JİTEM davasında 2 sanığa tahliye

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen JİTEM davasının bugün görülen duruşmasında tutuklu sanıklar Cemal Temizöz, Adem Yakın, Fırat Altın (Abdulhakim Güven), ve Burhanettin Kıyak ile tutuksuz yargılanan Kamil Atağ ve Tamer Atağ hazır bulundu. Tutuklu sanık Hıdır Altuğ ile tutuksuz sanık Kukel Atağ ise duruşmaya katılmadı. Cumhuriyet savcısı duruşmaya ilk kez girdiğini ve dosyayı inceleme fırsatı bulamadığını belirterek, esas hakkında mütalaasını hazırlamak için süre isteyerek, tutuklu bulunan sanıkların "suçun vasıf ve mahiyeti", "Adli Tıp Kurumu raporları" ile "delilleri karartma ve kaçma şüphesi" gerekçesiyle sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesi yönünde görüşünü bildirdi.

'Birlik ve beraberliğin pekişmesi için folklor ekibi getirttim'

Duruşmada ilk söz hakkı verilen tutuklu sanık Abdülhakim Güven, tutuklulukta geçirdiği uzun süreden dolayı mağdur olduğunu belirterek, tahliye talebinde bulundu. Tutuklu sanık Cemal Temizöz ise, mahkeme heyetimne soru sorar mahiyette savunma yapması üzerine Mahkeme Başkanı tarafından "Mahkemeye soru sorarak savunma yapmak usule aykırıdır" denilerek uyarıldı. Uyarı üzerine savunmasına devam eden Temizöz, görev yaptığı 1993- 95 yılları arasında Cizre'de 30 "şehit" verildiğini ve 238 "terör olayı" olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Üç günde bir silahlı saldırının ve patlamanın olduğu bir dönemde nefes alamıyorduk. Ancak biz mücadelemizden vazgeçmedik. O dönemde yaptığımız tüm çalışmaları başarılı buluyorum. Bu kadar olayın arasında hayatta kalmak ve başarılı olmak ayrı bir doktora tezi niteliğindedir. Terör ile anılan ilçenin takımı olan Cizrespor'u canlandırdık. Cizrespor'un yöneticileriyle bu durumlardan dolayı ne kadar yakın olduğum ortadadır. Etkinliklerde memleketim Çorum'dan ilçeye folklor ekibi getirtiyordum. Cizre'den de benim memleketime folklor ekibi gönderttim. Birlik ve beraberliğin pekişmesini istiyordum. O dönemlerde terörist olarak ilan edilen kişiler, günümüzde ise masum olarak karşımıza çıkıyorlar."

Temizöz, Hanifi Avcı'dan bahsetti
Temizöz, savunmasında eski Emniyet Müdürü Hanifi Avcı'dan da bahsetti. "Avcı'nın başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir" diyen Temizöz, "Bu dosyada tanık olarak Avcı'nın ifadeleri alındı. Devrimci Karargah davasında ceza aldı. Yıllarını emniyete, huzura vermiş bir insan nasıl olur da ceza alır. Avcı kitabında Devrimci Karargah konularına yer verdiği için ceza aldığını söylüyor. Dosyada yer verilen gizli tanık ifadeleri ise, çelişkilidir. Çünkü bazı vaatler verilerek zorla gizli tanıkların ifade vermeleri sağlanmıştır. Kaçma şüphesi ve delilleri karartma şüphemiz bulunmuyor. Mahkemeye bu kadar belge ve raporlar sunmamıza rağmen dikkate alınmıyoruz. Bu nedenle tahliyem ile birlikte beraatimi talep ediyorum" dedi.

Görevimi hiç aksatmadan yürüttüm!'

Cizre'de 4 yıl boyunca görev yaptığını kaydeden tutuklu sanık Burhanettin Kıyak ise, "Cizre'de görev yaptığım dönemlerde silahlar hiç susmuyordu. Böyle dönemlerde görevimi hiç aksatmadan tüm mücadelemi vererek çalıştım. Bu dosyanın sanıklarından Temizöz hariç hiçbirini tanımıyorum. Zor şartlar altında çalışmamıza rağmen 20 yıl sonra yargılanıyorum. Delilleri karartma ve kaçma şüphesinden dolayı tutuklu bulunuyorum. Masumiyetim konusunda kesinlikle hiç tereddütte değilim. Kendimi gizlemek için farklı imzalar ve isimler kullanmadım. Tutuklu bulunduğum sürede ben ve çocuklarım mağdur durumdadır. Bu nedenler dikkate alınarak tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu. 

Sanık savunmalarının ardından savunma yapan sanık avukatlarından Ünsal Aktaş da, iddia makamının davayla ilgili olarak esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak için dosyayı kendisine verilmesini istediğini hatırlatarak, "Bu davada bugüne kadar müvekkillerimiz hakkında tutukluluk halinin devamına ilişkin beyanlarında gerekçeli kararlar açıklanmadı. Delilleri karartma şüphesi gerekçesini kabul etmiyoruz. Çünkü bu dosyada daha önce tahliye olan kişiler her davada hazır bulunuyorlar. Bu kadar celsedir hiçbiri delilleri karartmak için bir girişimde bulunmadı. Müvekkillerimizin tahliyesini talep ediyorum" dedi..

Tahliyeye ilişkin savunmaların ardından mahkeme heyeti kararını açıklamak üzere duruşmaya ara verdi. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti Hıdır Altuğ ve Fırat Altın'ın (Abdulhakim Güven) tutuklulukta geçirdikleri süre dikkate alınarak tahliyelerine, tutuklu diğer sanıkların ise tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. 

Ayrıca mahkeme heyeti, savcının "mütalaasını hazırlamak için dosyanın kendisine tevdi edilmesi" talebini değerlendirerek, dosyanın savcıya verilmesini karara bağladı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıkların TCK'nın "adam öldürmek", "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" ve "adam öldürmeye azmettirmek" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor. 

Sanık Cemal Temizöz'ün 1993'te Cizre'de "terörle mücadele ediliyor" görüntüsü altında "korucu, itirafçı ve uzman çavuşlardan bir grup oluşturduğu, grubun süreç içinde asli görevinden ayrılarak, terör örgütü PKK'ya yardım ettiğinin değerlendirildiği ya da özel sebeplerden dolayı gözaltına aldıkları kişileri sorguladığı" ileri sürülen iddianamede, grubun sorgulanan bu kişilerden bir kısmını öldürdüğü belirtiliyor.

(diha)