‘Madencilik, Gediz Havzası’nı Çernobil’e çevirecek’

‘Madencilik, Gediz Havzası’nı Çernobil’e çevirecek’
Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP), Manisa'nın Köprübaşı ilçesindeki uranyum işletme madenindeki ölçümlerde normal değerlerin tam 140 katı radyasyon çıkmasının büyük bir tehdit olduğunu belirtti.

MANİSA) - Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP) geçtiğimiz hafta Manisa'nın Köprübaşı ilçesine 4 kilometre uzaklıkta 1970-1980 yılları arasında faaliyet gösteren uranyum cevher alanları ve işletme tesisi civarında yapılan radyasyon ölçümünde elde edilen sonuçların dünya genelinde izin verilen yıllık radyasyon değerinin tam 140 katı çıkmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, maden yatakları civarında gama radyasyon ölçümü yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül ve EGEÇEP Yürütme Kurulu Üyesi Jeoloji Mühendisi Erhan İçöz, cihazın ölçtüğü değerler karşısında "şok" olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, 40 yıl önce işletilen uranyum madeninin bulunduğu Köprübaşı'nda yapılan radyasyon ölçümlerinin medyanın gündeminde "Manisa'nın Çernobil’i" diye yankılanmasının hiç de abartı olmadığı vurgulandı. 

'Çal Dağı'ndaki madencilik Gediz havzasının Çernobil’i olur'
Kimyasal yöntemlerle ve ilkel madencilik anlayışının çevre ve insan yaşamı açısından büyük bir tehdit yarattığının bir kez daha ortaya çıktığına işaret edilen açıklamada, "Bu örnek Çal Dağı'ndaki maden işletmesinin bütün Gediz Havzası için ne kadar büyük bir tehlike potansiyeli taşıdığını da anlatıyor. Çünkü Çal Dağı'nda yapılacak nikel maden işletmesi hem işletme kapasitesi bakımından hem de taşıdığı tehlike potansiyeli bakımından kıyaslanamayacak kadar büyük. Köprübaşı'ndaki bu durum için 'Manisa'nın Çernobili' demek mümkün, ama Çal Dağı'ndaki madencilik de tüm Gediz Vadisi için Çernobil felaketi yaratacak büyüklükte bir tehdit" denildi. 18 milyon ton sülfürik asitin kıyaslanamayacak kadar büyük bir çevre felaketi anlamına geleceği ifade edilen açıklamada, bu nedenle Çal Dağı'nda yapılan bu madenciliğe dünyanın hiçbir ülkesinde izin verilmediğine dikkat çekildi.

'Ekolojik yıkıma karşı duran yerel yönetim anlayışı gelişmektedir'

AKP'li Köprübaşı'nın Belediye Başkanı Zafer Mergen'in maden sahasında çıkan radyasyon sonuçları ile ilgili 'seçim zamanı böyle şeyleri kurcalamayın' sözlerinin eleştirildiği açıklamada, "Mergen'in tutumu ancak 'özrü bile kabahatinden daha büyük' şeklinde açıklanabilir. Sayın Mergen, konuyu örtbas edecek bir tavır takınmak yerine, bugüne kadar böyle ciddi bir konuda kendisinin neden bu kadar duyarsız ve ilgisiz davrandığını, nasıl yerel yöneticilik yaptığını sorgulamalıdır. Çünkü halk sağlığını düşünmeyi ilk başta kendi üstüne vazife saymalıydı" denildi. Yerel yönetimlerin yaşam alanlarına yönelik saldırılar karşısında ilgisiz ve duyarsız tavrının yaşanılan tehdidin boyutunu daha da vahim hale getirdiğinin altı çizilen açıklamada, "Bütün bu nedenler dolayısıyla 2013 yılı Türkiye'de ekolojik yıkıma karşı ekolojik isyan yılı olarak yaşandı. Bu nedenle artık günümüzde ekolojik yıkıma karşı duran yerel yönetim anlayışı gelişmektedir. Bizler de bu gerçeğin bilincinde olarak yerel seçim sürecini yakından takip ediyoruz" diye belirtildi.

turcep-3.jpg

turcep-2.jpg

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.