Paket eksik

İlyas AKENGİN/ÖZEL

DESOB Başkanı Alicanebedinoğlu, ‘Paketin içi boş’ derken, HDP İl Eş Başkanı Ömer Önen, “Paket sorunun kökten çözümüne katkı sağlamıyor, sadece halkın günlüğünü almaya dönük beyanlar var, çözüm yok” dedi. ÇÖZÜMDER Başkanı Ercan Ezgin, “Paket yetmeyebilir ama desteklenmesi lazım” derken, İHD Başkanı Raci Bilici ise,  “Sorunun çözümü için iki tarafında silahlarını susturması lazım” ifadesini kullandı.

Diyarbakır’daki STK ve siyasi parti temsilcileri, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun hafta sonu Mardin'de açıkladığı eylem planına ilişkin gazetemize açıklamalarda bulundular.

Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Alican Ebedinoğlu: Mardin programından önce STK temsilcilerinin katılımı ile Ankara’da bir toplantı yaptık. Toplantı zaman zaman gerginleşti. Başbakan ben konuşurken İki üç defa sözümü kesti. Sürecin muhatapları  ile çözülmesi gerektiğini bildirdim, ancak başbakan süreci STK ve kanaat önderleri ile götüreceklerini söyledi. Tekrar söz alarak, kavgalı olduğunuz kişi örgüt, bu sorun PKK ve HDP’siz çözülmeyeceğini bildirdim. Bu gerçekliği görerek yaklaşılmalıdır. HDP’nin dışlanması gerçekçi değil. Bu sözler başbakanı kızdırdı. Örgütün elindeki argümanları almak istiyorsanız yasal düzenlemeleri yapmanız gerekiyor. Anadilde eğitim, anayasa konusunu, çözüm süreci olmadan da yürütülmesini istedik. Bu söylemlerimin ardından başbakan ‘Başka ne istiyorlar, deyince bende ‘örgütün sözcüsü değilim’. Dolmabahçe mutabakatını birlikte yaptınız’ dedim. Bölgenin kalkındırılmasını istiyorsanız öncelikle bölge afet kapsamına alınmalı. Açıklanan paketteki maddelerin içi boş. Gerçekçi değil, açıklamalar bizi tatmin etmemiştir. Ne sosyal, ne ekonomik olarak tatmin etmedi. Huzurun olmadığı yerde, barışa ve müzakereye dair bir şey yok yoksa çözüm çıkmaz. Bizim birinci önceliğimiz budur. Paket Yeterli değil. Gerçekçi yaklaşmak istiyorlarsa çözüm sürecine dönmeleri gerekiyor” dedi.

TÜRKİYE ÇIKMAZA GİRER

Halkların Demokrasi Partisi (HDP) İl Başkanı Ömer Önen ise, “Açıklanan çözüm paketi, bizce çözümsüzlük paketidir. Kürtlerin kimlik, kültür ve kendi kendini yönetme durumu söz konusu iken, sorunun ekonomik bir buyota sığdırması kabul edilir değil. Biz Dolma bahçe ile tıkanan sürece dönülmesini istiyoruz. Şuan bölgede OHAL’den kötü bir süreç yaşatılıyor. Halk baskı altında, bu paket çözüm değil, çözümsüzlük paketidir. Paket sorunun kökten çözümüne katkı sağlamıyor, sadece halkın günlüğünü almaya dönük beyanlar var, çözüm yok. Sorunu muhatapları ile görüşmeden çözemezsiniz.  İnsanlar baskı altında iken, Cizre ve sur’da yaralılar hala yerde iken, paket neye çare olacak. Eğer bir başbakan kendi ilçesinde bulunan bir yerde yaralıların tedavilerine izin vermiyorsa böyle bir paketle sorunu nasıl çözecek. Bu kaygı verici bir durum. Siyaset rol alması gerekirken, asker devreye giriyor. 90 yıllarda görgümüz baskıcı sistem şuan devrede. Burada görev alan kişilere bakıldığında çözümün nerede olduğu belli. Çözümün asıl sorunu Dolmabahçe mutabakatıdır. Öcalan ile bir an evvel görüşülmeli. Bölgede büyük bir oy oranına sahip HDP ile görüşüp sorunu çözmelidir. Hükümet yoksa korucularla mı sorunu çözecek. Halkın yerel temsilcileri var. Halkı tanıma ve iradesini görmeme durumu var, politikalar böyle devam ederse Türkiye çıkmaza girer” şeklinde konuştu. 

Paket somutlaştırılmalı

ÇÖZÜMDER Başkanı avukat Ercan Ezgin ise, “Son dönemde yaşanan hendek olayları güvenlikçi politikalar ile çözülmez. Yara büyük. Güvenlikle beraber siyasi ve sosyal, ekonomik adımların atılması lazımdı. Hükümet görünen o ki, bu olaylara kararlı şekilde mücadele ederken, bir yandan da ekonomik boyutu ile sorunu çözmeye çalışacak. Yaşanan olaylar bölge halkını  mağdur etmiştir. Büyük bir travma yaşandı. Şehir savaşlarının bitmesi lazım. Ondan sonra ekonomik paketler sonuç alınması yoluna gidebilir, vatandaşın can güvenliği sağlanmazsa toplumu ikna etmek zordur. Paketin desteklenmesi lazım, yetmeyebilir ama bir yandan başlamak gerekir. 10 yılda bu tahribat anca giderilebilinir. Hükümet biraz daha somutlaştırabilirdi. Bu hükümetin yerine getirmesi gerekirdi. Başbakan her haftaya geleceğini söylemesi olumlu bir gelişmedir. Halk kucaklanmayı bekliyor. Silah konusunda HDP ve PKK ile görüşülmeli, ama diğer konuları tüm toplarla görüşmek lazım. HDP’nin dışlanmaması  lazım. Bölgenin gerçekliğidir, mecliste olan bir partidir. Hükümet pazarlık görüntüsünden kaçmalıdır, bazı temel haklar ana sütü gibi helaldir. Silah ve Kürt sorunun çözümü noktasında atılacak adımlar ayrı bir konudur. Bugünlerde atılacak en küçük adımlar büyük umutlar yaratır” dedi.

90’lı yıllarda da halkın evini yaktınız ama yapmadınız

İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şube başkanı Raci Biliici’de, “Başbakanın ortaya koyduğu söylemler çözümü geliştirmiyor. Birçok eylem planları açıklandı ama hiçbirinde sorunun özüne inilmedi. Planı o çerçevede görüyoruz. Sorunun tek çözümü muhatapları ile oturup çözmektir.  Demokratik yöntemlerle meselenin ne olduğunu ortaya koyarak bir çözüm geliştirmek lazım. Bu mesele bir halk sorunudur, bu insanların haklarının yasal ve anayasal güvence altına alınmalıdır. İki tarafın silahları susturmazı lazım.  Daha sonra demokratik yöntemlerle Öcalan ve işin muhatapları olan kişilerle oturup sorunu çözmek gerekir.  Tabi ki diğer kesimleri de dinlemek lazım. Ortak bir tartışma ile masa başında demokratik yöntemlerle sorun çözülür. Devletin ortaya koyduğu tavır, ‘tertemiz bina yapacağız’ söylemleri inciticidir. İnsanların evlerini yakıp yıktınız, şimdi bir lütuf olarak sizin evinizi yapacağız deniliyor. Buradan da bir rant hesaplanıyor. Birçok çevreye peşkeş çekilecek. Bizim bu tür dinlemek bizi rahatsız ediyor. Binlerce köy yakıldı, yıkıldı hiçbiri yapılmadı ve sorun çözülmedi. Plan çözümden uzak, bu yöntem şiddeti artırır. Baştan itibaren sorunun muhatabı olan kişiyi reddediyor, 40 yıldır tanımadığınız için savaş başladı. 2 yıl muhatap gördüğünüz kişiyi neden şimdi görmüyorsunuz, Türkiye halkı kandırılıyor. Diyalogsuz daha çok tahribat yaratır” ifadelerini kullandı.