Öğrencilere tatilde sosyalleşme önerisi

Öğrencilere tatilde sosyalleşme önerisi
Öğrencilere tatilde sosyalleşme önerisi

 

  DİYARBAKIR  - Dicle Üniversitesi (DÜ) Edebiyat Fakültesi Psikiyatri Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Tahin Kula, bugün başlayan yarı yıl tatilinin hem anne baba için hem de çocuk için bir fırsat olduğunu belirtti. Çocukların henüz eleştirilmeyi hak etmediğini, ikaz edilmesi gereken bir kesim olduğunu kaydeden Kula, “Eleştiri olacaksa anne-baba önce kendisini çok eleştirecek, öğretmen kendisini çok eleştirecek ondan sonra çocuğu eleştirecek” dedi. 

  DÜ Edebiyat Fakültesi Psikiyatri Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Tahsin Kula, bugün karne heyecanı yaşayan çocuklarının en büyük endişelerinden birinin arkadaşlarından veya akrabalarından biriyle kıyaslanmak olduğunu söyledi. Ailenin bu kıyaslamadan uzak durması gerektiğini belirten Kula, çocukların not eksenli değerlendirilmesinin yanlış olduğunu dile getirdi. Kula, Çocuğun başarısızlığında anne babanın da etkisi olduğunu vurgulayarak, "Anne-baba aslında bir nebze de olsa kendi ürünüyle karşı karşıya kalıyor. Çünkü çocuk onundur ve çocuğun başarısında veya başarısızlığında annenin babanın mutlaka etkisi vardır. Bunun da göz önünde bulundurulması gerekiyor. Çocuklarımızın başarısızlık durumu varsa veya notlar istenildiği gibi değilse suçlamak yerine olayın farkında olduğu için belki de bunu bir fırsat olarak değerlendirmek gerekiyor” diye konuştu.

 

  “Çocuk tatilde sosyalleşmeli”

  Tatilde derslerden uzak bir hayat yerine ders çalışma saatlerinin düşürülmesi gerektiğini ifade eden Kula, ”Çocuğun daha çok ders çalışmak yerine, saatini düşürmesi, biraz daha fazla oyun oynaması, biraz daha fazla sosyalleşmesi gerekiyor. Kızsa annesiyle, erkekse babası ne iş yapıyorsa oralara giderek daha önceki sıkı çalışma döneminde yaşadığı bir takım sıkıntıları, stresleri azaltması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

  “Kontrolsüz cep telefonu kötü sonuçlar doğurur”

  Anne-babaların okul döneminde çocuğun elindeki cep telefonunu, bilgisayarı aldığını, interneti kapattığını anımsatan Kula, “Okul tatile girdiği andan itibaren bunları vererek çocuğa mükafat verdiğini düşünüyor. Oysa ki kontrolsüz bir cep telefonu, internet, kontrolsüz bir dizi izleme alışkanlığı, kontrolsüz bir şekilde arkadaşlarıyla dolaşması çocuk için dinlenme değil daha kötü bir sonuca gitmesi, daha kötü alışkanlıklara kapı açması demektir. Dinlenmek yerine zihnin daha çok dağılması demektir. Bizim velilerden beklentimiz bu ara dönemde sosyal hayatlarının içine çocuklarını almaları. Mesela birlikte akrabalarınızı ziyaret edin. Akrabalarınız eve geldiği zaman çocuklarınıza görevler vererek onları bir şekilde hayatın içerisinde aktif hale getirmeye çalışın. Daha küçük çocuklara da anne-babalar sıkmadan kısa sureler, dualar, şiirler ezberletilebilir. Böylece çocukta hem zihin güçlenecek hem de odaklanma pekişecek. Bu odaklanma açısından iyi bir fırsat. Böylece çocuk hem bir şeyler öğrenmiş olur hem de dinlenmiş olur" dedi.

 

  “Çocuk not eksenli değerlendirilmemeli”

  Çocukların not eksenli değerlendirilmemesi gerektiğini kaydeden Kula, “Çocuğun iyi bir birey, çevresine, milletine faydalı bir vatandaş olarak yetişmesi açısından bu ara dönemin bir fırsat olduğu bilinmeli. Tatil döneminde anne babada kendisine çeki düzen vermek zorundadır. Çünkü çocuk sabah kalktığı andan itibaren akşama kadar annesiyle babasının davranışlarını hem gözlemleyecek hem de onları örnek alacak. Böylece onları eleştirme noktasında birçok bilgi edinmiş olacak. Anne-babaların buna kesinlikle mahal vermemeleri gerekiyor” ifadelerinde bulundu.

 

  “Anne-babalar kendi tutumlarını gözden geçirmeli”

  Anne-babaların kendi tutum ve davranışlarını gözden geçirmesi gerektiğini ekleyen Kula şunları kaydetti:

  “Bir baba düşünün çocuğunun dürüst olmasını istiyor. Anne-babanın önce kendisine ben ne kadar dürüstüm diye sorması lazım. Çocuğunu yalan söylememesi konusunda uyaran anne ve babanın da yalan söylememesi gerekiyor. Bu tatilin hepimiz için kendimizi kontrol etme noktasında bir fırsat olması gerekiyor. Dünyanın en ağır şeyi eleştirmektir. Bunu en az hak eden kesim çocuklardır. Anne-baba bunun farkına varmalı. Eleştirmek yerine eğer eksiklik varsa bunu telafi etme noktasında hem kendi davranışlarıyla hem de gerekiyorsa uzman yardımıyla bu eksiklikleri tamamlaması gerekiyor. Çocuk henüz eleştirilmeyi hak etmemiştir. Çocuklar ikaz edilmesi uyarılması gereken kesimdir. Anne baba önce kendisini çok eleştirecek, öğretmen önce kendisini çok eleştirecek ondan sonra çocuğu eleştirecek. Mesela bir öğrenci diyor ki bizim öğretmenimiz ödeve bakacağım diyor. Hiç ödeve bakmıyor. Şimdi böyle bir öğretmen düşünün, çocuk üzerinde yalan söyleme diye ne kadar ahlaki tavsiyede bulunsa, ne kadar atasözü, ne kadar ayet söylese, bu ne kadar etkili olabilir. Anne baba için de çocuk için de yanlışları, eksikleri varsa kontrol edilmesi açısından bu ara dönem iyi bir fırsat”.(iha)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.