Kürtçe anons talebi yargıya taşınıyor

Kürtçe anons talebi yargıya taşınıyor
Ret kararının insan hak ve hürriyetine aykırı olduğunu belirten avukat Mahsuni Karaman, İdare Mahkemesine dava açacağını, sonuç alamaması durumunda ise dosyayı Anayasa Mahkemesine taşıyacağını söyledi.

 

İlyas AKENGİN

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Diyarbakır’dan bir avukatın hava meydanlarında ve uçaklarda Kürtçe anons yapılması için düzenleme yapılmasına dair talebini, "Hangi dilde brifing verileceğine dair bir düzenleme yok" diyerek reddetmesi yargıya taşınıyor. Ret kararının insan hak ve hürriyetine aykırı olduğunu belirten avukat Mahsuni Karaman, İdare Mahkemesine dava açacağını, sonuç alamaması durumunda ise dosyayı Anayasa Mahkemesine taşıyacağını söyledi.

Diyarbakır Barosu'na kayıtlı avukat Mahsuni Karaman 30 Haziran tarihinde, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü'ne dilekçe ile başvurarak, hava meydanlarında ve uçaklarda Kürtçe anons ve bilgilendirme yapılması için düzenleme yapılmasını istedi. Avukat Karaman’ın talebe üzerine Genel Müdürlük, yolculara brifing verilmesinin hükümlerde belirtildiği ancak, hangi dilde verilebileceğine dair düzenleme olmadığını belirterek, "Türkçe ve İngilizce yapılmakla birlikte, havacılık işletmelerinin kendi politikalarına göre uçuş yapılan ülkelerin resmi dillerine göre de yapılabilmektedir" diyerek ret etti.

Ciddi bir ihtiyaç var

Ulaştırma Bakanlığının ret cevabı üzerine harekete geçen avukat Mahsuni Karaman, dosyayı yargıya taşımaya hazırlanıyor. Başvuru ve dava sürecine ilişkin Tigris Haber Gazetesine konuşan Karaman, “Öteden beri bu durum konuşuluyordu, ihtiyaç olduğu için bende başvurmayı düşündüm. Hepinizin bildiği gibi Hava ulaşımı son dönemlerde yaygınlaştı. Bir avukat olarak sürekli batı illerine gidip geliyorum. Gidiş gelişlerde bunun ciddi bir ihtiyaç olduğu kanaatine vardım. Örneğin Devlet Hava Meydanlarında uçuşla ilgili bir değişiklik oluyor, bu bildirim anons edilmediği için insanlar ellerinde biletleri ile bir aşağı bir yukarı gidip gelmek zorunda kalıyordu. Uçuşlar sırasında da yapılan birçok uyarılar da anlaşılmıyordu. Bizde genel anlamda uçuş güvenliği ile ilgili yeterli bilgilendirme yapılmadığı için böyle bir yola başvurduk. Tabi sorun sadece uçuş güvenliği değil. Sonuçta kamusal bir hizmet veriliyor, kamusal hizmetleri işletme sahibi olduğunuz kurumlarla yapıyorsunuz. Eğer tüketiciye bir hizmet sunuyorsunuz, tüketici de sizden hizmeti satın alıyor. Satın aldığı hizmet sadece bir yerden bir yere taşıma değil. Aldığı hizmetleri size sunmak zorundalar. Bunun yolu nedir, uyarı ve diğer konularla ilgili sizi bilgilendirmeleri gerekir. Bu genel ihtiyaçlardan dolayı başvuruyu yaptık” dedi.

Bilgiler Kürtçe verilmeli

Amacının sadece başvuruda bulunmak olmadığını, aynı zamanda idari davaya konu yapmak üzere başvurduğunu belirten Karaman, “Sivil havacılık genel müdürlüğü bize bir cevap verdi. Ancak bize verilen cevap bir bilgi mahiyeti taşıyordu. Mevzuatta bu yönlü kısıtlayıcı bir hükmün olmadığı, bir brifing yapılmasına ilişkin talimatın olmadığı, ancak bu talimatın hangi dilde yapılacağına dair bir hüküm içermediği yönünde bir cevap verdiler. Eğer siz bir bilgi veriyorsanız, tüketicinin anlayacağı dilde vermek zorundasınız. Talimat yazısında şu dilde verilir, şu şekilde brifing veriler gibi kısımların olmayışı Kürtçe yapılamaz anlamına gelmiyor. Vatandaş hangi dili anlıyorsa o dilde hizmet verilmeli. Örneğin bir uçakta çok sayıda dilsiz var, onlarla iletişime geçmek için işaret dilini kullanırsınız. O zaman siz bu hizmeti Kürtçe vermek zorundasınız. İnsanlara Kürtçe bagajınızı getirin diyeceksiniz, kapı şu tarafta diyeceksiniz, numaranız değişti, Ali gecikti ve bu sizin için son uyarı diyeceksiniz” diye konuştu.

Sürece uyun bir taleptir

Başvurusunun Merkezi devlet yapılanmasına paralel bir gelişme olduğunu kaydeden Karaman,” Hükümet bu konuda adım atarsa bu çok olumlu olur. Çünkü mevcut sürece uygun bir gelişmedir. İnsanlara anladığı dilde hizmet vermek durumundasınız. Bölgede artık iki dilde hizmet veriyor. Bu niye olmasın, bu çok acil ve elzem bir konudur. Devletten gelen kamusal hizmetlerden yararlanma çok ciddi bir meseledir.

Anayasa Mahkemesine taşırız

İki talebinin olduğunu söyleyen Karaman,”Birincisi hava meydanında iken yapılan uyarılar, ikincisi de uçağa bindikten sonra yapılan uyarılarla ilgili. Yani uçuş öncesi, uçuş esnası ve sonrasına ilişkin talepte bulundum. Cevapta açık bir ret yok. Ama idari davaya konu bir durum gelişmiştir. Talebimiz ret edildiği için İdare Mahkemesine başvurup dava açacağız.  Çünkü burada insan hak ve hürriyetine aykırı bir durum var. Bu nedenle buradaki iç hukuk yollarını tüketeceğiz. İç hukuk yollarında istediğimiz sonucu alamazsak durumu Anayasa Mahkemesine taşıyacağız.

 

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.