Mazlum Der: Tevhidi Tedrisat Kanunu kaldırılmalı

Mazlum Der: Tevhidi Tedrisat Kanunu kaldırılmalı
Mazlum Der Urfa Şube Başkanı Meral Dervişoğlu, Tevhidi Tedrisat Kanunu'nun kaldırılmasını isteyerek, "Tepeden dayatmacılığın yerine, toplumsal taleplerin karşılığını bulabileceği pedagojik anlayışlar ve okullar ortaya çıkmalıdır" dedi.

Mazlum Der Urfa Şube Başkanı Meral Dervişoğlu, Tevhidi Tedrisat Kanunu'nun kaldırılması talebiyle yazılı basın açıklaması yaptı. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun amacının yeni bir egemenliğin ve toplumsallığın inşasında, tüm okulların devletin siyasal amaçlarına hizmet edecek şekilde tek merkezden kontrolüne yasal dayanak hazırlamak olduğunun altını çizen Dervişoğlu, kanunla medreselerin kaldırıldığını, dinin ve eğitiminin devlet tekeline alındığını, azınlık okullarının baskı altına alındığını belirtti. 

Okulların devletin ideolojik aygıtlarına dönüştüğünü, tek tipçi, ırkçı, militarist ve dayatmacı eğitimin esas alındığını kaydeden Dervişoğlu, "Toplumdaki farklılıklara rağmen eğitimde hâlâ tektipçi ve merkeziyetçi bir sistemin hüküm sürmesinin en önemli nedeni ise Tevhid-i Tedrisat Kanunu'dur. Eğitimin düşünsel altyapısından, felsefesine, ideolojisine, öğretim programlarından yöntem ve tekniklerine ya da fiziki mekân tasarımına kadar her ayrıntıda, yalnızca ve yalnızca devleti tartışmasız söz sahibi yapan Tevhid-i Tedrisat Kanunu, eğitim sisteminde toplumsal taleplerin karşılık bulmasını da engellemektedir" ifadelerini kullandı.

'Çocuklar devletin malı değildir'

Dervişoğlu, okula başlangıç yaşı, ilkokul tercihi, ders seçimi, haftalık ders saati, öğretim programları, ders kitapları, sosyal ve kültürel etkinlikler, resmi törenler ve ritüeller gibi çocukların gelişim aşamasında kimliğine, düşüncesine, inancına ve ahlakına doğrudan etkisi bulunan konularda, öğrencilere ve velilere herhangi bir tercih hakkı sunulmamasına karşı olduklarını belirtti.

Dervişoğlu, açıklamasının devamında şunları kaydetti: "Çocuklar devletin değildir! Bu sebeple devlet, eğitim ve öğretim alanında yükleneceği görevleri; kendi siyasal hedefleri, ideolojik amaçları doğrultusunda değil, çocukların velayet hakkını taşıyan ana ve babanın kendi dini ve felsefi inançlarına, diline ve kültürüne göre yerine getirmek zorundadır. Üstelik bu uluslararası anlaşmalarla tanınmış bir haktır. Tevhidi Tedrisat Kanunu kaldırılmalıdır. Alternatif sistemlerin önü açılmalıdır. Eğitim-öğretim hizmetlerinde tepeden dayatmacılığın yerine, toplumsal taleplerin karşılığını bulabileceği pedagojik anlayışlar ve okullar ortaya çıkmalıdır."

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.