Kanser düşmanı besinler

Kanser düşmanı besinler
Kansere karşı en büyük silah doğru beslenme.

Kanserde en etkili ve en ucuz tedavi o hastalığa yakalanmamakla mümkün, bu yüzden koruyucu hekimlik kanser tedavisinde çok önemli bir yer tutuyor. Kansere karşı en büyük silah ise kuşkusuz doğru beslenme. Zerdeçal, brokoli, Brüksel lahanası, soğan, sarımsak ve Omega 3 kaynağı balıkları düzenli tüketerek bazı kanser türlerinden korunmak mümkün. Medical Park Florya Hastanesi'nden Uzman Diyetisyen İrem Gündoğan, kanser düşmanı besinlerle kanserden nasıl uzak durabileceğimiz ile ilgili önemli tavsiyeler verdi.

İşin sırrı ideal kilo ve haftada 150 dk. egzersiz

Kanserin oluşumunda genetik faktörlerin de etkisi söz konusu olmakla birlikte sağlıksız beslenme alışkanlıkları, yetersiz fiziksel aktivite, alkol ve tütün kullanımı gibi kalıtsal olmayan faktörler ciddi risk unsurlarıdır. Amerikan Kanser Derneği, sağlıklı bir diyet eşliğinde ideal kilonuzu koruyup, yetişkinler için haftada en az 150 dk. orta yoğunlukta egzersizle alkol ve tütün ürünlerinden kaçınarak yaşam boyu kansere yakalanma riskinin önemli ölçüde azaltılabileceğini belirtmiştir. Organik olmayan gıda maddelerinde yüksek oranda kimyasallar olduğunu unutmayın. Bu nedenle en iyisi mevsimin sebze ve meyvelerini tüketmektir. Bunun dışında unlu ve şekerli gıdalardan uzak durulan, Akdeniz tipi diyet ve haftada yarım kiloyu geçmeyen et tüketimi temel diyet prensibi olmalıdır. Toplum olarak iyi tarım uygulamalarını desteklemeli; organik ürün talep etmeli, katkı maddeleri ve GDO içeren ürünlerden uzak durmalıyız.

Kanserden korunmada olmazsa olmaz besinler

Sarımsak: Sarımsağın aktif bileşeni olan di-alil-disülfidinin hem tümör oluşumunu hem tümör gelişimini engellediği bildirilmektedir.

Omega 3 kaynakları (Hamsi, istavrit, uskumru gibi yüzey balıkları): Haftada 2-3 kez tüketilmesinde fayda vardır.

Ceviz: Her gün 3-4 adet tüketilerek bu besinlerin koruyu özelliğinden faydalanılabilir.

Kırmızı meyveler (Yaban mersini, böğürtlen, çilek, siyah üzüm): Yaban mersini, böğürtlen, çilek, siyah üzüm, nar gibi kırmızı meyveler, içeriğindeki fenolik ve flavonoid gibi biyoaktif bileşenler sayesinde anti-kanser özelliktedir. Günlük meyve tüketiminin ortalama 2-3 porsiyon olduğunu düşünürsek bunun 1 porsiyonunu kırmızı meyvelerden tercih edilmelidir.

Brokoli/ Brüksel lahanası: Bu sebze gruplarının haftada 3 kez tüketilmesinin kansere karşı koruyu olduğu bulunmuştur. Brokoli filizlerinde bulunan sulforofan ve indol-3 carbinolün tümör hücrelerinin büyümesini yavaşlatma etkisi arttırmak için mide hassasiyeti bulunmuyorsa çiğ tüketimi önerilir.

Soya fasulyesi: Soya fasulyesi veya soya filizi östrojen hormonuna olan etkisiyle mesane kanserini önlediğine dair pek çok çalışma vardır. Ancak meme kanserinde kaçınılması gereken besinler grubunda yer almaktadır.

Yeşil çay: Yeşil çaydaki epigallokateşin-3-gallat (ECGC) başta olmak üzere kateşin karışımlarının kanser önleyici etkilerinin olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur.

Kefir: Saccoromyces, steptoccoccus, cremoiris ve betabacterium caucasum gibi bazı yararlı mantar ve bakteri karışımlarını içeren kefir, immün sistemi güçlendirerek koruyucu etki sağlamaktadır.

Zerdeçal: Zerdeçaldaki kurkumin maddesi, antiinflamatuvar ve antioksidan etkisi sebebiyle çeşitli kanser türlerinin tedavisinde kullanılmaktadır.(Tigris Haber Merkezi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.