Kalplerde Çirkin Kral 81 yaşında!

Türkiye Sinemasının Unutulmaz Oyuncusu, Yönetmeni ve Senaristi Yılmaz Güney, 81. doğum günü İstanbul ve Adana'da yapılan etkinliklerle kutlandı.

İstanbul ve Adana’da aralarında tanınan isimlerin, STK ve siyasilerinde bulunduğu kişilerin katılımıyla düzenlenen etkinliklerde Güney’in örnek kişiliğine yönelik oluşturulan belgeseller sunuldu.

Adana’da Yılmaz Güney’n doğum günü anma etkinlikleri kapsamında 1950 yılından günümüze Türk sinemasının ödüllü filmlerinin afişlerini koleksiyon yapan Adanalı Serdar Kürkbabaoğlu, açtığı sergiyle usta sanatçının 81’inci yaş gününü kutladı. Yine Adana’da akşama doğru yapılan bir program ile kendisi için hazırlanan belgesel gösterimi yapıldı.

Yurt dışında Güney için etkinlikler düzenlenilerek usta oyuncunun unutulmadığı ve kalplerde her zaman yaşayacağı şeklinde mesajlara verilerek Güney’in doğum günü kutlandı.

İyi ki doğdun Çirkin Kral

Çeşitli kutlamaların yanı sıra sosyal medyada ise siyasetten sinemaya binlerce kişi tarafından Güney’in doğum günü kutlandı.

Sinemaya silinemeyen izler bıraktı

Sinemayla 13 yaşında tanışır ve o da döneminin çocukları gibi dövüşlü-kavgalı filmleri izler. Adana’da liseyi okurken “Doruk” isimli sanat dergisi hazırlar bir taraftan da sinemalarda çalışarak, film bobinlerini taşır. Yani yaşamındaki gibi çok yönlü sanatçı hali daha o yıllardan başlar.

Yıl 1957’yi gösterdiğinde İstanbul’da İktisat Fakültesi’nde okumaya gelir. Güney fakülteyi aldığı hapis ve sürgün cezası nedeniyle tamamlayamaz ancak burada tanıştığı Atıf Yılmaz ile sinemaya adım atar. Onun bu adımı Türkiye sinema tarihini yerinden oynatacak nitelikte olur.

Yılmaz Güney 114 filmde oyunculuk, 26 filmde yönetmenlik, 15 filmde yapımcılık, 64 filmde ise senaristlik yapmıştır. Ayrıca bir filmin yazarı "Düzen (1978)" olup, bir filmin de "Yol, (1981)" kurgusunu yapmıştır.

Güney, 1982′de Cannes Film Festivali’nde yönettiği “Yol” filmiyle Altın Palmiye ödülünü kazanmıştı. Yılmaz Güney, Adana’da bir tartışma esnasında Yumurtalık İlçe savcısını öldürmekten hapse girmiş, yarı açık cezaevinden izinli çıktığı gün firar ederek Fransa’ya yerleşmişti

“Ülkeye dön” çağrılarına uymadığı için de 1983’te vatandaşlıktan çıkarılmıştı. Güney yıllar sonra bu kararnameye eklenen bir madde ile 1993 yılında tekrar vatandaşlığa alınmıştı.

Son yıllarını Paris'te geçiren Güney, mide kanseri nedeniyle 9 Eylül 1984'te yaşamını yitirdi. Paris'te bulunan Père Lachaise Mezarlığı'na gömüldü.

9 Eylül 1984 yılında hayatını kaybeden Güney, sinemamızda başyapıt kabul edilen birçok filme oyuncu ve yönetmen olarak damgasını vurdu.