Öğretmen yoksa ders de yok

Haci Güneş

Özel Haber

Diyarbakır merkezde bulunan Ali Emiri İlköğretim Okulu’nda Hüseyin Demircan adlı sınıf öğretmeninin 10 günlük iş görmez raporu alması üzerine, öğrencileri ortada kaldı. Demircan’ın yerine derse girecek öğretmen bulunmadığı için öğrenciler, önce ders yapamadı, daha sonra ise üçer, beşer diğer sınıflara dağıtıldı. On binlerce öğretmenin atamasının yapılmadığı Türkiye’de, öğrencilerin öğretmensiz kalması ise düşündürücüdür.

Son bir aydır dershanelerin kapatılması ile ilgili tartışmalar devam ederken, bununla birlikte Türkiye’deki eğitim sistemindeki çarpıklık ve nitelikten yoksunluğu da gözler önüne serildi. Türkiye’de, “kızlı – erkekli, karma eğitim sistemi” tartışıla dursun, halen okullarda binlerce öğretmen kadrosu eksikliği yaşanıyor. Hele bu okullar bölgede bulunuyorsa bu eksiklikler, yetmezlikler daha da had safhaya çıkıyor. Bölgede, bir okul odasında üç, dört sınıf bir arada okutuluyor; birkaç sınıfa birden bir öğretmen ders vermek zorunda kalıyor. Ülkede on binlerce öğretmenin atamasının yapılmaması ama diğer taraftan derse girecek öğretmenin bulunmaması Türkiye’deki eğitim sistemini gözler önüne seriyor.

Öğrenciler ortada kaldı

Diyarbakır’ın merkez Yenişehir İlçesi’nde bulunan Ali Emiri İlköğretim Okulu’nda sınıf öğretmenliği yapan Hüseyin Demircan adlı öğretmen,  ayağının kırılması üzerine 25 Kasım 2013 tarihinde 10 günlük iş görmez raporu aldı. Demircan’ın rapor alması üzerine, yerine derse girecek öğretmen bulunmadığı için öğrenciler ortada kaldı. Öğretmensiz kalan öğrenciler ilk gün ders alamadılar. Daha sonra velilerin de okul müdürü Murat Alboğa ile görüşmesi üzerine öğrenciler; üçer, beşer diğer sınıflara dağıtıldı. Diyarbakır’ın sözde sayılı okullarında olan Ali Emiri İlköğretim Okulu’nda durum böyle ise diğer taşra okullarını artık siz düşünün…

‘Psikolojimiz bozuldu’

Ali Emiri İlköğretim Okulu 3. Sınıf öğrencisi, mağdur olan öğrencilerden R.A, söz konusu mevzunun psikolojisini etkilediğini aktardı. Mağduriyetlerinin giderilmesini isteyen R. A, kendi sınıflarının dağıtılması üzerine motivasyonlarının dağıldığını kaydetti. Başta öğretmenine çok üzüldüğünü ifade eden R.A, olayı şöyle anlatı: “Cumartesi günü öğretmenim annemi arayıp, ayağının kırıldığını ve pazartesi derse gelemeyeceğini söyledi. Ben de sonraki gün okula gidip ne yapacağımız konusunda okul müdürümüzle görüştüm. Öğretmenimizin yerine derse girecek başka öğretmen olmadığı için o gün ders iptal oldu. Ders olmadığı için birçok arkadaşım eve gitmişti zaten. Daha sonra okul müdürümüz Murat Alboğa, mevcudu 25 kişi olan sınıfımızı üçer, beşer diğer sınıflara dağıttı” dedi. Bu durumdan bir an evvel çıkmak ve kendi sınıfında, sınıf arkadaşlarıyla ders işlemek istediğini kaydeden R.A, bu durumdan dolayı kendisinin ve diğer arkadaşlarının psikolojisinin bozulduğunu vurguladı.

Öğrencilerin velileri de olaya tepki göstererek, çocuklarının mağduriyeti, bir an önce giderilmesi gerektiğini vurguladı.