Sadet Partisi seçim beyannamesini açıkladı

Sadet Partisi seçim beyannamesini açıkladı
Saadet Partisi seçim beyannamesini açıklıyor. Beyanneme yargı bağımsızlığından, Kürt sorunu ve iktidar baskısına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu seçim beyannamesini açıkladı

Temel Karamollaoğlu Türkive Vizyonu başlığıyla yaptığı konuşmada ilk önce 27 Mayıs askeri darbesine gönderme yaparak şunları söyledi:

“60 İhtilali, 71 muhtırası, 80 darbesi, 28 Şubat post-modern darbesi, 15 Temmuz hain kalkışması. Neredeyse her 10-15 yılda bir demokratik hayatımız kesintiye uğratıldı. Bu darbelerle sadece demokrasinin değil Türkiye’nin önü kesildi. Çalışanın emeği, fakir fukaranın ekmeği çalındı. Bir milletin umudu, geleceğe ilişkin hayalleri yok edildi. Darbelerin alternatifi millet, ilacı sandıktır. Demokrasiye saygı, milletin iradesine teslimiyettir. İster asker, ister sivil, ister silahlı, ister silahsız Türkiye Cumhuriyeti hiçbir ideolojinin, hiçbir kurumun, hiçbir yapının, hiçbir partinin ve hiçbir kişinin vesayet ve tahakkümü altına sokulamaz ve sokulmamalıdır. Türkiye’nin bir tek sahibi vardır, o da millettir.”

‘BU SEÇİMDE TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNE KARAR VERİLECEK’

Beyanname konuşmasında “İnşallah 24 Haziran seçimleri millet iradesinin kayıtsız şartsız, hilesiz hurdasız tecelli ettiği demokrasi şöleni olacaktır”. diyen Karamollaoğlu bu seçimde Türkiye’nin geleceğine karar verileceğini belirtti. Karamollaoğlu 24 Haziran’ın önemini “Tamam mı, devam mı diyeceğiz! Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe tamam mı, devam mı, diyeceğiz! Yandaşlığa, partizanlığa, adam kayırmaya tamam mı, devam mı, diyeceğiz! Yolsuzluğa, rüşvete, iltimasa tamam mı, devam mı, diyeceğiz! Biz, Saadet Partisi olarak, “Yeter artık! Bu düzen böyle gitmez! Tamam, inşallah.” diyoruz.” cümleleriyle ifade etti.

Türkiye’nin bir tıkanma noktasına geldiğini vurgulayan Karamollaoğlu,  siyaseten, ahlaken , ekonomik olarak ve dış politikada tıkanmış olduğunu ifade ederek SP’nin temiz bir mazisi olduuğunmu, mal ve ikbal için, şan ve şöhret, makam ve mevki için siyaset yapmadığını söyledi.

‘TAHAKKÜM ARTTI, FARKLI SESLER SUSTURULDU’

Temel Karamollaoğlu partisinin vizyonunun açıklamadan önce Türkiyenin sorunlarını şu şekilde sıraladı:

“Olağanüstü hâl, olağan hâle gelmiş; baskı ve tahakküm artmıştır.

Farklı ve muhalif sesler susturulmuş, devletin omurgasını oluşturan kurumlar yıpratılmıştır.

Ekonomi dar boğaza girmiş, tarım ve hayvancılık bitmiştir.

İsraf ve yolsuzluk had safhaya ulaşmıştır.

İşsizlik artmış, borçlar ödenemez hale gelmiştir; İnsanımız gıda da bile dışarıya muhtaç hale getirilmiştir.

Dış politikada büyük bir karmaşa yaşanmaktadır. Koskoca bir ülke, sabah bir yana akşam bir yana savrulur hale gelmiştir.

Adalet sistemi iflas etmiş, mağdurlar ordusu oluşmuştur.

Rüşvet, iltimas, adam kayırma, torpil, partizanlık sıradanlaşmıştır.

Eğitim, yazboz tahtasına dönmüş, aile yapısı bozulmuş, suç ve şiddet artmıştır.

Aziz milletimizin geleceği tüketime yönelik yatırımlar nedeniyle ipotek altına sokulmuştur.

Gençlerimiz gelecekten ümitsizdir ve yarınlara dair umutları azalmıştır.”

AKP’ye bir şey denildiği zaman  zaman başörtüsü sorunu çözdüklerinin hatırlatıldığını söyleyen Temel Karamollaoğlu AKP yönetimini “Biz de diyoruz ki, “Ahlaki değerleri dejenere etmeden de çözebilirlerdi.”

Diyorlar ki, IMF’nin borcunu sıfırladılar.” Biz de diyoruz ki, “ dış borcu 460 milyar dolara çıkarmadan da sıfırlayabilirlerdi.”

Diyorlar ki, “Yol yaptılar, köprü yaptılar, tünel yaptılar.” Biz de diyoruz ki, “Borçlanarak, geleceğimizi ipotek etmeden de yapabilirlerdi.”

Diyorlar ki, “Okul yaptılar, hastane yaptılar.” Biz de diyoruz ki, “Üretime dönük tesisler inşa ederek de bunları yapabilirlerdi.”

Diyorlar ki, “Kişi başına düşen milli geliri 15 bin dolara çıkardılar.” Biz de diyoruz ki, “Borcu gelir gösterip şişirerek değil, üreten bir ekonomiyle, gerçek ve daha yüksek bir gelir düzeyine ulaştırabilirlerdi” sözleriyle eleştirdi.

SP genel başkanının Türkiye Vizyonu konuşmasında şu başlıklar öne çıkıyor:

SP kutuplaşmayı ortadan kaldıracağını vadediyor.  “Devlet küfürle ayakla durur amma zulümle ayakta duramaz.” diyen Karamollaoğlu devletin bekasnını da milletin bekasının da adalet ile ayakta durrabileeğinin altını çizdi.  HSK tarafsızlığını ve bağımsızlığını bütünüyle yitirdiğini söyleyen Karamollaoğlu, yargıda kuvvetler ayrılığını getireceklerini, sultanlarda olmayan bir yetkiyle bu ülkenin yönetilmesine kesinlikle müsaade etmemekte kararlı olduklarını söyledi . Temel Karamollaoğlu, “Saadet iktidarında herkes Ankara’da hakimler var diyebileceğini belirterek Savcılar ve avukatların konumları denk hale getirilecektir. Böylece savunma hakkı güçlendirilecektir, avukatların delil toplaması önündeki engeller ortadan kaldırılacaktır.” dedi

KÜRT SORUNUNDA ‘BÜTÜN İNSANLAR EŞİT DOĞAR’ VURGUSU

“Kürt sorununu çözmeye kararlıyız.mesajını veren Temel Karamollaoğlu, bütün insanların eşit doğduğu vurgusunu yaptı. Karamololaoğlu beyannamesinde Kürt sorunuyla ilgili ” Türkler ve Kürtler bir vücudun azaları gibidir. Aslına bakılırsa Türk’ün Kürt diye, Kürt’ün Türk diye bir meselesi yoktur. Mesele milletimizde değildir. Mesele bu milleti bölmeye, ayrıştırmaya çalışan yaklaşım ve politikalardadır.

Kürt Meselesi’nin çözülememiş olması hak, adalet, ahlak, ekonomi, eğitim, güvenlik gibi birçok alanda ortaya konan yanlış anlayış ve yapılan ihmallerin ortak sonucudur. Dolayısıyla yaşanan eksiklikleri bir bütün halinde ele almadan Kürt Meselesi’nde çözüme ulaşmak mümkün olmayacaktır. Saadet iktidarında bu meseleyi sadece güvenlik eksenli mücadeleden ziyade sosyal, kültürel, siyasi, psikolojik, ekonomik alanlarda topyekûn yapacağımız reformlarla çözeceğiz” ifadelerini kullandı.

Ekonomik konusunda gidişat konusunda vergi adaletsizliğine değinen Karamollaoğlu şu bilgileri verdi:

“Büyük çoğunluğu dar gelirli vatandaş ve çalışan kesimden alınan vergilerin çeşidi 50’yi bulmuş, oranları yüzde 160’a kadar çıkmıştır. Bu vergiler yüzünden zengin ile fakir arasındaki adaletsizlik daha da derinleşmiştir. Nihayetinde vergiler vatandaş için bir ödev olmaktan çıkmış adeta zulüm haline gelmiştir.

2018 yılında aylık 2 bin 700 lira maaş alan en düşük kamu çalışanı ortalama yüzde 20 oranında vergi öderken Süper Lig’de yıllık 24 Milyon lira ücret alan bir futbolcu sabit %15 oranında vergi ödeyecektir. Bu oran İngiltere’de yüzde 45, Fransa’da yüzde 50, İspanya’da yüzde 52’dir. Çiftçimiz traktörüne alacağı mazota litre başına 1 lira 80 kuruş ÖTV ödemesi gerekirken yat sahibi ÖTV ödemeden mazot alabilmektedir.” Bu bilgiler ışığında SP, asgari ücretliden vergi alınmayacağını ve asgari ücretin her yıl reel olarak yüzde 7-10 oranında arttırılacağını söylüyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.