Kayıp yakınları 324. Kez oturdu

Kayıp yakınları 324. Kez oturdu
Diyarbakır’da alanlara çıkan kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, kaybedilen yada "faili meçhul" cinayetlere kurban gidenlerin faillerini sordu.

Diyarbakır'daki kayıp yakınları, İnsan Hakları Derneği (İHD) yönetici ve üyeleri ile birlikte "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganı ile her hafta düzenledikleri oturma eylemlerinin 324'üncüsü için bu haftada Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Her hafta bir kayıp öyküsünün anlatıldığı eylemde bu hafta 1994 yılında Diyarbakır'ın Lice ilçesinde askerlerce alıkonulduktan sonra işkence yapılıp, yargısızca infaz edilen Ferman Cingöz'ün hikayesi anlatıldı.

Cingöz'ün öyküsünün paylaşılması öncesi konuşan İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Av. Muhterem Süren, "zaman aşımı" nedeniyle takipsizlik kararı verilen Ferman Cingöz dosyasının bu ülkedeki cezasızlık politikasının bir örneğini olduğunu belirtti. Yargı yetkililerine seslenen Süren, "Bu ülkede sadece bir Ferman Cingöz olayı yok. Bunu münferit bir vaka olarak ele alamazsınız. Bu ülkede 17 bin Ferman Cingöz var. Bu ülkede bir devlet politikası olarak, 17 bin Ferman Cingöz katledildi " diye konuştu. Konuşmasında, dün 100. Yılına giren Ermeni Soykrımı'na da değinen Süren, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni soykırımı tanıması ve yüzleşmesi çağrısında bulundu.

Süren'in ardından İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Üyesi Av. Abdullah Zeytun, yargısızca infaz edilen Ferman Cingöz'ün hikayesini annesi Remziye Cingöz'ün mektubunu okuyarak aktardı:

"20 Mart 1994 tarihinde, bölge köylerini kapsayan ve köy korucularının katılımıyla büyük bir askeri operasyon yapılmıştı. Sabahın erken saatleriydi. Oğlum Ferman Cingöz, köy camine gitmek için evden çıktı. Askerler kendisine seslenip, yanlarına çağırıp, kendilerine çay getirmelerini istiyorlar. Ben de çay demleyip, Ferman ile gönderdim. Oğlum iki kez askerlere çay götürdü. Her seferinde çay açık bahanesiyle çayı döküp bir daha çay getirmesini söylüyorlar ve oğlumu darp ediyorlardı. Daha sonra oğlum bana 'Anne komutan kafayı taktı beni öldürecek, ben kaçacağım' dedi. Oğlum ormanlık alandan kaçıp gitti. Oğlum Ferman daha 15-16 yaşlarındaydı. Kervas köyüne doğru gidiyor. Orada Hacı İbrahim adlı köylüyle konuşmuş ve askerlerden kaçtığını ona da söylemiş.

Yapılan konuşmaların ardından Ferman Cingöz ve tüm kayıplar anısına 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.