Süleyman ÇİFTÇİOĞLU

Süleyman ÇİFTÇİOĞLU

Kimmiş diktatör?!

Kimmiş diktatör?!

 

Geçen haftadan beri CHP'de kazan  kaynamaya başladı.KK'ya karşı kılıçlar çekildi ve her geçen gün şiddet dozu yükselerek devam ediyor. Baykal, İnce,Sağlar derken Selin Sayek Böke de koroya katıldı ve partideki tüm görevlerinden istifa ettiğini açıkladı. Daha kimler sırasını bekliyor,göreceğiz. Referandum boyunca tek adam,diktatör edebiyatı yapan KK, aykırı konuşanları kapının önüne koymakla tehdit ediyor. Baykal bir taktik gereği 2019 seçimleri için başkan adayı olarak Gül'ü önerdi. Amaç,CHP'nin içi kaynarken AKP'yi de kaynatmaktı ama Gül,bu tuzağa düşmedi. Nasıl düşsün ki.Daha dün gibi aklındadır. Baykal'ın Erdoğan'ı ya da Gül'ü Cumhurbaşkanı yaptırmamak için nasıl çırpındığı. Gül, cuma günü yaptığı açıklamada öneriyi ciddiye almadığını belirtti ve bu konu kapandı!CHP referandumda alınan 48.6'lık oranın kendi oyu olmadığını ve ilk seçimde en az 9 -10'luk kısmının gerçek sahibine döneceğini bildiği için dışarıdan AK Parti'yi karıştırmaya çabalıyor. AK Parti'nin içinde ise bir süreden beridir AK Partili gibiymiş görünüp medyada yaptıkları yayınlarla eski AK Partili isimleri  durmadan karalayan,onlarla FETO arasında ilişki varmış gibi yazılar yazan birileri türedi. Bunlardan biri hızını alamayıp Mavi Marmara Şehit ve Gazilerini diline dolayıp "bu manyakların " da tasfiye edilmesi gerektiğini söyledi.Cumhurbaşkanı ve hükümetten de ses çıkmayınca İslami camiada "acaba " soruları kafaları meşgul etmeye başladı. Kimileri Erdoğan, bu densize haddini bildirsin diye beklenti içine girdi,kimileri ise Erdoğan,İslamcıları tasfiye edip bu ne idüğü belirsiz Pelikancıları rehber edinmiş diye ümitsizliğe kapıldı. Hele Erdoğan,Hindistan dönüşü "İslamcı olanlar atılıyor,İslamcı olmayanlar getiriliyor" deniliyor. Bir siyasi partinin çalışmalarında İslamcı olmak ya da olmamak şeklinde bir ayrım yapmak zaten yanlış. "Biz tekkeye,mürit aramıyoruz ki."şeklinde bir açıklama yapınca umutsuzluk tavan yaptı ve sanki Erdoğan,İslamcıları dışlayıp Pelikancıları sahiplenmiş gibi bir algı oluşturuldu. Oysa bu sözlerden böyle bir anlam çıkarmak için özel bir çaba gerekirdi! Sanırsınız  ki Erdoğan İslamcı gelenekten değil de Pelikancı mahalleden gelmişti.Sanırsınız ki daha 10 ay önce bir çağrısıyla sokaklara çıkan ve hem kendisini hem ülkesini kurtaran yığınlar,yoğunluğu dindar kesimden değil de ne idüğü belirsiz Pelikancılardı ve Erdoğan bunun farkında değildi!Bu yüzden bu yağcılara prim veriyordu! Demek ki Tayyip Erdoğan kırk küsur yıldır mücadelesini verdiği bu davada,davanın içinde olduğunu söyleyen birilerine güven verememiş. Yazık!

Bereket geçen gün ki gençlerle buluşmasında "Cumhurbaşkanının adına sadece Cumhurbaşkanı sözcüsü konuşur, başkası konuşamaz!" dedi de tartışmalara ve vehimlere bir son vermiş oldu.

Vicdanlar kavrulmasın!

Fakir fukaraya her türlü olumsuzluğu yakıştırırız da zengine bir türlü toz kondurmayız.

Hele zindan. Lüksü ve zenginliği özgürce ve tepe tepe yaşamak verken yakışır mı dört duvar arasında ömür tüketmek!

Sahipsiz bir garibansa epilepsiymiş,kansermiş,falanmış,filanmış  vız gelir tırs gider.Çürüse de içeride,ne kadar bağırsan bir kulaktan girer,öbüründen çıkar!

Lakin söz KAVURMACIYSA iş değişir;değişmeli de! isterse 17- 25 Aralık sonrası TUSKON da Rıza Nur Meral'in Erdoğan'ı tehdit ve tahkir eden höykürmelerini avuçları kızarıncaya kadar alkışlasın.İsterse FETO'nun finansörü olsun!

İsterse Akın İpek gibi FETO'nun bir gülüşüne yine FETO'nun bahşettiği serveti feda etsin!

Öyle mi?!

28 Şubat mağdurlarının bir kısmı çeşitli hastalıklarla içeride boğuşurken ve seslerini bir Allah kulu duymazken KAVURMACI özel bir hastaneden aldığı raporla tahliye olsun!

Toplumun vicdanı kavrulsun ama yeter ki KAVURMACI'ya bir şey olmasın ,öyle mi?!

Demek ki aylardır yapılan onca operasyon fetocuları durduramamış. Bir özel hastane korkusuzca rapor verdiğine ve mahkemenin hakimi tüm itirazlara rağmen tahliye kararı verdiğine göre...Derhal bu rezalete sebep olan doktor,hakim,savcı kim varsa soruşturma açılıp varsa bir ihmalde bulunan,gereken yapılmalıdır.

Pis kokuların daha fazla  toplum içinde yayılmasının önüne geçilmelidir.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman ÇİFTÇİOĞLU Arşivi
SON YAZILAR