Kılınç: “Ali Erel Eğitim Destek Evi, kapatıldı”

Kılınç: “Ali Erel Eğitim Destek Evi, kapatıldı”
21 Şubat Uluslararası Anadil Günü dolayısıyla gazetemize konuşan Kurdi Der Eş Başkanı Ozan Kılınç ve Kurdi Der kurucularından Mahir Aktaş, anadil üzerinde değerlendirmelerde bulundular.

Kurdi Der’in faaliyetleri hakkında da bilgi veren Kılınç, Kürt dili üzerinde yasakların hala sürdüğünü söyledi. Kılınç, “Özel okul açma hakkından bahsediliyor ama mesela Ali Erel Eğitim Destek Evi, burada eğitim ticari olmadığı için Milli Eğitim tarafından kapatılabiliyor. Milli Eğitim Bakanlığı bu okulu, özel okul olmadığından, burada ticari faaliyet gözetilmediğinden kapatıyor. Bugün bunlar yaşanırken sanki Kürt dili üzerinde hiçbir engel yokmuş gibi yansıtılıyor” şeklinde konuştu.

“Dil insanın derisidir, insan derisini nasıl değiştiremiyorsa anadilini de değiştiremez” diyen Aktaş, “Kürt dili tüm yasaklara, baskılara rağmen bugüne gelebilmişse bu Kürt dilinin zenginliğinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca Kürtlere has Dengbejlik kültürünün Kürt dilinin bugüne aktarımında ve korunmasındaki önemi çok büyüktür” ifadelerini kullandı.

UNESCO tarafından 17 Kasım 1999'da 21 Şubat olarak açıklanan Uluslararası Anadil Günü dolayısıyla Kurdi Der ile anadil ve derneğin anadil üzerine çalışmaları hakkında konuştuk.

Asıl adı ‘Anadil Hareketi Günü’  olan 21 Şubat, Bengali Dili Hareketi için Bangladeş polisi ile çatışan Bangladeşli üniversite öğrencilerinin öldürülmesinin yıldönümü olarak kutlanmaktaydı. UNESCO üyesi ülkeler tarafından kutlanan ‘Anadil Hareketi Günü’   Türkiye’de de çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.

Türkiye’de Kürt dili üzerine 2006 yılından beri faaliyet yürüten ve Uluslararası Anadil Günü dolayısıyla birçok etkinlik gerçekleştiren Kurdi Der EŞ Başkanı Ozan Kılınç ve Kurdi Der kurucularından olan Mashar Aktaş ile ‘Anadil Hareketi Günü’nü ve Kurdi Der’in anadil hakkındaki çalışmalarını Tigris Haber Gazetesi olarak konuştuk.

Kürt dili üzerindeki yasakların hala sürdüğünün altını çizen Kurdi Der Eş Başkanı Ozan Kılınç’n konuşmasının satır başları şöyle:

‘21 Şubat Dünya Anadil Gününün bir tarihsel geçmişi var’

 “ Öncelikle 21 Şubat Dünya Anadil gününü kutlayarak başlamak istiyorum. Bugün bölgemizde yaşanan sürecin tüm zorluğuna rağmen yine de Dünya Anadil Gününü kutluyoruz. 21 Şubat Dünya Anadil Gününün bir tarihsel geçmişi var, Bangladeş’te insanların anadillerini savunmak için verdikleri mücadelelerin bir sonucu olarak tarihe geçmiştir. Aslında bugüne dünya’da dil için mücadele verenlerin yaşamlarını yitirdikleri gün de diyebiliriz.

‘Kürtçenin üzerinde uzun yıllar yoğun bir baskı ve yasaklar vardı’

Anadil biz Kürtler için çok önemlidir. Ana dil, adı üstünde insanların doğuştan edindikleri dildir. Bir çocuğun doğuştan itibaren annesinin diliyle kendisini ifade etmesidir. Kürt dilinin, yani Kurdi’nin içine birçok lehçe de giriyor, Kumançki, Zazaki, Gorani, Sorani. Kürtçenin üzerinde uzun yıllar yoğun bir baskı ve yasaklar vardı; kimse kendini anadiliyle ifade edemiyordu, anadiliyle konuşanlar işkencelere maruz kalıyordu. Dünya üzerinde de birçok dil baskılara maruz kalmış ve dillerini savunan insanlar katliamlara maruz kalmışlardır.

 ‘Bir insanı yok etmek isterseniz öncelikle onun dilini yok edin’

Konfüçyüs’ün bir sözüyle devam etmek istiyorum, Konfüçyüs diyor ki, ‘Bir insanı yok etmek isterseniz öncelikle onun dilini yok edin.’ Örneğin Kürtlerin de yıllarca dili yok ayıldı, yasaklandı, baskılara maruz bırakıldı. Cezaevlerinde insanlar anadiliyle konuşamıyordu. Cezaevlerinde şöyle bir ibare vardı, ‘Türkçe konuş çok konuş.’

‘2006 yılından bu yana Kurdi Der olarak dil üzerine kurslar veriyoruz’

 Ama şimdi baktığımızda mesela Kurdi Der, 2006 yılında ihtiyaç üzerine kuruldu ve dil üzerine çalışmalar yapıldı. Derneğimiz kurulduğunda derneğimizin tüzüğüne, Dernekler Masası tarafından İki noktada itiraz geldi. Birincisi, Kürtçe eğitim verilir, ikincisi ise çevrebilim ve doğayı savunma maddesine itiraz yapıldı ve bu iki madde tüzükten çıkartılarak derneğimizin çalışmasına onay verildi. 2006 yılından bu yana Kurdi Der olarak dil üzerine kurslar veriyoruz. Kürtçenin tüm lehçelerinde kurslarımız var ve bu kurslar 3 aylık periyotlar şeklindedir. Kurdi Der olarak merkez ve merkeze bağlı 35 şubemizle Kürt dilinin öğrenilmesi ve geliştirilmesi için büyük bir çaba içerisindeyiz. Üç aşamalı ve 3 aylık periyotlar şeklinde gerçekleştirdiğimiz kurslarımızın sonunda belgelerimizi kursiyerlerimize veriyoruz. 3 aşamayı da geride bırakan kursiyerlerimiz için bir sonraki aşama olarak da 6 aylık bir kurs dönemi içinde öğretmenlik kursu da vermekteyiz. 4. Aşamayı geçen kursiyerlerimiz gönüllü olarak derneğimizdeki kurslarda öğretmenlik de yapabiliyorlar.

‘2015 yılında bütün aşamalarda toplamda 4000 kursiyerimize sertifikalarını verdik’

Çatışmalı sürecin başlamasıyla kurs kayıtlarımızda bir azalma olsa da 2015 yılı için söyleyecek olursak, bütün aşamalarda toplamda 4000 kursiyerimize sertifikalarını verdik. 2015 yılında Diyarbakır genelinde 80 sınıf açtık. Bunun dışında ayrıca dışarıdaki kurumlara da kurslarımız da mevcut. Kurdi Der’in amacı sadece dil kursları vermek değildir, dil üzerinde her türlü çalışmayı yapmaktır. Tarih, edebiyat, kültür konularında araştırma, inceleme yapmak da derneğimizin faaliyetleri arasındadır. Bugün UNESCO’da kaybolmaya yüz tutmuş 18 dil var ve Kürtçe de bu diller arasındadır. Kurdi Der olarak Kürtçenin yaygınlaşması ve öğreniminin geliştirilmesi için birçok çalışmamız var. Diyarbakır Büyük Şehir Belediyesi ile protokol çalışmalarımız oldu. Belediyede çalışan personelin anadil öğrenimi üzerine bir çalışmamız var. Yine Büyükşehir Belediyesi ile bir dergi çalışmamız var: Folklara Kürda. Kürt kültürüne dair her şey bu çalışma içinde yer alıyor. Kısacası Kürt dilinin yaşamın her alanında etkin bir şekilde kullanımı için elimizden gelen her türlü çabayı sarfetmekten geri durmuyoruz.

‘Anadilini öğrenmek, geliştirmek isteyen herkese her türlü desteğe hazırız’

Kurdi Der olarak, anadilini öğrenmek, geliştirmek isteyen her kişiye, kuruma; öğretmen, materyal her türlü desteği vermeye hazırız.  Yeter ki, halkımız bize başvursun, anadilini öğrenmek, geliştirmek konusunda bir adım atsın, biz talep eden herkese her türlü desteği sunmaya hazırız.

‘Ali Erel Eğitim Destek Evi, burada eğitim ticari olmadığı için Milli Eğitim tarafından kapatılabiliyor’

 Bugüne baktığımızda AK Parti hükümeti dil üzerinde birçok yasağın kalktığını söylemektedir. Mahkemelerde Kürtçe savunma, özel okullarda Kürtçe öğrenebilme vs… Ama bunların göstermelik olduğunu düşünüyoruz. Seçmeli ders olarak Kürtçe olan derslerde hocalar Türkçe ders veriyor. Yine mahkemelerde çeviri sorunları yaşanabiliyor. Tabii bu çeviri sorunlarının giderilmesi için Kurdi Der olarak mahkemelere gönüllü çevirmen gönderiyoruz. Özel okul açma hakkından bahsediliyor ama mesela Ali Erel Eğitim Destek Evi, burada eğitim ticari olmadığı için Milli Eğitim tarafından kapatılabiliyor. Milli Eğitim Bakanlığı bu okulu, özel okul olmadığından, burada ticari faaliyet gözetilmediğinden kapatıyor. Bugün bunlar yaşanırken sanki Kürt dili üzerinde hiçbir engel yokmuş gibi yansıtılıyor.

‘Anadilde eğitimin anayasal ve yasal güvenceye kavuşturulmasını istiyoruz’

Bizim istediğimiz ise, herkesin kendi anadilinde eğitim görebilmesidir. Anaokulundan Üniversiteye kadar kendi anadilimizde eğitim görebilmek istiyoruz.  Ve anadilde eğitim görebilmenin önündeki tüm yasal engellerin kaldırılmasını, anadilde eğitimin anayasal ve yasal güvenceye kavuşturulmasını istiyoruz.

 

‘Dil insanın derisidir, insan derisini nasıl değiştiremiyorsa anadilini de değiştiremez’

Kurdi Der kurucusu ve eski yönetim kurlu üyesi Mashar Aktaş ise, “Dil insanın derisidir, insan derisini nasıl değiştiremiyorsa anadilini de değiştiremez. İnsan anadili dışında da diller öğrenebilir, öğrenmelidir de, ancak insanın anadili dışında öğrendiği diller onun dil çeşitliliğini, zenginliğini arttırır. Anadil insanın derisi ise, sonradan öğrenilen diller ise, o insanın değişik elbiseleri gibidir. Anadil dışında öğrenilen farklı diller elbiseler gibi insanı güzelleştirir. Mevlana’nın bir sözünü hatırlatarak devam etmek istiyorum; ‘Aklın güzelliği dille ifade edilir, dilin güzelliği ise kelimelerle ifade edilir.’

‘Dil sadece bir iletişim aracı değildir’

Dil sadece bir iletişim aracı değildir. Dil, özellikle de anadil, insanın beyninin gelişmesine katkıda bulunur. Ve insanların anadilleri onların doğuştan getirdikleri, onlara has özellikleri taşıdığı için düşünsel gelişimlerin de bir aracıdır. İnsanlar anadilleriyle düşünürler ve anadil sonradan öğrenilen dillerle kıyas edilemez. Bir insanın anadilinin yasaklanması ve sonradan öğrenilen bir dille kendini ifade etmesinin, geliştirmesinin istenmesi, bir tavuktan ördek sesi çıkarmasını istemek gibi abesle iştigal bir durumdur.

‘Dengbejlerin Kürt dilinin korunmasındaki payı çok büyüktür’

Kürt dili tüm yasaklara, baskılara rağmen bugüne gelebilmişse bu Kürt dilinin zenginliğinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca Kürtlere has Dengbejlik kültürünün Kürt dilinin bugüne aktarımında ve korunmasındaki önemi çok büyüktür. Dengbejlik Kürt kültürünün sözlü edebiyatıdır. Şarkıların, manilerin, destanların sözlü anlatımla yüzyıllardan bu yana Dengbejlerle sözlü alarak, geçmişten bugüne taşınması Kürt dilinin korunmasındaki payı çok büyüktür.”

Haber:Ali Abbas Yılmaz / ÖZEL

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.