Kalıcı barış için geri dönüş koşulları yaratılmalı

Kalıcı barış için geri dönüş koşulları yaratılmalı
Diyarbakır'da iki gündür devam den Zorla Yerinden Edilme ve Köye Geri Dönüş Konferansı yürütülen tartışmalar doğrultusunda hazırlanan sonuç bildirgesi ile sona erdi. Kalıcı barışın sağlanmasının en stratejik konularından birisinin, savaş politikalarıyla z

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Sosyal Politikalar Komisyonu/Emek Göç ve Yoksulluk Çalışma Grubu öncülüğünde "Yaşam, ana topraklarda yaşamakla anlamını bulacaktır" sloganıyla gerçekleştirilen Zorla Yerinden Edilme ve Köye Geri Dönüş Konferansı ikinci gününde yapılan tartışmalar sonucunda hazırlanan sonuç bildirgesiyle sona erdi. Yapılan konferansın sonuç bildirgesi GÖÇ-DER Diyarbakır Şube Başkanı Vecdi Aydoğan tarafından paylaşıldı. Aydoğan, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Diyarbakır Newroz'unda yaptığı çağrı üzerine kalıcı barışın sağlanmasının en stratejik konularından birisinin, savaş politikalarıyla zorla topraklarından göç ettirilenlerin sorunlarının çözülerek, köye geri dönüş koşullarının yaratılması olduğunu ifade etti. "Kürt Siyasal Hareketi tarafından en başından ilan edilen müzakere ve çözüm sürecinin aynı zamanda bir mücadele süreci olduğunu" ifade eden Aydoğan,, mağdur olmuş hakların geri dönüş sürecinde aktif katılımın zorunlu olduğunun altını çizdi.

Aydoğan, sonuç bildirgesinde karar altına aldıkları maddeleri şu şekilde sıraladı: 

"* Zorunlu göç uygulamasının karar alıcıları, uygulayıcıları ve mağdurları ile bütün boyutlarının açığa çıkartılarak yüzleşmenin sağlanması için Hakikatleri Araştırma Komisyonları oluşturulmalıdır.

* Zorunlu göç mağdurlarının gittikleri yerlerde yaşadıkları ekonomik, sosyal, kültürel ve psikolojik sorunların tespit edilerek, bunların çözümü için mağdurların katılımıyla komisyonlar oluşturularak, güncel eylem planları hazırlanmalıdır.

* Geri dönüş koşullarının sağlanmasının bir adımı olarak 'Düşük yoğunluklu savaş' olarak adlandırılan dönemde zorunlu göç politikasının en önemli dayanaklarından biri olarak kullanılan ve halka karşı işlenen binlerce suçtan sorumlu olan Koruculuk sistemi kaldırılmalıdır. Korucuların Barış sürecine aktif katılımını ve geçmişle yüzleşmeyi sağlayacak mekanizmalar oluşturulmalıdır. Korucular tarafından el konulan toprakların iadesi sağlanmalıdır.

* '5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Yasası'nın ismi, kapsamı ve içeriği demokratik bir perspektifle yeniden düzenlenerek, kısıtlayıcı bütün hükümler kaldırılmalı ve maddi, manevi zararların tümünü kapsayacak şekilde, onarıcı adalet ilkeleri göz önünde bulundurularak, yeni bir yasal düzenleme yapılmalıdır.

* Kürdistan coğrafyasında bir savaş yöntemi olarak yerleştirilen mayınların Ottawa Sözleşmesi gereği temizlenerek, mayınlı arazilerin tarımsal üretim yapmak üzere kullanıma açılması sağlanmalıdır. Mayın mağdurlarının, ekonomik, sosyal, eğitim ve sağlık ihtiyaçları için mekanizmalar oluşturulmalıdır. Kartegana Eylem Planı olarak bilinen Mayın Yasaklama anlaşması, 2. Gözden Geçirme Konferansı'nda alınan kararlar doğrultusunda 'Ulusal Eylem Planı' yeniden düzenlenmelidir.

* Temizlenen mayınlı araziler, göçün yol açtığı maddi yaraların onarılması adına kullanılmalıdır.

* Hem kadınların, hem de çocukların yaşadığı psiko-sosyal sorunların çözümü bakımından en önemli ihtiyaçlardan ve en demokratik insani haklardan olan anadilde eğitim ve sağlık hizmetinin önündeki engeller kaldırılmalı; göç mağduru kadın ve çocuklara yönelik özel destekler sağlanmalıdır.

* Zorla göç ettirme politikaları sonucunda oluşan toplumsal travma ve psikolojik sorunların çözümüne ilişkin olarak, gerek Kürdistan gerekse Türkiye metropollerinde sosyal iyileştirme ve rehabilitasyon politikaları bir an önce oluşturulmalı ve hayata geçirilmelidir.

* Geri dönüş süreçlerinin en büyük belirleyicisi olan kadınların, karar alma ve uygulama süreçlerinde eşit temsiliyeti esastır.

* Toprak mülkiyeti, kadınların eşit temsiliyette ortak olduğu bir zemine taşınmalıdır.

* Güvenlik nedeniyle yapılan sınır barajları ve HES projelerinden, kentsel dönüşümün neden olduğu, yeni zorla göç ettirme politikalarından vazgeçilmelidir. 

* Hayvansal ve bitkisel üretim politikaları kooperatifçilik esasları üzerinden geliştirilmelidir. Yeni tarımcılık ve hayvancılık alanlarının ortaya çıkarılmalı, tarımsal alanların ve hayvan barınaklarının yeniden yapılandırılmalı, alternatif tarım ilkeleri ışığında, ekolojik talana karşı politikalar hayata geçirilmelidir.

* Geri dönüşlerin kalıcı olabilmesi için gençler, kadınlar ve çocuklar için sosyal alanlar oluşturulmalıdır.

* Bugüne kadar zorla göç ettirilmeler nedeniyle, devlet veya yerleşik kişiler tarafından işgal edilen topraklar, esas sahiplerine iade edilmelidir. 

* Demokratik, adil, eşitlikçi ve özgürlükçü bir toprak reformu yapılması zaruridir.

* Kentlerde kalmak isteyen zorunlu göç mağdurlarının sorunlarının giderilmesi için özel politikalar geliştirilmeli; iş, barınma, eğitim, sağlık gibi konularda desteklenerek insanca yaşam koşulları sağlanmalıdır.

* Zorla göç ettirme sonucu Kürdistan'da kısmen ya da tamamen boşaltılan köy ve mezraların tespiti amacıyla çalışmalar, bir an önce başlamalıdır ve yerleşim yerlerinin isimleri iade edilmelidir.

* Geri dönüşlerin kolaylaşması amacıyla, köylerde yapılması gereken onarım ve altyapı çalışmalarının, aslına uygun ve ekolojik ilkeler çerçevesinde gerçekleştirilmesi konusunda yerel yönetimler inisiyatif almalıdır.

* Kürdistan'da yaşayan tüm halkların inanç merkezlerinin ve kutsal yerlerinin, onarımı ve bakımı yerel yönetimler ve meslek odaları tarafından yapılmalı, yok edilen inanç merkezlerinin talepler doğrultusunda aslına uygun inşası sağlanmalıdır.

* Suriye'de devam etmekte olan savaş nedeniyle, çeteler ve rejim güçleri tarafından zorla yerinden rdilen Rojava halklarının yanındayız. Bütün kurum ve kuruluşların, insani yardım koridorunun açılması için yürüttükleri çalışmalar güçlendirmelidir. Rojava sınırında yapılmaya başlanan ''utanç duvarı'' halkları birbirinden koparma girişimidir. Duvar yapımı bir an önce durmalıdır.

* Maxmur kampında yaşayanların, ana topraklarına geri dönüşü sağlanmalıdır.

* Tüm bu politikaların hayata geçmesi noktasında esas güç Kürdistan halklarıdır. Kürdistan halkları alternatif bütün politikaları yerine getirme çabasında olacaktır." 

Bu kararlaşmalar bağlamında "bütün Kürdistan halklarını bu politikalara güç vermeye ve kendi ana toprağına dönme" çağrısı da yapılırken, konferansa katılan kurumlarca geri dönüş koşullarının hazırlanması noktasında ortak çalışmalar yürütülmeye devam edileceği belirtildi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.