Kültür ve medeniyet şehrine yakışmayan görüntüler

Kültür ve medeniyet şehrine yakışmayan görüntüler
Türkiye’nin ve bölgenin en önemli akarsularından biri olan Dicle Nehri kirli akmaya ve tehlike saçmaya devam ediyor. Önlem almayan yetkililer ise, halk sağlığını tehlikeye atıyor.
Özcan YILDIZ/ÖZEL HABER

Dicle Üniversitesi Kimya Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Aziz Yağan, Dicle Nehrinin kirletilmesine karşın çok çarpıcı bir öneride bulundu.  Nehrin kirletilmesine karşın çalışma başlatan ve hazırladığı raporu ilgili kurumlara vereceğini belirten Yağan, “On gözlü köprü çevresinin halka kapatılması lazım” dedi.

Diyarbakır Turizm Tanıtma Derneği Başkanı Edip Paçal ise, “Dicle nehrinin temiz akması lazım. Bu çirkin görüntülere son vermemiz lazım. Bu görüntüyü ve kokuyu alan yerli yada yabancı bir turist burada kalır mı?. Bizim bunu turizme daha kalıcı bir şekilde fayda sağlamasına, katkı sağlamamız lazım. Dünyada başka bir Dicle Nehri yok” dedi.

“Halk sağlığında ciddi sıkıntılar yaratır”

Dicle Nehrinin kirletilmesine ilişkin gazetemize konuşa Dicle üniversitesi Kimya Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Aziz Yağan, kanalizasyon sularının Dicle Nehri’ne akıtılmasının halk sağlığında ciddi sıkıntılar yaratacağını söyledi.

Yağan, şunları söyledi: “Diyarbakır kentinin Dicle Nehri’ne değdiği taraflarda özellikle Ferit Köşk ve Dicle mahallesinde; o bölgede birkaç yerde kanalizasyon suları Dicle nehrine akıtılıyor. Bu nehre akıtma tabi ki de Hevsel bahçelerinden bahsetmiş oluyoruz böylece, yani bu kanalizasyon suları Hevsel bahçelerinden geçerek Dicle nehrine akıtılıyor. Ya da direkt Gazi Köşkü’nün karşısındaki deşarj alanında da görüleceği gibi direk suya karışıyor. Kaçak olanlar var olmayanlar var bu kanalizasyon sularında eğer tarım alanlarına bu sular değiyorsa iki türlü bu olaya bakabiliyoruz. İlki kanalizasyon sularının tarım alanlarına karışması ya da arıtılmış kanalizasyon suyunun tarım alanlarına karışması. Bunun analizi yapıldığı sürece organik, inorganik maddeler incelendiği ya da ağır metallerin varlığı ne kadar olduğu gibi konularda düzenli araştırmalar yapıldığı sürece bununla ilgili bir kısıtlama yok. Kanalizasyon sularını kullanabilirsiniz ama bunun en önemli koşulu düzenli olarak takip edilmesinde yani eğer takip edemiyorsanız halk sağlığında ciddi bir risk yaratmış oluyorsunuz.”

 “Katı atığı kanalizasyon deşarj alanlarını belgeledik”

Yağan; Mardin kapıdan On Gözlünün aşağılarına kadar geniş kapsamlı tarama yaptıklarını ve bölgedeki katı atığı ve kanalizasyon deşarj alanlarını da belgelediklerinin altını çizerek konuşmalarına şöyle devam etti: “Bugünkü problemimiz; Dicle nehrine kanalizasyon sularının karışması bu Hevsel’in florasına çok ciddi zararlar veriyor. Biz geçen yıl çevre kimyası dersinde öğrencilerimizle birlikte Mardin kapıdan On Gözlünün aşağılarına kadar geniş kapsamlı sağlı sollu taradık. Bu bölgedeki katı atığı kanalizasyon deşarj alanlarını belgeledik, fotoğrafladık. Mesela burada sular çekildiği zaman arkada görünen taşlık alanda insanlarımız karşıdan karşıya geçiyorlar. On Gözlü Köprü, Kırklar Dağı burada yaşamış birçok din ve dil kültür açısından kutsal bir mekân sayılıyor. Burada karşıdan karşıya geçilirken dilek tutuluyor eğer dileğiniz kabul oluyorsa düşmeden geçiyorsunuz. İnsanlar bu tür ritüeller içinde geliyorlar buraya. Bu kanalizasyon suyunun bu şekilde suya karışması suyun azaldığı zamanda direkt temasla oluyor. Suyun yüksek olduğu zamanlarda koku çok yoğun oluyor. Özellikle akşam saatlerinde sıcaklığın değişmesiyle insanlar daha çok buna maruz kalıyor. Olay halk sağlığını ilgilendirdiği için ya da Diyarbakırlının dinlenmek için seçtiği mekânın kirliliğini gözler önüne serdiği için önemli.”

“Mardin Kapıdan On Gözlü köprüye kadar olan kısım kapatılsın”

Mardin kapıdan on gözlü köprüye kadar olan kısmın insanların kullanımına kapatılmasını öneren Yağan, “Burada dikkat edilmesi gereken şey insanların sağlığını ne kadar ele aldığımız. Kanalizasyon sularının, şehir şebekelerine bağlanıp uygun alanlarda tekrar arıtılması ve onun başka, başka arıtılanlarında dikkatli kontrollerle başka alanlarda kullanılması şebeke sistemlerinde çok oldu. Biliyorsunuz yüzlerce yıl oluyor böyle bir geçmişte kanalizasyon sularının insanlarla temas ettiği ya da soluduğunuz zaman direk iç dâhiliye hastalıklarla problem yaşarsınız, bu ciddi bir sorundur. Bu nedenle ben net bir öneri olarak Diyarbakır da bu mesele giderilinceye kadar Mardin kapıdan on gözlü köprüye kadar olan kısmın insanların kullanımına kapatılmasını istiyorum.buraya özellikle eğitim alanı olarak bakınılabilir. Bir günde ya da birkaç günde kaldıramayacağı kadar katı atık olduğunu görürsünüz. Çocuğun ayakkabısıyla bile suya değiyor olması o ayakkabıdan vücuduna bakterilerin geçmesine neden oluyor. Bu sorun bizim sizin tek değil bu sorun toplumun sorunu, idari kurumların sorunu.”dedi.

“Valilik ve belediyenin bu kokuya dikkat çekmesi gerek”

Yaşanılan sorunun politik değil, sağlıkla ilgili bir mesele olduğuna dikkat çeken Yağan, “Mesela yabancılar buraya geldikleri gibi bu kokuyu alırlar. Valilik, belediye bu katı atıklara, bu kokuya dikkat çekmesi, bununla ilgili çalışmalar yapması ve öğrencileri bu konular hakkında bilgilendirmesi gerekiyor. Mesele tarihsel mesele değil kendi yaşadığımız bir mekân var eğer kirlilik yok derseniz yoktur, ama eğer kirlilik var ben kirlilik içinde yaşıyorum dedirtilmesi taraftarıyım öğrencilere. Eğer bunu demezseniz kirlilik daha da artar. Eğer kabul edersek önlem alabiliriz, üstüne gidebiliriz. Bu mesele politik değil, sağlıkla ilgili bir mesele. Öneriler olduğunda biz de bu meseleye dahiliz. Biraz da çöp atmama meselesi yani bununla ilgili bir bilincin oluşması gerekiyor. Bu bilinç oluşmadığı sürece biz bu tür sorunlarla uğraşmaya devam edeceğiz. Dicle nehri bin yedi yüz km.lik bir nehir iki ülkeden geçiyor. Beş yüz yirmi üç km si bize ait aktığı her yerin dikkatli kontrol edilmesi gerekiyor.”dedi.

“Dünyada başka bir Dicle Nehri yok”

Turizm Tanıtma Derneği Başkanı Edip Paçal Dünyada başka bir Dicle Nehri’nin olmadğına dikkat çekerek şunları dile getirdi: ” Diyarbakır’da olduğumuz için şanslıyız. Dicle Nehri, Fırat Nehri’ni Diyarbakır’da barındırmanın ve bunu Diyarbakır’da yaşamanın gururunu yaşıyoruz. Elbette bunu sahiplenmek lazım. Gördüğüm kadarıyla herkes duyarlı bir oluşum içinde. Tabi şu anda Dicle Nehri’nin daha temiz akması için çalışmalar sürüyor biz de bunu sonuna kadar destekliyoruz. Bu akan kanalizasyonları göz ardı etmek olmaz, bunları bir şekilde önlememiz lazım. Bu güzellikler olduktan sonra gelen turistler bunun keyfini çıkarmak istiyor. Burada aldığı koku onun kısa kalmasına neden olur. Bizim bunu turizme daha kalıcı bir şekilde fayda sağlamasına, katkı sağlamamız lazım. Dünyada başka bir Dicle Nehri yok. Zaten bir takım çalışmalar olduğunu biliyoruz. Valiliğin, belediyenin bu işe bir el atıp bir an önce bu sorunu çözmesi gerekiyor. Çok güzel şeyler bekliyoruz. Dicle Projesi buraya yansırsa çok güzel şeyler olur.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.