu da yapmıyorlar sadece Kürtçeyi propaganda aracı olarak kullanıyorlar.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.