Kobani Kantonu'ndan acil insani yardım çağrısı

URFA - Her ülkeden çeteci Ölü ve teslim olan çetecilerin üzerinden çıkan pasaportlardan, çetecilerin Suudi Arabistan, Yemen, Federal Kürdistan Bölgesi, Cezayir, Tunus, Libya, Kanada, Danimarka, Fransa, Almanya, Türkiye, Çeçenistan gibi birçok ülkeden geldiklerini tespit ettiklerini söyleyen Xelil, "Bu doğrultuda YPG'nin seferberlik ilanını iyi anlamak gerekiyor. Çünkü dünyanın her tarafından İslam adı altında, ancak İslam ile alakası olmayan insanlar getirtilip bize karşı savaştırılıyor. Bunların ahlakı İslam dışıdır. Çünkü İslam çocukların kafasının kesilmesini onaylamaz. Kobani Kantonu'na Baas rejimi 'Kaniya Ereba' ismini koymuştu. Çeteciler şimdi o adı 'Kaniya İslamê' diye değiştirmişler. Kobani halkı da buna karşılık Kobani'ye 'Kaniya Kürdistanê' ismini verdi. Kobani Kürdistan'ın kalbidir" diye belirtti.

Kızılay'a yardım çağrısı

Xelil, kantonda yaşayan tüm halkların çetecilerin hedefi olduğunu söyleyerek, konuşmasına şöyle devam etti: "Eğer bunlar kantondaki tüm halkları hedef alıyor ve kantonda yaşayanlarda 'Kürdistan'ın kalbi' ismini veriyorsa, Kürdistan'ın tüm parçaları acil destek sunmalıdır. 4 parça bir olabilirsek bize yönelik saldırıyı alt edebiliriz. Bu bağlamda başta Kürtler olmak üzere, tüm dünya ve Türkiye'deki insan hakları kuruluşlarına, Türk Kızılay'ına, acil insani yardım çağrısı yapıyoruz. Özelikle Türkiye'de ki herkesle komşu ve kardeşiz. Her tarafımız kuşatılmış, sadece Suruç'a açılan Mürşitpınar (Kobani) Sınır Kapısı var. Yardımlar mutlaka bu kapıdan bize ulaştırılmalıdır. Sınırlar insan hakları kuruluşlarına ve yardımlarına kapatılamaz. Biz bu kapıdan gelecek her tür yardımın yanında para karşılığında da olsa gelecek her şeye insani yardım gözüyle bakıyoruz. Kapının bu geçişlere kapalı olması kantonda yaşayan tüm yurttaşlara yapılacak insan hak ihlalidir."

'Açlık başlayacak'

Kobani'nin nüfusunun 3 katına çıktığını ve yaklaşık 700 bin civarında olduğunu ifade eden Xelil, "YPG'nin seferberlik ilanının yanında biz de acil insani yardım çağrısı yapıyoruz. Çok kötü bir dönemden geçiyoruz. Bir aylık unumuz kaldı. Bir aydan sonra un kalmayacak. Kantonun içinde buğday ekimi yok. Çevrede kuşatıldığı için diğer kantonlardan buğday alma durumumuz yok. Yardım ulaşmaz ise bir ay sonra açlık başlar. İnsan hak savunucuları bu sesimiz duymalıdır. Kantonun her şeye ihtiyacı var. Un, çadır, bataniye, yatak, tıbbi malzeme ve akla gelebilecek günlük kullanılan her şeye ihtiyacımız var" diye belirtti.